Atopik dermatit her 5 çocuktan 1’ini etkisi altına alıyor

Atopik dermatit riskinde aile hikayesi önemli

Atopik dermatit, halk diliyle egzama çocukların yüzde 20’sini, yetişkinlerinse yüzde 2-8’ini etkileyen bir deri hastalığı. Uludağ Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Psoriasis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, 14 Eylül Atopik Dermatit Farkındalık Günü kapsamında hastalıktan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri paylaştı:

Atopik dermatit hastalığında derinin üst tabakasının koruma gücü zayıflar. Bundan dolayı deri kurur; alerjen geçişine ve enfeksiyon gelişimine yatkın hale gelir. Tekrarlayan kaşıntılı egzama tablosu ve egzamanın yaşa uygun şekilde belirli vücut alanlarında yerleşmiş olması, ailede alerjik hastalık öyküsü tanı aşamasında önemli ipuçlarıdır.

Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan

Uludağ Üniversitesi Dermatoloji Öğretim Üyesi ve Psoriasis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, hem hastalığı hem yol açabileceği sorunları hem de tedavi yollarını anlattı:

Anne veya babanın birinde atopik dermatit olması çocukta görülme riskini 2-3 kat, ikisinde birden olması 3-5 kat artırır. Henüz tanı için hastalığa özgü bir laboratuvar testi yoktur. Diğer hastalıklarla karışabilecek deri belirtilerinin detaylı dermatolojik muayenesi yapılmalı ve ayrıntılı hasta öyküsü alınması gerekir. Total IgE düzeyi sıklıkla yüksek bulunmakla beraber düzeyin normal olduğu hastalar da bulunmaktadır. Filaggrin mutasyonu gibi genetik testlerin bakılması rutin değildir ancak hastalığın seyri konusunda fikir verebilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sebep olabilir 

Atopik dermatit şiddetli kaşıntı, bozulan uyku kalitesi ve deri belirtilerinin görünümü nedeniyle yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiler. Depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna yol açabilir. Kaşıntı önemli bir özellik olup özellikle geceleri ve terleme ile şiddeti artış gösterir. Göz çevresinde renk değişikliği ve göz altında ekstra çizgilenme, avuç içi çizgilerinde artış, kuru deri, yüzün ortasında solukluk, omuz ve kollarda pütürlü, yanaklarda beyaz lekeli görünüm bu hastalıkta rastlanabilecek diğer özelliklerdir. Zaman zaman deride enfeksiyon olabilir, bu durumda sarımsı kabuklanmalar, akıntılı yaralar görülebilir ve uçuk atakları ortaya çıkabilir.

Tedavide takım çalışması önemli 

Atopik dermatitle karşılaşıldığı durumda dermatoloğa başvurmak gerekiyor. Özel bir tanı yöntemi olmayan bu deri hastalığında klinik belirtilerin doğru değerlendirilmesi ancak dermatologlar tarafından yapılabiliyor. Zamanla ortaya çıkabilen astım gibi solunum yolu alerjilerinin veya eklenen psikolojik yüke bağlı psikiyatrik sorunların çözümünde takım çalışması ve ilgili branşlardan destek alınması gerekiyor.

Atopik dermatit, şiddetli kaşıntı özelliği nedeniyle bazen bulaşıcı bir hastalık olan uyuzla karıştırılabilir. Ancak bu hastalık kişiden kişiye bulaşmaz. Aynı aile fertleri arasında görülebilmesi genetik geçişle açıklanır. Atopik dermatit hastalarında ilerleyen yıllarda alerjik rinit ve astım görülme olasılığı artar. Şiddetli ve uzun süre devam eden atopik dermatit hastalarında yetişkin dönemde lenfoma görülme riskinden bahsedilmektedir. Ayrıca tam mekanizması bilinmemekle birlikte; obezite, kalp damar hastalıkları, otoimmün hastalıkları ve saçkıran gelişmesi ile ilişkili olabilmektedir.

İnternetteki yanlış bilgilere dikkat

Çalışmalar, hastaların yüzde 80’e yakınının uygulanan tedavilerden memnun olmadığını gösteriyor. Atopik dermatit ile mücadelede yıkanılan suyun sertlik derecesinden ortam ısısına, kullanılan temizlik malzemelerinden duş şampuanlarına birçok faktörün düzenlenmesi gerekir. Bu durum diğer aile fertlerinin eğitimini de içeren, ekonomik olarak da zorlayıcı bir süreçtir. Tedavinin önemli bir aşaması da düzenli şekilde derinin nemlendirilmesidir. Korunma ve bakım tedbirlerini, tedavinin aşamalarına göre etkilerini  anlatabilmek için rutin hasta muayene süreleri maalesef yeterli değildir ve hasta okulları, web-tabanlı eğitimler gibi iyi organize edilmiş, doğru ve güncel bilgileri içeren eğitim programlarına gereksinim vardır. Aksi takdirde hasta ve yakınları internetten yanlış bilgilere ulaşarak hem maddi hem manevi mağduriyet yaşamaktadır.

 Besin alerjileri egzamayı tetikleyebilir

Çocuklarda süt, yumurta, yer fıstığı, buğday, fındık, soya, balık ve kabuklu deniz ürünleri hastalığı tetikleyebilir ancak bu durumun alerji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde gelişme çağındaki çocuklarda gereksiz ve aşırı diyetlerle farklı sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Çocuklar için ayrıca çok renkli, metal veya boncuklu, yünlü kıyafetlere ve hatta yorganlara, tüylü oyuncaklara dikkat edilmelidir. Oyun hamurları, oyuncak boyaları, mobilya ve zemin kimyasalları özellikle çocukluk döneminde temas yerlerinde döküntülerin alevlenmesine yol açabilir.

Dikkat edilmesi gerekenler

  • Tetikleyici faktörlerin başında ev tozu akarları gelir, ayrıca diğer alerjik maddeler, örneğin kedi-köpek tüyleri de hastalığı şiddetlendirebilir. Bu durumun tespiti için alerji testleri uygulamak gerekir.
  • Pamuklu veya penye kıyafetleri tercih edilmeli, çamaşırlar bol suyla durulanmalı.
  • Doğal ve katkısız ürünlerle beslenilmeli.
  • Deriyi nemlendirmek için kullanılan ürünlerde parfüm ve renklendirici bulunmamalı.
  • Döküntü alanları başta olmak üzere, özellikle de duştan hemen sonra tüm vücut nemlendirilmeli.
  • Dozunda güneşlenmek hastalık belirtilerini hafifletir ancak güneş yanıklarından korunmak gerekir.
  • Spor aktiviteleri arasında en çok önerilen yüzme olup havuz yerine deniz tercih edilmeli.
  • Stres atopik dermatite yol açmaz, ancak kaşıntıya neden olabilir ve durumu kötüleştirebilir. Dolayısıyla stres yönetimi ve gevşeme teknikleri konusunda destek alınmalı.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir