Beyni doğru kullanarak ‘süper yaşlı’ olmak mümkün mü?

Yaşla ilgili kavramlar doğru kullanılmalı

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son zamanlarda ortaya çıkan süper yaşlılık kavramıyla ilgili değerlendirmelerini paylaştı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Yaşlanma kelimesi yerine de yaş alma denilmesi doğru. Bunlar yaşlılığa doğru anlam yüklemek açısından çok önemli yaklaşımlar. Çünkü çocuk doğar doğmaz yaşlanmaya başlıyor. Hücrelerin üzerinde kaç defa bölüneceğini, çoğalacağını gösteren telomerler var ve onlar azalmaya başlıyor. DNA ile ilgili genetik bir boyut var burada. Vücutta onun için planlanmış hücre ölümleri vardır. Yaşlanma öyle bir şey ki, vücudumuzda 150 trilyon hücre var, her bir hücre 1.5 voltluk elektrik üretiyor. Ve 150 trilyon hücrenin sadece 150 milyarı sadece beyinde. Ağırlığı yüzde 2 olduğu halde beyin vücuda giren oksijen ve glikozun yüzde 25’ini kullanıyor.

Yaşlanmanın yüzde 65’i yaşam tarzıyla ilgili

Fiziksel hastalıklar daha iyi tedavi ediliyor, ortalama ömür uzadı. Ortalama yaşam süresi 45’lerden 75’lere, 80’lere çıktı. Ancak ileri yaştaki kişilerde çok fazla Alzheimer artışı oldu. Alzheimer hakkında çok fazla araştırma yapılıyor, hastalıkla ilgili çeşitlendirilmiş genler var ama bunların rolü yüzde 30-40 civarında. Yaşlanmanın yüzde 65’i yaşam tarzıyla ilgilidir.

Beynini doğru kullanan kişilerde süper yaşlılık denilen durum ortaya çıkıyor. Kişi 80 yaşında fakat müthiş zeki, enerjik ve muhakeme gücüne sahip. Bazı kişiler neden böyle oluyor diye araştırılıyor. Her yaşın artıları, eksileri, kazanılan ve kaybedilen yetileri var. İleri yaşta daha başarılı ve mutlu olabiliyoruz, bu da ileri yaştaki kişilerin önem verdiği ve yatırım yaptığı konularla ilgili.

Fiziksel aktiviteyi devam ettirmenin beden sağlığına etkisi olduğu kadar beyin sağlığına da yararı var. Kim olursa olsun beş bin adımı atmaya çalışması gerekiyor. Vücut kaslarının kullanılmasının beyine dolaylı bir faydası var.

Beyin yeni deneyimlerle geliştirilmeli

Yeni deneyimlere açık olan beyin daha çok çalıştırılabilir. Kişi eve gidiyorsa hep aynı yoldan gitmemesi, kitap okuyorsa hep aynı türleri okumaması, hep aynı televizyon programını seyretmemesi lazım. Aktivitelerinde değişiklikler yapan, zıtları beyninde çarpıştıran kişiler daha az yaşlanıyor ve yeni deneyimlere açık oldukları için de beyin büyüme faktörü üretiyor. Bu faktörü ürettiği zaman beyindeki kök hücrelerden hipokampus bölgesi, kök hücrelere yeni kök hücre üretiyor.

Vücudumuzda hangi yaşta olursa olsun kök hücre var ama bunun içinde kök hücreleri harekete geçirecek bir yaşam tarzı olması lazım. Uyaransız, hep aynı tarz, monoton ve sedanter yaşantı beyindeki kök hücreleri körelten bir şeydir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir