Antibiyotik direncine karşı ‘Hapı Yutma’ kampanyası

Antibiyotik direnci tüm dünyayı etkileyen bir tehdit

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Canan Ağalar, antibiyotik direncinin farkındalığına dikkat çekti.

Ağalar; EKMUD, KLİMİK, HİDER ve Çocuk Enfeksiyon ve Bağışıklama Dernekleri’nin ortak başlattığı ‘Hapı Yutma’ halk farkındalık kampanyasına da değindi. Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanma üzerine kurgulanan kampanyanın detaylarına www.hapiyutma.com adresinden ulaşılabiliyor.

Prof. Dr. Canan Ağalar

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün 2016-2018 verilerine göre, Türkiye 65 ülke arasında antibiyotik kullanımının en fazla olduğu ülke.  Ancak çalışmalar sonucunda antibiyotik kullanımında azalma oldu. 20 Kasım’da düzenlenen 5. Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Farkındalık Sempozyumu’nda T.C. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; Türkiye’de 2011 yılında 42.28 olan tüketim değerinin, 2019’da 31.86’ya geriledi. 2011 yılında Türkiye genelinde aile hekimlerinin antibiyotik bulunan reçete değeri yüzde 34.94’ken, 2019 yılında yüzde 23.87’ye gerilerken, reçetelemesinde yüzde 32’lik bir düşüş oldu.

Tedavisi için bakteriyel enfeksiyon gerekli

“Antibiyotikler, bakterileri öldürmek ve onların çoğalmasını engellemek amacıyla kullanılan ilaçlardır” diyen Prof. Dr. Canan Ağalar şunları söyledi: “Virüsler veya mantarlar nedeniyle gelişen enfeksiyonlarda antibiyotikler kullanılmaz. Doktor önerisiyle kullanılmalıdır çünkü hastaların bakteriyel enfeksiyonu olması gereklidir. Hekimler, hastaların şikayetleri, muayene bulgularını değerlendirmekte ve gerektiğinde birtakım testler isteyip hastanın antibiyotik tedavisine ihtiyacı olup olmadığını belirlemektedir. Burun akıntısı, öksürük ve ateş yüksekliği ile seyreden viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında yeri yoktur.”

Doktorların önerdiği dozda kullanılmalı

Prof. Ağalar, “Bazen kişiye göre antibiyotiklerin dozunda değişiklik yapılması gerekmektedir. Gerektiğinden daha fazla miktarda antibiyotik kullanıldığında görülen yan etkiler artabilir. Yine gereksiz yere veya önerilen dozdan daha düşük dozda, sürede kullanıldığında bakterilerin antibiyotikleri tanıma ve direnç geliştirme riski bulunmaktadır. Bu yüzden önerilen dozlara uyulması çok önemlidir. Kullanım süresi, kişiye ve geçirilen enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak doktor tarafından belirlenmektedir. Önerilen süreden daha kısa sürede kesildiğinde enfeksiyonun kontrolü sağlanamayabilir. Ancak gereksiz yere daha uzun sürelerde kullanıldığında ise ilaç yan etkisi ortaya çıkabilir” uyarısında bulundu.

Yanlış ve gereksiz kullanımı direnç gelişimine yol açıyor

Antibiyotiklerin yan etkisi, kullanılan antibiyotiğe göre değişiklik göstermektedir. Bazen yaşamı tehdit edebilecek alerjik bir reaksiyon olabileceği gibi, vücutta kaşıntı ve döküntü, böbrek ve karaciğer testlerinde bozulmalara sebep olabilir. Bağırsakta bulunan ve kendi içerisinde dengeli bir şekilde yaşamlarını sürdüren bakteriler arasındaki dengeyi bozarak pek çok olumsuz sonuç doğmasına da neden olabilir. Bu durumda gelişen ishal, hastayı daha fazla etkileyebilir. Yine vücutta normalde bulunan dengeli bir şekilde yaşamlarını sürdüren mikroplar arasındaki dengenin bozulması sonucu, mantar enfeksiyonu gelişebilir ki, bu da mevcut enfeksiyon kadar hastayı yıpratan bir sürece yol açabilir.

Antibiyotiklerin keşfi, dünya tarihindeki en önemli buluşlardan biridir. Ancak hem insanlarda hem hayvanlarda antibiyotiklerin uygunsuz ve gereksiz kullanımı bakterilerde direnci tetiklemektedir. Antibiyotiklere maruz kaldıkça bakteriler, antibiyotiklerin kendilerini yok etmesini engelleyecek farklı direnç mekanizmaları geliştirmektedir ve sonuçta antibiyotikler bakterileri öldürecek gücü kaybetmektedir. Daha önce hiç antibiyotik tedavisi almamış bir kişi kolayca tedavi olurken, antibiyotik kullananlarda daha etkili olabilecek, daha güçlü antibiyotiklere ihtiyaç duyulmaktadır. Yani antibiyotik kullanılırken duyarlı bakteriler ölmekte, dirençli bakterilerin sayısı artmakta, yeni enfeksiyon dirençli bakteriler ile gelişmektedir.

Ne kadar güçlü antibiyotik uygulanırsa uygulansın, sonuçta bakterilerin bu antibiyotikleri de tanıma ve direnç geliştirme yetenekleri bulunmaktadır. Ancak son yıllarda yeni antibiyotik keşfinin çok az olduğu bilinmektedir. Elimizde var olan antibiyotiklere direnç oranları yüksektir. Tedavisi mümkün olmayan bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle hastaları kaybetme riski her geçen gün artmaktadır. Yani yapılması gereken öncelikle gereksiz kullanımından kaçınmaktır.  Ne kadar az antibiyotik kullanılırsa, o kadar az direnç gelişecektir. Öncelikle gereksiz yere kullanımını azaltmak gerekiyor. Viral solunum yolu enfeksiyonunda hatalı bir şekilde kullanılabilmektedir.

Derneklerden ‘Hapı Yutma’ halk farkındalık kampanyası

www.hapiyutma.com/ adresinde antibiyotik direnci ve antibiyotiği doğru kullanmanın neden gerekli olduğu belirtilmekte, eğitici videolar ile halkın bu konuda bilinçlendirilmesi hedeflenmektedir. Antibiyotiklerin doğru kullanımı tüm toplumun katkısı ile gerçekleşebilir. Bu nedenle farkındalık artırma, bilinçlendirme içeren bu kampanyayı çok önemsiyoruz.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir