- Kérastase 60. yılını global marka elçileriyle kutluyor - 11 Ekim 2024
- Eastpak x Peanuts Koleksiyonu çevre dostu - 11 Ekim 2024
- DESA’nın yeni marka yüzü Hafsanur Sancaktutan oldu - 4 Ekim 2024
Tümörün nerede olduğu anlaşılamadı
Ukrayna’da yaşayan 49 yaşındaki ressam Olena Yarmoliuk, eşinin sağlık sorunu için başvurduğu hastanede, yine onun ısrarı ile tahlil yaptırdı ve karın bölgesinde tümör olduğunu öğrendi. Ancak kanserin kaynağı bir türlü belirlenemedi ve sonunda karaciğerde başlayan bir tümör olduğu söylenerek ameliyat önerildi.
Yarmoliuk ameliyat olmaya karar verdikten sonra daha önce Memorial Antalya Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde tedavi edilerek sağlığına kavuşan bir arkadaşı ile görüştü. Arkadaşı zaman kaybetmeden Antalya’ya gitmesi gerektiğini söyledi. Ertesi gün Ukrayna’da ameliyata alınacak olan Yarmoliuk sonuçlarını hemen Memorial Antalya Hastanesi’ne gönderdi. Prof. Mustafa Dr. Özdoğan tümörün pankreasta, karaciğerde görülen çoklu lezyonların da metastaz olduğunu ve bu durumda ameliyat edilemeyeceğini iletti. 4 kürlük bir tedavi ile pankreastaki kitle ve metastazların minimuma indirilerek hasta ameliyat edilebilir hale ancak gelebilecekti.
Tedavi için Antalya’ya gelen Yarmoliuk; Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Aykut Aktaş ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan’ın birlikte gerçekleştirdiği multidisipliner yaklaşımla tedaviye alındı.
Ukrayna’da ameliyat olmaktan son anda vazgeçti
Çekilen PET sonrası Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Aykut R. Aktaş’ın aldığı biyopsi sonucunda pankreasında nöroendokrin tümör olduğu görüldü. Hasta, “Buraya gelmeseydim Ukrayna’da ameliyat olduğum için şu anda yaşamıyor olacaktım. Bu yüzden Mustafa Hocam’a duyduğum minneti anlatamam” dedi.
Tanıdan sonra uygulanan 4 seans lutesyum tedavisinin ardından çekilen PET sonuçlarında, metastazların çok küçüldüğü ve ameliyat edilebilir hale geldiği anlaşıldı. Doç. Dr. R. Aykut Aktaş, karaciğerin tam ortasında derinde kalan tümöre mikro dalga iğnesi ile girerek, tümörün yerinde, girişimsel yöntemle yakılmasını sağladı. Yüzeyde kalan diğer tümörler için Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan devreye girdi. Nöroendokrin tümörlerin son zamanlarda daha sık görüldüğünü belirten Prof. Dr. Gürkan; “Hastamızın en büyük şansı son anda bize ulaşması oldu. Cerrahi operasyondan önce yapılan tüm tedaviler hastamızı cerrahiye hazırladı. Onkoloji ve Girişimsel Radyoloji tedavisinin ardından kalan tümörleri de tamamen temizleyerek hastamızın sağlığına kavuşmasını sağladık” diye ekledi.
Olena Yarmoliuk şunları anlattı: “İnancımı hiç kaybetmedim ve sonucunda hayatta kaldım. Yolun sonuna geldiğimi hiç düşünmedim, düşünmek istemedim. Yaşadığım, hastalığımdan kurtulduğum için o kadar mutluyum ki! Artık burası benim ikinci memleketim ve 08 Kasım 2019 benim ikinci doğum günüm oldu.” Eşinin yaşadığı tüm süreçle ilgili duygularını anlatan Ivan Yarmoliuk; “Benim için en önemlisi doktorlarımızın yüzünde eşimin kesinlikle yaşayabileceğinin sinyallerini görmekti. Bunu gördükten sonra çok rahatladım. Evimizden çok uzakta zor bir süreç yaşadık ama burada hiç yabancılık çekmedik. Herkes evimizde gibi hissettirdi.”