Uyutmayan ve ilaçla geçmeyen kemik ağrılarını hafife almayın!

Nadir görülüyor ama agresif ilerliyor

Özellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde giderek artan; istirahat etmekle ya da ilaç içmekle geçmeyen, gece uykudan uyandıran ağrılarda dikkatli olunması gerekiyor.

Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Koray Başdelioğlu; bu ağrıların büyüme ağrıları ile karıştırılabileceği ve bu nedenle tanı koymada geç kalınabileceğini söyledi. Başdelioğlu, hastalık hakkında şu bilgileri verdi:

Kemiği oluşturan hücrelerde başlayan ve tıp dilinde ‘osteosarkom’ denen kötü huylu kemik kanserleri; çoğunlukla 10-14 yaş arası ve 65 yaş sonrası ortaya çıkıyor. Uyluk ve kaval kemiğinin diz eklemini oluşturdukları kısımda ortaya çıkan kötü huylu bu tümörlere; büyüme döneminde sık rastlanıyor.

Agresif seyirli bir tümör olan osteosarkom için erken tanı, uygun tedavi ve düzenli takip çok önemli. Herhangi bir travma olmadan gelişen, genellikle aynı bölgeyi tutan, istirahat etmekle ya da ilaç içmek ile geçmeyen bu ağrılarda zaman kaybetmeden hekime başvurmak gerekiyor.

Ostesarkom diğer tümörlere göre daha nadir görülmektedir. Tüm kanserlerin yüzde 0.2 ila yüzde 1’ini, çocukluk çağı kanserlerinin ise yüzde 2.4’ünü oluşturuyor. Görülme sıklığı yılda milyonda 4-6 oranında gerçekleşiyor. Nadir görülmesine karşın ostesarkomun agresif seyirli ve metastaz yapma eğilimleri yüksektir. Öte yandan yüzde 20-25 hastada radyolojik olarak ortaya konulabilen metastaz bulunuyor. En sık akciğerlere metastaz yapar. İkinci en sık metastaz yaptığı yer ise başka kemik bölgeleridir.

Genetik yatkınlık önemli

Osteosarkomun oluşumundaki etkenler henüz tam bilinmemekle birlikte belli başlı bazı risk faktörlerin hastalıkla bağlantısı olduğu düşünülüyor. Retinablastom ve p53 tümör supresör genlerin osteosarkom oluşumunda etkili olduğu ortaya kondu. Ayrıca Li-Fraumeni, Rothmund Thomson, Bloom ve Werner sendromlarında osteosarkom görülme riski artmaktadır. Page hastalığı, kondrosarkom ve daha önce uygulanan radyoterapi gibi etkenler de osteosarkom gelişimine sebep olabilmektedir.

Fark edililebilir boyuta gelene kadar belirti vermeyebiliyor

Osteosarkom, erkeklerde kadınlara kıyasla ortalama 1.5 kat daha fazla görülmektedir. Siyahi/esmer ırklarda beyaz ırka göre daha yaygın. Osteosarkomun tanısı hastanın klinik öyküsü, fizik muayenesi ve gerekli radyolojik tetkiklerin değerlendirilmesi ile konuyor. Radyolojik tetkik olarak ilk planda röntgenler değerlendiriliyor. Ayrıca tüm kemiği de içine alacak şekilde kontrastlı MR tetkiki tümörün yayılımı, çevre yumuşak doku, damar ve sinir yapıları ile ilişkilerinin değerlendirilmesi ve skip metastazların (aynı kemik içinde farklı bölgeye yayılma) olup olmadığının değerlendirilmesi açısından gereklidir. Akciğer yayılımının olup olmadığının ortaya konulması için toraks tomografisi ve tüm vücut kemik taraması yapılıyor.

Tedavide son yıllarda yüz güldürücü sonuçlar alınabiliyor

Gerekli tetkiklerin incelenmesi ve biyopsi ile tanının kesinleştirilmesinden sonra tedavi ortopedik onkoloji, onkoloji, radyoloji, radyasyon onkolojisi ve patoloji bölümlerinin multidisipliner çalışmayla bir araya geldiği tümör konseylerinde değerlendiriliyor. Yakın geçmişe kadar tek tedavi, cerrahi yolla tümörlü uzvun alınması yani ampütasyondu. Ancak günümüzde cerrahi için mümkün olan her durumda uzuv koruyucu cerrahi tedavi uygulanıyor.

Cerrahi öncesi kemoterapi uygulanması ile uzvu koruma oranları yüzde 90’ların üstündedir. Kanser daha önce yapılan biyopsi yolu da dahil olmak üzere; hiç tümör dokusu görülmeden ve tümörün içine girilmeden çevresinde belli bir miktar temiz doku olacak şekilde tek parça halinde çıkarılmaktadır. Oluşan defekt ise tümör lokalizasyonu ve hastanın değerlendirilmesi neticesinde biyolojik olan ve biyolojik olmayan yöntemlerle rekonstrükte edilmektedir. Böylelikle 5-10 yıllık sağ kalım oranları cerrahi öncesi ve sonrası kombine kemoterapi alan hastalarda geçmişe oranla yüz güldürücü oranlara ulaştı.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir