Çocuklarda epilepsi hastalığında tedavi ihmale gelmez!

26 Mart Dünya Epilepsi Farkındalık Günü

Halk arasında ‘sara’ olarak da bilinen epilepsi, beynin bir bölgesindeki hücrelerin ani ve kontrolsüz elektrik sinyali yollamasıyla oluşan; nöbetlerle kendini gösteren kronik bir hastalık. Doğum sırasında veya daha sonra herhangi bir nedenle beyin hasarı yaşayan kişilerde gelişiyor. Çocuklarda erişkinlere nazaran daha sık görülüyor. Öyle ki, ülkemizde 80 bin çocuğun epilepsi hastası olduğu tahmin ediliyor.

Epilepsi nöbetleri çocuğun motor, sosyal ve zihinsel gelişimini olumsuz etkiliyor. İlerleyen zamanda kalıcı hasarlar bırakabildiği için tedavide gecikilmemesi büyük önem taşıyor. Toplumda epilepsinin tedavisinin olmadığına yönelik yaygın bir kanı olsa da, gelişen tedavi yöntemleri sayesinde nöbetler kontrol altına alınabiliyor.

Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek; “Çocuklar uzman bir çocuk nöroloğu tarafından kontrol edilmeli. İlk seçenek olarak ağız yolu ile alınan nöbet ilaçları kullanılmalı. İlaçlara rağmen nöbet geçiren hastalar; çocuk epilepsi cerrahisi ekibi tarafından değerlendirilmeli” dedi.

Bu belirtilere dikkat!

Çocuklarda epilepsinin belirtileri, epilepsinin türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebiliyor. Aşağıda yer alan belirtilerden bazıları varsa, zaman kaybetmeden çocuk nöroloji uzmanına başvurmanız, epilepsinin erken tanı ve tedavisinde büyük önem taşıyor.

  • Ani başlayan korku hissi, olmayan kötü kokuları hissetme
  • Değişik renkler ve ışıklar görme
  • Yüzde, kol ve bacaklarda kasılmalar
  • Ağızdan salya akması
  • Kasların aniden kasılıp gevşemesi
  • Gözlerin bir tarafa doğru donup kalması
  • Başın düşmesi
  • İdrar ve gaita kaçırma
  • Bilinç kaybı
  • Nöbet sonrasında yorgunluk ve uzun süren uyku hali

Tanı EEG ile konuluyor

Epilepsi tanısı, beynin elektriksel aktivitesinin elektroensefalografi, diğer bir deyişle EEG ile izlenmesi sayesinde konuyor. Bu işlem çocuğun saçlı derisinin üzerine yapıştırılan elektrotlar ile yapılıyor. İlk değerlendirmede 30 dakikalık rutin EEG yeterli olabiliyor. Ancak epilepsinin çıkış noktasının tam bulunamadığı durumlarda, en az 48 saat; bazen daha fazla süre ile video EEG yöntemine başvurmak gerekebiliyor.

İlaçlarla nöbetler kontrol edilebiliyor

Epilepside ilk tedavi, ağız yolu ile alınan nöbet ilaçları. Bu ilaçlar, hastaların yüzde 75’inde nöbetleri azaltıyor ya da durduruyor ancak geriye kalan yüzde 25 hastada ise yararlı olmuyor. Bu çocuklara biz ‘ilaca dirençli nöbeti olan hastalar’ diyoruz. Böyle bir tabloda özel bir rejim olan ketojenik diyet uygulanabilmektedir. Ancak bu da çok emek ve titizlik isteyen bir beslenme biçimidir.

İlaç tedavisi fayda sağlayamazsa…

Antiepileptik ilaçların tedavi edemediği ya da ilaç ve ketojenik diyete rağmen nöbetleri durmayan çocukların epilepsi cerrahisine uygunluk açısından değerlendirilmeleri gerekiyor. Zira bu çocukların tedavi olarak başka şansları kalmamıştır. Ancak her çocuk ameliyat adayı olamıyor. Çocuğun fayda görüp görmeyeceği ayrıntılı tetkiklerle belirlenmektedir.

Nöbetlerin kaynağı mercek altında

Cerrahiye uygunluk değerlendirmesi sırasında, 3 Tesla ince kesit epilepsi protokollü MR yönteminden faydalanmak gerekiyor. Bu yönteme başvurulmasındaki amaç nöbetlerin nereden kaynaklandığının bulunmasıdır. Ayrıca uzun süreli Video-EEG ile anormal beyin dalgalarının gerçekten MR’da görülen sorunlu bölgeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı saptanmalıdır. Eğer MR ve EEG sonucunda epilepsiden sorumlu olan beyin bölgesi tahmin edilemez ise PET ile SPECT dediğimiz ve beyin hücrelerinin metabolizmasına göre epilepsi bölgesini belirleyen yöntemler de kullanılabiliyor.

Cerrahi yöntem kritik öneme sahip

Epilepsi hastalığında 3 tip cerrahi yöntem var:

  • Lezyonun neden olduğu epilepsilerde sorumlu odağın çıkarılması; yani lezyonektomi cerrahisi.
  • Beynin hastaya zarar vermeden çıkarılması mümkün olamayacak kadar büyük bir bölümünün etkilendiği durumlarda hasta bölgenin diğer bölgeler ile bağlantısının  kesilmesini hedefleyen diskonneksiyon cerrahisi.
  • Beynin tamamına yakınının ya da tamamının epilepsiden sorumlu olduğu durumlarda epilepsi pili tedavisinin uygulandığı fonksiyonel cerrahilerdir.

Lezyonektomi cerrahilerinde başarı oranı yüzde 85, diskonneksiyon cerrahisinde yüzde 60 ve beyin pilinde yüzde 50 düzeyindedir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir