Mutlu bir iş yaşamı için aromaterapi reçeterinden faydalanabilirsiniz

Güne nane yağı ile başlayın!

Fatma Özgün Apaydın; bir eğitmen, bir bitkisever, bir aromaterapi kompetanı olmasının yanı sıra Florame Türkiye, Kurucu Ortak ve Genel Müdürü…

Bitkilerle ‘aromaterapi’ sayesinde tanıştı. 2008 yılında, Prof. Dr. Ulvi Zeybek’in Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde verdiği kurs ile aromaterapi dünyasına girdi. Ve aromaterapiyi kendi yaşamında uygulamaya başladı. Daha sonra aromaterapiye olan ilgisi ve inancı ile bu alana yöneldi. Uzun araştırmalardan sonra,  aromaterapi alanında en iyi markalardan biri olan Fransız Florame markasının Türkiye temsilciliğini aldı.

Prof. Dr. Ekrem Sezik, Prof. Dr. Erdem Yeşilada, Prof. Fabienne Millet eğitimlerine ve Uluslararası Botanica Aromaterapi Konferanslarına katıldı. Tisserand Institute tarafından verilen ‘Essential Oil Safety’,  ‘Essential Oils for Healthy Skin’ ve ‘Essential Oil Kinetics’ Sertifika Eğitimlerini tamamladı.

Aromaterapide kullanılan kokulu bitkileri ve bitkisel yağları daha yakından tanıdıkça, bitkilerin büyüleyici dünyasına girdi. Bu dünyanın derinliklerine indikçe, bitkilere olan hayranlığı ve ilgisi arttı. Ayrıca bu sayede kokunun yadsınamaz gücünü keşfetme şansını elde etti. Kokulu bitkiler özel ilgi alanı oldu.

Hayalleri arasında aromaterapiden daha çok kişinin faydalanması ve bitkilerin büyülü dünyasıyla tanışması yer alıyor. Bu amaçla yakın bir zaman önce Aromaterapi ile Mutlu İş Yaşamı adında bir kitap/deftere imza attı.

Hem yeni projesini hem aromaterapinin faydalarını hem de reçetelerini konuşmak için bir araya geldik…

Öncelikle Florema hakkında konuşalım istiyorum. Florame nasıl bir marka? Hikayesi nedir?

Florame Fransız bir marka. Parfüm ve aromaterapi merkezi Provence bölgesinde faaliyet gösteriyor. 32 yıl önce aromaterapist bir eczacı tarafından kuruldu.. Eczacı, Paris’te bugün Florame mağazası olarak muhafaza edilen eczanesinde hastalarına ve danışanlarına organik yağlarla formüller ve reçeteler hazırlıyor. Sonuçlar çok başarılı olunca, hızla büyüdü. Belli bir büyüklüğe gelince de Florame’ı bugünkü sahiplerine, Ruth Ailesi’ne devretti.

Bugün organik sertifikalı yağlar üreten ve tüm yağların analizini kendi onaylı laboratuvarında yapan, Avrupa’nın en önde gelen aromaterapi markalarından biri. Ürünleri tüm dünyada, standartların en yüksek olduğu Japonya, Kore gibi ülkelerde satılan bir global işletme haline gelmiş durumda. Biz de Florame’nin temsilcisi olarak 12 yıldır ürünleri eczanelerde satıyoruz ve Türkiye aromaterapi pazarının oluşmasına vesile olduğumuz gibi, gelişimine de katkıda bulunuyoruz.

Aromaterapi nedir? Aslında çoğu insan ne anlama geldiğini biliyor ama bilmeyenler için doğru bir tanım yapar mısınız?

Aromaterapi pek çok şekilde tanımlanabiliyor. İlk bakışta koku tedavisi olarak algılanıyor (aroma-koku, terapi-tedavi kelimelerinde koku tedavisi ortaya çıkıyor). Benim tercih ettiğim tanıma göre, kokulu bitkilerden elde edilen uçucu yağların sağlık, zindelik ve güzellik için değişik metodlarla uygulanmasıdır.

Sağlık denince, özellikle koruyucu sağlık başta olmak üzere, hekimler tarafından reçete edildiğinde tedavi olarak da etkilidir. Güzellik konusunda aromaterapinin avantajı, hem iç güzelliğimizi hem de dış güzelliğimizi desteklemesi; bu nedenle etkileri çok kuvvetli. Ayrıca duygu durumumuzu düzenleyerek daha iyi ve daha zinde bir yaşam olanağı veriyor bize.

Aromaterapiden uçucu yağ, sabit yağ, hidrolat ve difüzör olarak yararlanmak mümkün. Bunların birbirlerinden farkı nedir?

Tüm saydıklarınız aromaterapinin başrol oyuncularıdır. Yine de ilk sırada uçucu yağlar gelir çünkü asıl etkiyi sağlayan onlardır. Uçucu yağlar, aromatik bitkilerden genellikle damıtma yoluyla elde edilen kokulu yağlardır. Örneğin lavanta, portakal, biberiye, okaliptüs, çay ağacı yağları gibi. Genel olarak çok fazla bitkiden çok az uçucu yağ elde edilir. Bu nedenle bitkinin özü (esansı) olarak adlandırılırlar. Doğru kullanıldıklarında içlerindeki aktif moleküller, koku ve enerji frekansları sayesinde çok etkili sonuçlar almanızı sağlarlar.

Sabit yağlar, uçucu yağları vücudumuza uygulama imkanı veren taşıyıcılardır. Örneğin tatlı badem, jojoba, argan, kayısı çekirdeği yağları gibi. Uçucu yağlar çok güçlü olduğundan cildimizi tahriş edebilirler bu nedenle cilt uygulamasında uçucu yağları, sabit yağlarla birlikte kullanmamız gerekir.

Hidrolatlar, diğer adıyla çiçek suları, uçucu yağların damıtma yoluyla elde edilmesi sırasında çıkan bir yan üründür aslında. İçlerinde az miktarda uçucu yağ barındırdıkları için özellikle hassas ciltli kişiler ve bebekler için önerilir. Benim en sevdiğim ürünlerdir hidrolatlar, bolca kullanırım.

Difüzör ise, uçucu yağların kokusunu bulunduğumuz mekana üfleyen elektrikli cihazlardır. İçlerindeki minik motor yalnızca üflemeyi sağlar, ısıtma yapmaz. Zaten tercih edilen de budur çünkü ısı yağların özelliğini ve kalitesini bozar.

Aromaterapide en çok tercih edilen bitkiler hangileri?

Lavanta, çay ağacı, biberiye, portakal, nane, okaliptüs, nioli, limon, gül, jojoba, kuşburnu, argan, aynısefa, sarı kantaron, papatya en çok tercih edilenler arasında yer alıyor.

Florame Uçucu Yağlar ailesinde neler var ve bunlar nasıl elde ediliyor?

Florame’ın uçucu yağ ailesinde 60 civarı farklı bitkinin yağı var. Florame dünyanın çeşitli coğrafyalarında organik tarım yapan çiftçilerle ve yerel organik uçucu yağ üreticileri ile çalışıyor. Uçucu yağlar ağırlıklı olarak damıtma (distilasyon) yoluyla elde ediliyor. Yalnızca turunçgillerde (portakal, limon, bergamut vs) uçucu yağ kabukların rendelenmesi yoluyla elde ediliyor

‘Organik’ son yılların en popüler kelimelerinden biri ancak bu alanda kafalar biraz karışık. Bir ürüne organik demek için hangi özelliklere sahip olması gerekir? Tüketici bunun ayrımını nasıl yapabilir?

Bu çok önemli bir soru çünkü ürünlerin organik olabilmesi için mutlaka uluslararası geçerli bir kurum tarafından (Ecocert) sertifikalandırılmış bir marka olmanız gerekiyor. Bu da maddi ve manevi olarak oldukça zor bir süreç. Ecocert gibi bir kurumun her yıl en az 1 kez, tesisi, satın alma süreçlerini, üretimi, ambalajlamayı, paketlemeyi denetlemesi gerekiyor. Bunların bazıları habersiz denetimler oluyor. Bitkinin yetiştirildiği toprağın analizden tutun, ambalajın geri dönüşümlü olmasına kadar birçok konuda denetim yapılıyor. Bu da hem çok zaman alan hem de çok maliyetli bir süreç. O nedenle gerçek anlamda organik sertifikalı çok az marka olabiliyor.

Ancak ne yazık ki, birçok marka ‘organik’ olduğu iddiası ile satış yapmaya çalışıyor. Burada tüketicilerin dikkatli olması lazım. Markadan, o yıl için geçerli olan sertifikayı istemeli mutlaka. Organik sertifikalar her yıl denetim sonrası yenileniyor o nedenle geçmiş yılların sertifikası kesinlikle geçerli değildir. Ayrıca sertifika markaya değil, o markanın her bir ürününe ayrı ayrı verilir. Her ürün ayrı denetlenir. Yalnızca marka isminin yer aldığı tek sayfalık bir sertifika yeterli ve geçerli değildir.

Marka olarak hangi organik kozmetik ürünleri sunuyorsunuz?

Florame aynı zamanda bir organik kozmetik markası. En büyük avantajı; tüm kozmetik ürünlerinde aromaterapide kullanılan uçucu yağları, sabit yağları ve hidrolatları kullanması. Bu nedenle Florame kozmetik ürünleri organik olduğu için çok sağlıklı ve aromaterapik içerikler kullanıldığı için de çok etkili. Mutlaka öneririm, hem koku hem dokularıyla tüm kadınların seveceği ve faydalanacağı ürünler.

Hijyen ürünleri kullanırken organik olanları tercih etmenin sağlık için faydaları nelerdir?

Organik ürünleri yaşamımızın her alanında kullanmaya çalışmalıyız çünkü günümüzün kirlenen doğasında maalesef bu bir gereklilik. Hijyen ürünlerinin organik olması ise ayrıca önemli. Çünkü duş jeli ve şampuan gibi ürünleri cildimiz ıslakken, yani gözeneklerimiz açıkken kullanıyoruz. Bu nedenle duş jellerinin ve şampuanların sülfatsız olması iç organlarımızın sağlığı için de önemli.

Ayrıca organik sertifikalı ürünler doğal kaynaklardan elde edildiği için cildimizin bu ürünlere uyum sağlaması daha kolay oluyor. Alerjik reaksiyon ve cilt tahrişi oluşmuyor. Özellikle çocuklarımızın duş jellerinin ve şampuanlarının sülfatsız ve organik olmasına çok özen göstermeliyiz.

Yakın bir zaman önce Aromaterapi ile Mutlu İş Yaşamı adında bir kitap/deftere imza attınız. Nasıl bir proje bu?

Bu proje, uzun yıllardır aromaterapiden kendi iş yaşamımda elde ettiğim olumlu sonuçları herkesle paylaşmak istemem ve herkesin hak ettiği mutluluğa aromaterapi ile oluşması fikriyle oluştu. Yaklaşık 14 yıldır aromaterapi yaşamımda yer alıyor. Benim için çok faydalı olduğu yönler var. Bunlardan biri de iş yaşamımı daha mutlu hale getirmesi. Proje bir kitap ve aynı zamanda defter aslında. İçinde hem bir kitapta bulabileceğiniz bilgiler var hem de bir defter gibi boş sayfalar. Pratik reçetelerin olduğu bilgi sayfalarından faydalanırken, kendi deneyimlerinizi not alabileceğiniz bölümler de var. Herkesin keyifle okumasını ve kullanmasını arzu ediyorum.

İyininpesinde takipçileri için iş yaşamında etkili olan birkaç tarif verebilir misiniz?

  • Mutluluk için tatlı portakal yağı edinin (tabii organik sertifikalı ve saf olduğundan emin olarak). Bir difüzöre koyarak gün boyu çalıştırın.
  • Konsantrasyona ihtiyaç duyduğunuzda, biberiye yağından faydalanın. Yine bir difüzörde kullanmak en etkili ve kolay yolu olur.
    Okaliptüs yağı ile temiz ve ferah bir hava oluşturun. Hem mikroplardan korunun hem de daha sağlıklı bir hava koklayın.
  • Ve tıbbi lavanta yağı ile güzel bir uyku uyuyun ki, ertesi güne zinde kalkabilin. Hatta güne nane yağı ile başlarsanız zindeliğiniz daha da artar.
  • Tüm yağların mutlaka organik sertifikalı ve saf olduğundan emin olmayı unutmayın! Yoksa sağlıklı ve etkili bir çözüm elde edemeyebilirsiniz.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir