- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
- Syorell ürünleri ile güneşle mutlu anılar biriktirin - 26 Nisan 2024
- LC Waikiki müşterilerini aktif bir yaşama teşvik ediyor - 26 Nisan 2024
Bazı hamileler daha fazla risk altında!
Hamilelerde ve lohusalarda fizyolojik olarak kan akım hızı yavaşlar. Doğum esnasında yaşanan kan kaybını en aza indirgemek için pıhtılaşma faktörleri artar. Bu nedenle hamilelerde aynı yaştaki kadınlara oranla damar tıkanıklığı riski 4-5 kat fazladır.
Bununla beraber daha önceden damar tıkanıklığı ailesinde damar tıkanıklığı öyküsü ve kalıtsal bir kan pıhtılaşma bozukluğu olan; obezite, hareketsizlik, ileri yaş, sigara ve kronik bir hastalığa sahip hamilelerde bu risk artar.
Liv Hospital Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Rafet Eren; hamilelikte özellikle dikkat edilmesi gereken damar tıkanıklığı ile ilgili akla takılan soruları yanıtladı.
Damat tıkanıklığının belirtileri nelerdir?
Hamilelikte damar tıkanıklığı yalnızca bacaklardaki toplardamarlarda olabileceği gibi; buradan kopan pıhtılar akciğer damarlarına da ilerleyebilmektedir. Genellikle en sık görülen şikayetler bacakta ağrı, şişlik ve sıcaklık artışıdır. Pıhtının akciğere ilerlemesi durumunda nefes darlığı ve çarpıntı da görülmektedir.
Tanı nasıl konur?
Damar tıkanıklığından şüphe edilen gebelerde öncelikle d-dimer, kan gazı gibi kan tahlilleri yapılmaktadır. Ayrıca Doppler ultrason, EKO gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılmaktadır. Risk yüksekse tomografi gibi radyasyon içeren görüntüleme yöntemleri de hastayla tartışılarak tercih edilmektedir.
Damar tıkanıklığı önlenebilir mi?
Hamilelik ve lohusalık dönemi damar tıkanıklığı için yüksek riskli dönemler olduğunda tüm hastalar yakından takip edilmelidir. Eşlik eden risk faktörü olanlara, önleyici kan sulandırıcı tedavi başlanmalıdır. Önleyici tedavi dozu ve süresi eşlik eden risk faktörlerine göre değişmektedir.
Hamilelerde hangi kan sulandırıcılar kullanılabilir?
Hamilelikte genellikle tablet kan sulandırıcılar yerine anne adayına ve bebeğe zararı olmayan; enjeksiyon şeklinde kan sulandırıcı iğneler tercih edilmektedir.
