Çocuğunuzun yakalandığı göz hastalığını tanıyor musunuz?

En sık bunlar görülüyor 

Çocukluk yaşlarda ihmal edilen ve ileride tedavisi zorlaşan göz hastalıkları, yaşam kalitesini düşürüyor. Göz rahatsızlıkları özellikle gelişim dönemindeki çocuklar için psikolojik travmalara yol açan bir süreci başlatabiliyor. 

Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Halil İbrahim Altınsoy, çocuklarda ortaya çıkan göz hastalıkları hakkında uyarılarda bulundu: 

Görme duyusu, çocukluk döneminde dünyayı anlamlandırma ve tanıma sürecinde en önemli rolü üstleniyor. Ciddi sonuçların önüne geçmek için göz tembelliği, kırma kusurları, şaşılık ve renk körlüğü gibi rahatsızlıklarının iyi bilinmesi gerekiyor.

Miyopi: Gözün önden arkaya olan çapının uzaması veya göz merceğinin ışığı fazlasıyla yansıtmasıyla gelişebilir. Uzaktaki cisimleri net olarak göremeyen kişilerin şikayeti miyopi, 0-6 yaş arasındaki çocukların yüzde 4’ünde gözlemlenir. 5-17 yaş arasında görülme oranı ise yüzde 9’dur. Gözlük ve lens kullanımının yanı sıra, ilerleyen dönemlerde lazerle tedavi edilebilir.

Hipermetropi: Gözün önden arkaya olan çapının daralmasıyla meydana gelir. Doğuştan gelişebilien hipermetropi, 0-6 yaş arasındaki çocukların yüzde 21’inde görülürken,  5-17 yaş arasında görülme oranı yüzde 13’tür. Gözlük, lens ve lazerle tedavi edilebilir. 

Astigmat: Göze gelen ışınların tek bir noktada kesişmesiyle oluşur. Göz küresindeki uyumsuz, eğrilerin yol açtığı astigmatta görüntü bulanıklaşır. Miyopi ve hipermetropi hastalarında gözlemlenen astigmatın, 0-6 yaş arasındaki çocuklarda görülme oranı yüzde 15-28 arasındadır. Gözlük ve kontakt lens kullanımı, ilerleyen yıllarda operasyonla tedavi edilebilir.

Şaşılık: Halk arasında göz kayması olarak da bilinir. Görme kaybına varabilecek ciddi sonuçlara yol açabilir. 0-6 yaş arasındaki çocukların yüzde 3’ünde görülür. Herhangi bir kırma kusuru olan hastalarda 18 yaşına kadar gözlüğe devam edilmesi tavsiye edilir. Sadece bir gözde oluşan şaşılıklarda ise kapatma tedavisi uygulanır. 

Göz tembelliği: Bir gözün diğerine göre oranla veya her iki gözün düşük görme kapasitesine sahip olması anlamına gelen göz tembelliği, 0-6 yaş arasındaki çocukların yüzde 3’ünde görülür. Şaşılık, kırma kusurları, doğuştan katarakt, korneal leke veya göz kapağı düşüklüğü sebebiyle ortaya çıkabilir. Teşhisin özellikle yedi yaşın altında konması önemli. Sık göz kırpma, sıklıkla ovalama, dijital ekranlara bakarken başı bir yana eğme veya yazıları parmakla takip etme şeklinde kendini belli eder. Gözlük ve kapama tedavileriyle kontrol altına alınabilir. 

Renk körlüğü: Kırmızı, yeşil ve mavi renklerden bir veya daha fazlasını ayırt edememeyle ortaya çıkan renk körlüğü, erkek çocuklarda bulunan X genine bağlı gelişir. Doğumsal bir rahatsızlıktır ancak çocukların renkleri ve çevreyi öğrenme çağında olması sebebiyle kolay fark edilemez. Renk körlüğünün tedavisi yok. Renklerin ayırt edilebilmesi için üretilen kontakt lensler sayesinde iyi sonuçlar alınabilir.

Özellikle erken doğan çocuklarda görülen Prematüre Retinopatisi rahatsızlığı, hemen müdahale edilmesi gereken ciddi bir durumdur. Bunun yanı sıra gözlerde sıklıkla çapaklanma, şaşılık, travma sonucu oluşan yaralanmalar ve optik sinirlerde ortaya çıkabilecek problemler de atlanmamalı. Bu noktada ebeveynlere büyük sorumluluklar düşüyor. 

4–6 hafta arasında göz muayenesi şart

Çocuklarda meydana gelebilecek göz rahatsızlıklarını okul öncesi dönemde yapılacak göz muayeneleriyle tespit etmek mümkün. Doğumdan sonra 4-6 hafta arasında mutlaka göz muayenesinin yapılması gerekir. 6-12 ay arasında yapılacak muayeneler ise özellikle şaşılığın tespiti ve tedavisi için önemlidir. Burun kökünün henüz gelişmemesine bağlı olarak gözlerde yalancı kayma da ortaya çıkabilir. Bir yaşındaki kırma kusuru muayenesi ise göz tembelliklerini net şekilde belirleyebilir. 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir