Deprem gerçeğini çocuğunuza sarılarak anlatın

Çocuklar ve gençler üzerinde derin ve yıkıcı izlere neden oluyor

Ebeveynlerin çocuklarıyla sakince deprem hakkında konuşması ve onlara sarılması gerekiyor. Yanında olduğunuzu hissettirmeniz bu süreçte büyük önem taşıyor.

Pedagog Dr. Melda Alantar, çocukluk çağı ve ergenlik döneminde, depremin yıkıcı psikolojik etkinin kontrol altına alınması için tavsiyeler verdi:

Çocuklar olgunluk düzeylerine göre tepkiler gösteriyor

Çocuklar için karmaşa ve şaşkınlık yaratan bu durumla başa çıkmak çok zordur. Yaş ve gelişimsel olgunluk düzeylerine göre farklı tepkiler ortaya koyarlar. Çocuk ‘Böyle bir felaket yaşanıyorsa, başıma her türlü kötülük gelebilir’ düşüncesiyle güvenini yitirebilmektedir. Emniyette olmadığı duygusuna kapılabilmektedir.

 Doğal afetler sonrası çocuklarda sık görülen bazı belirtiler

  • Okul öncesi çağ çocuklarında bebeksi davranışlar sergileme, parmak emme, alt ıslatma, anne-babaya sıkıca sarılma, yaramazlık, uyku bozuklukları, iştahsızlık, karanlıktan korkma, arkadaşlarından ve olağan günlük düzenden uzaklaşma gibi belirtiler olabilmektedir.
  • İlkokul dönemi çocuklarında öfke, saldırganlık, gece kabusları, okul reddi, dikkat dağınıklığı, arkadaş ve etkinliklerden uzaklaşma, akademik ve davranışsal açılardan gerilemeler görülmektedir.
  • Ergenlerde beslenme ve uyku düzensizlikleri, karmaşık duygular, çelişkiler, sinirlilik, baş ve mide ağrıları, dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, suç işleme, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanma gibi belirtiler gözlemlenebilmektedir.
  • Bazı çocuklar felaketin kendilerinin daha önceden yapmış oldukları kabahatler yüzünden olduğunu düşünüp, suçluluk duyabilmektedir. Bazı çocuklar ise bu davranışların hiçbirini göstermez. Kimi çocuklarda ise bu sıkıntılara bağlı davranışlar haftalar veya aylar sonra ortaya çıkmaktadır.

Çocuklar olayların etkileriyle başa çıkabilmek için yetişkinleri örnek almaktadır. Anne-baba, öğretmen ve diğer erişkinler doğal afetin ardından sakin davranmalı. Başlarına kötü bir şey gelmeyeceği konusunda inandırıcı konuşarak çocuk ve gençlere yardım etmeli.

Anne ve babalar özellikle şu noktalara dikkat etmelidir

  • Olaylar hakkında konuşmaktan kaçınmayın. Olanlardan sonra aklınıza kelime gelmiyorsa, ona sarılarak “Bu gerçekten hepimiz için zor bir durum” demek her zaman işe yarar. Sakin davranarak anne-baba olarak her zaman onun yanında olacağınızı belirtin. Olanlar konusunda çocuğunuza dürüst davranın. Durumun ciddiyetini inkar etmeyin. “Üzülme her şey yolunda” demek çocuğun endişelerini azaltmaz. Çocuk yakın bir gelecek için bunun doğru olmadığını bilir. Ona karşı sıcak ve sevecen davranın.
  • Çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine izin verin. Bazı çocuklar olayları tekrar tekrar anlatmak isterler, bu yaraları sarma sürecinin bir parçasıdır. Onu dikkatle dinleyin. Küçük çocuklar ise itfaiye aracı, ambulans gibi oyuncaklarla oynayarak duygularını ortaya koyabilirler.
  • En kısa sürede olaylardan önceki ev düzenini sağlamaya ya da yeni bir düzen oluşturmaya çalışın. Aile üyelerinin bir arada olmasına özen gösterin. Çocuğunuzun yetişkinlere yeniden güvenmesini sağlamak için ona verdiğiniz sözleri mutlaka tutun.
  • Çocuklarınıza medyada sık yer alan afetlere ilişkin haber ve programları izletmeyin. Seyredebilecekleri diğer program önerilerinden söz edin.
  • Olaylarda yakınlarını ve arkadaşlarını kaybeden çocuklara destek verilmelidir. Yetişkinler ölümle ilgili konuşmalardan, törenlerden çocukları uzak tutarak onları koruyacaklarını zannederler. Bu durum çocukta kaygı ve şaşkınlık yaratır. Ölümü anlatırken basit bir dil kullanın. Çocuğun yaşına uygun kısa, doğru bilgi verin. İsterse törene katılabileceğini söyleyin ve orada nelerle karşılaşacağına dair bilgi verin.
  • Her kriz bir fırsattır. Çocuğunuza bu doğal afetlerin toplumumuzdaki ve dünyadaki tüm insanları bir araya getirdiğini anımsatın.
  • Profesyonel destek alın. Okullarda görev yapan psikolojik danışmanlardan, hastane ve diğer kurumlarda çalışan pedagog, psikolog ve psikiyatrlardan yardım alabilirsiniz.

Eğitimciler öğrencilere nasıl yardım edebilir?

  • Genellikle en kısa zamanda olağan günlük programa dönmek uygundur. Ancak öğrenciler huzursuzsa okul gününün başlangıcında grup halinde olaylar üzerinde konuşulabilir. Öğretmenler günlük ders programının dışına çıkarak şu soruları yöneltebilirler: “Olay olduğunda neredeydin? Ne olduğunu, ne gördüğünü, neler işittiğini anlatmak ister misin? Duyguların neydi? Şimdi ne hissediyorsun? Seni en çok ne korkuttu ?” gibi…
  • Kağıt, boya, kil, hamur gibi farklı malzemeler kullanarak resim yapma, öykü yazma, anı köşesi oluşturma gibi etkinlikler öğrencilere duygularını ifade etme olanağı sağlar.
  • Dersleri daha kısa tutarak, daha az ödev verin. Doğal afetlerin nasıl meydana geldiğini öğrencilerinizle konuşun.
  • Çocuklar somut bazı etkinlikler içinde yer almalı. Örneğin zarar görenler için bağışta bulunmak, yakınlarına kart veya mektup göndermek, ölenleri anmak için ağaç dikmek.
  • Ölümü ilan ederken bu bilgiyi tüm öğrencilerin aynı anda duyabilecekleri merkezi anons sistemini kullanın. Daha sonra sınıfları tek tek dolaşın. Özellikle en çok etkilenenlere gidin. Ölen çocuğun sırasını veya eşyalarını kaldırmak için acele etmeyin. Bu işlemleri yaparken çocuğun arkadaşlarından yardım alın. Ölen çocuğun veya eğitimcinin ailesini ziyaret etmeleri, evine mektup yollamaları için öğrencileri cesaretlendirin.
  • Öğrencilerinize yaşadıklarının zor ancak geçici olduğunu ve her şeyin mutlaka yoluna gireceğini sıklıkla hatırlatın.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir