Hangi besinler bebek ve çocuklarda alerjiye yol açıyor?

İlk belirtiler bebek 2-3 aylıkken çıkıyor

Besin alerjisinde genetik faktör önem taşıyor. Ebeveynleri alerjik olan çocuklarda alerji ortaya çıkma ihtimali ise yüzde 60’lara kadar yükseldiği görülüyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, günümüzde her 17 bebekten 1’i birinin besine alerji gösterdiğini söyledi.

Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban

Prof. Sarıçoban ilk belirtilerle ilgili şunları anlattı: “İlk kez yenilen bir besine hemen reaksiyon gelişmez. Bebek alerjik olduğu besini ya hazır formül mamalar yolu ile veya annenin yedikleri besinlerin alerjenlerinin anne sütü ile alınması yolu ile duyarlanır. Bu nedenle doğar doğmazbesin alerjisi olmasını beklenmez. Genellikle 2-3 aylıktan sonra besin alerjisi belirtilerini görülmeye başlar. Daha sonraki zamanlarda hayatın herhangi bir zamanında besin alerjisi gelişebilir.”

Bebekler, en çok anne sütündeki veya mamadaki inek sütü proteinlerine karşı alerji geliştiriyor.  Bir yaşından önce gelişen bir diğer alerji ise yumurta proteine karşıdır. Bunların dışında az da olsa buğday, soya, balık, kuruyemişlere de reaksiyon verebilirler. Bebek büyüdükçe fındık, yer fıstığı, susam, ceviz gibi kuruyemişlere tepki vermeye başlarlar. Daha büyük çocuklar özellikle polen alerjisi olanlarda polenle çapraz reaksiyon yapabilen sebze, meyveler ile duyarlanma görülebilir. Sonuçta her yaşın öne çıkan bir alerjik besini vardır. Ancak bazen bu genellemelerin dışında da alerjiler görülebilir. Her besinin bebeğe tattırılma zamanı değişik olduğu için alerjinin de ortaya çıkması o zamana göre değişiklik gösterebilir.

Şikayetler direnç gösterebiliyor

Besin alerjisi belirtileri ilk olarak deri veya sindirim sisteminde belirti vererek kendini gösteriyor. Deride kaşıntı, kuruma, döküntü ile giden atopik dermatit (egzama) veya ani gelişen ciltte kabarık kaşıntılı kızarıklıklar (ürtiker, kurdeşen) şeklinde ilk belirtilerini gösterebilir. Bazı çocuklarda huzursuzluk, sürekli ağlama, kilo alamama, kanlı-mukuslu kaka yapma, kusma, inatçı pişik veya inatçı kabızlık gibi belirtilerin biri veya birkaçı beraber olabilir. Daha küçük bir grupta ise tekrar eden hırıltılı solunum, hışıltı, nefes darlığı, inatçı öksürük, bronşit, bronşiolit gibi ataklar izlenebilir. Bazı bebeklerde inatçı bir burun tıkanıklığı eşlik edebilir. Hatta ani gelişen alerjik şok ile de ilk belirtisi görülebilir. İlk şikayetleri aileler hemen alerjiye bağlamazlar. Alerji besin alındığı sürece devam ettiği ve hatta bazen besin kesildikten haftalar sonrasında ancak düzebilir. Bu nedenle alerjide şikayetler inatçıdır ve tedaviye direnç gösterir veya düzelir kısa bir süre sonra tekrarlar. Bu şekilde olduğunda bir şeylerin ters gittiği anlaşılır ve alerjiye yönlendirilir.

Tedavi sabır gerektiriyor

Çocuklarda besin alerjisi tanısında büyük oranda hasta öyküsünden yararlanılıyor. Bununla birlikte testlerle de tanı kesinleştirilerek tedaviye geçiliyor. Besin alerjisinde temel kural alerjik olunan besinin diyetten çıkarılmasıdır. Bir besinin vücuttan atılması yaklaşık 3 hafta sürer. Hastanın alerji durumuna göre diyet şekli ayarlanır. Örneğin bazen anne diyet yapmazken anne sütünde reaksiyon olmaz ancak o besini bebek yerse reaksiyon çıkabilir. Bu durumda anneye diyet yaptırmaya gerek yoktur ve bebeğin diyet yapması yeterlidir. Veya bazen bir besinin fırınlanmış veya mayalı şekli tolere edilirken daha az işlemden geçmiş veya çiğ şekli tolere edilemez bu durumda da diyet düzenlenir. Bundan sonraki şama besinin reaksiyon verdiği sisteme ek destek tedavisidir. Örneğin atopik dermatitte yara yerlerine ve kuruyan cilde kremler düzenlenir. Kurdeşende alerji şurup veya damlaları eklenir. Astımda nefes açıcılar kullanılabilir. Ayrıca diyet yapılan besinin oluşturacağı vitamin, mineral veya diğer besin takviyeleri verilir.

Her besinin kendi iyileşme süresi var

Süt alerjisinin 3 yaş, yumurta alerjisinin 5 yaş gibi geçtiği gözleniyor. Ancak, kuruyemiş, balık ve kabuklu deniz ürünlerine karşı alerji kalıcı olma eğilimi gösteriyor. Her besinin kendi iyileşme süreci ve hikayesi var. Ayrıca besin yetersizliği diyeti tam ayarlanmaz ise kalsiyum, B ve D vitamini eksikliğine bağlı sorunlar ortaya çıkabilir. Veya iyi tedavi edilemeyen deri enfekte olabilir. Besine bağlı astım kontrol edilemez ise tekrarlayan ataklar ve bazen zatürre gelişebilir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir