Koronavirüs aşısı AB ülkelerine eşit şekilde dağıtılacak

Karar Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nden çıktı

Dünya genelinde koronavirüs vakaları artmaya devam ediyor. Vaka artışlarıyla dikkat çeken Avrupa ülkeleri ise karantina ve OHAL kararları gibi sıkı tedbirlerle mücadelesini sürdürüyor. Son olarak Avrupa Birliği, koronavirüs için karşı geliştirilecek aşıların adil dağıtımı konusunda üye ülkelerle anlaşmaya vardı.

Prof. Dr. Ayşegül Akbay

Dünya genelinde toplam vaka sayısı 46 milyonu aşarken, Avrupa’da vaka sayısı 10 milyon 108 bin 104’e ulaştı. Dünya genelindeki vakaların yüzde 22’sinin bulunduğu Avrupa, böylece Latin Amerika ve Asya’nın ardından 10 milyon vaka sınırını aşan üçüncü bölge oldu. Salgının seyri ağırlaşırken Avrupa’da birçok ülke de tedbirleri yeniden artırmaya başladı. Milyonlarca insanın ümitle beklediği aşı çalışmalarına ilişkin karar ise Covid-19 gündeminin ele alındığı Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nden çıktı. AB ülkeleri, aşının üye ülkeler arasında aynı anda ve aynı koşulda dağıtılması konusunda uzlaştı.

Aşının bulunması kadar adil şekilde dağıtılmasının da önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayşegül Akbay, “Aşının bulunmasıyla herkesin kısa süre içinde aşılanacağı düşünülüyor. Ancak Ebola’da da çokça tecrübe ettiğimiz üzere, aşının dağıtımı ekonomik ve bir dizi politik sürecin doğru kurgulanması sonucunda gerçekleşebiliyor. Avrupa Birliği’nin salgınla mücadelede izlediği yol, ülkelerin iç işlerine karışmadan, adilce yapılan bir yardımlaşmayı kapsıyor. Bu anlamda çok yerinde bir karar olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye olarak bizim de AB ile bu tür iş birlikleri içerisinde olmamız gerekiyor” dedi.

AB salgın sürecinden iyi puan alıyor

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in üye ülkelerin AB nüfusu içindeki payına göre aşı alacaklarına yönelik yaptığı açıklamayı hatırlatan Akbay, “AB, ekipman temini ve ekonomik fonların yanı sıra aşı çalışmaları kapsamında bilimsel iş  birliği için de aktif rol almayı sürdürüyor. Bu çerçevede aldığı kararlara ek olarak, salgınla mücadelede önemli rol oynayan hızlı sonuç veren antijen testlerini pazara sunmaya başladı. Hızlı test kitlerinin satın alınması ve üye ülkelere dağıtılması içinse 100 milyon euro ayırdı. Tek şartı, testlerin ve test sonuçlarının karşılıklı tanınması için AB yaklaşımının kullanılması. Bu noktada AB’nin hem tıbbi hem de finansal anlamda üye ülkelerine sunduğu imkan ve desteklerle başarılı bir strateji benimsediğini ve salgın sürecinden iyi puan aldığını söylemek mümkün” şeklinde konuştu.

‘Türkiye, AB üyeliği için yeniden adım atmalı’

Türkiye’nin koronavirüsten çıkarması gereken temel sonucun, sağlık, ekonomi ve süreç yönetimi bağlamındaki iş birliklerinin artırılması gerektiği olduğunu söyleyen Prof. Akbay, “Ülkemizin durma noktasındaki tam üyelik sürecine yeniden boyut kazandırmalı ve Avrupa Birliği’ne üye olmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Bugün, Türkiye, Avrupa Birliği’ne üye ülkeler arasında olmuş olsaydı, bu ekonomik avantajlardan payını almakla kalmayacak, aşı çalışmalarındaki payını artıracak, salgınla uluslararası mücadelede de daha etkin bir rol alabilecekti. Türkiye, daha fazla geç kalmadan AB üyeliği için yeniden adım atmalı” dedi.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir