- DESA’nın yeni marka yüzü Hafsanur Sancaktutan oldu - 4 Ekim 2024
- CLEAR Men’in Marka Yüzü: UEFA Yılın Futbolcusu Erling Haaland - 4 Ekim 2024
- Bahçeden toplanan ürünlerle sağlıklı atıştırmalıklar yapıldı - 4 Ekim 2024
Toplu intiharda psikolojik otopsi önemli
İstanbul Fatih’te evlerinde ölü bulunan dört kardeşin ölüm nedeni hala araştırılırken; uzmanlar konunun psikolojik boyutunu değerlendiriyor. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, böyle durumlarda intihar ihtimalinin yüksek olduğunu, bu vaka özelinde konunun psikolojik boyutunun ele alınması ve psikolojik otopsi yapılması gerektiğini vurguladı. Toplum olarak bu olaydan çıkarılması gereken derslerin de bulunduğunu belirten Tarhan, komşuluk ilişkilerinin ve değerlerinin yaşatılması ve iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti:
“Siyanür maddesi bulunması, toplu bir ölüm olması, intihar ihtimalini gösteriyor. Durumun adli boyutunu ayrı, sosyal boyutunu ayrı, psikolojik boyutunu ayrı ele almak gerekiyor. Psikolojik otopside; ‘Neden bu ölüm oldu, nasıl oldu ve bunun arka planında görülen psikolojik dinamiği nelerdir?’ diye araştırılır. Bunun için biraz kişinin özgeçmişiyle ilgili bilgilere de ihtiyaç var. Şu anda eldeki bilgilere göre dört kardeş izole yaşıyorlar, toplum bağlantıları yok.
Bu ölüm vakasındaki ikinci önemli bilgi evde antidepresan ilaçlar çok kullanılıyor. Ruh sağlığı problemi bulunan, bilgisayar başından ayrılmayan, obez olma ihtimali olan dört insan profili var. Kardeşlerle ilgili anlatılanlara göre bazı davranış bozuklukları da görülüyor. Bu tarzda yaşayan kişilerde ya da ailelerde bu duruma ayna etkisi diyoruz. Yani ayna etkisinde aile içinde bireyler aynı etkiyi gösterip, aynı şeyleri düşünürler.
Dış dünyayı tehlike olarak görürler
Sadece kendilerine güvenirler. Ve dışarıya karşı bunu belli etmemeye çalışırlar. Buna paylaşımcı paranoya diyoruz. Paylaşımcı paranoya varsa, kimseye güvenmeyerek kendi alanlarını oluşturup, burada yaşıyorlarsa, psikotik sanrı da görürler. Böyle durumlarda ‘Onursuz yaşamaktansa ölmek daha iyidir’ derler. Anlatılanlara göre bu aile de kendilerine yapılan yardım tekliflerini reddetmiş, bunu onursuzluk olarak algıladığını yakın arkadaşına ifade etmiş. Bu durum toplu bir paranoya olabilir. Yakın arkadaşlarının anlattıklarına bakıldığında yetişkin kardeşler mazlum, mağdur, muhtaç yaşamaktansa ölelim daha iyi düşüncesi ile intihar etmiş olabilirler.
Ailedeki liderlik yapısını araştırmak gerekiyor
Paranoid kişiler korkuyla yaşar. Gelecek korkusu ağır bastığında, ‘Her şey bitecekse şimdiden bitsin’ tarzında bir yaşam felsefeleri olabilir. Bu vakada anlatılanlara göre ablanın liderliği var gibi duruyor, diğer kardeşlerini korumak için böyle bir planı bulunabilir. Diğer yandan ailenin sosyal temas tarzları, iletişim biçimleri, en son telefonda ne konuşulduğu, nerelere girildiği, ona da bakmak gerekir. Örneğin batıda bazı tarikatlar vardır, kendi içlerinde lider bir karar verince hepsi onu yapar, toplu intihar ederler mesela. Bu olayda da böyle bir liderlik ilişkisi var mı incelemek gerekir.
Hem psikolojik hem de sosyal boyutu incelenmeli
İntihar vakalarında, kişiler uzun bir yolculuğuna çıkar gibi hazırlık yapar. Bir şekilde ipucu verirler. Etrafındakiler bunları fark edebilir. Bu aile bir apartmanda yaşıyor ama anlatılanlara göre komşuluk ilişkisi yok, belki onlar reddettiler bunu bilemiyoruz. Bazı gelişmiş ülkelerde böyle durumları engellemek için sosyal hizmet kurumu sorumluluk alıyor. Sosyal hizmet kurumu böyle vakalar olduğu zaman kendilerine bir şey gelmeden toplumda, mahallede, çevrede sorunlu kişi var mı, diye evlere giderek rapor tutup tavsiyede bulunuyor. Eğer sağlık sorunları ve ihtiyaç varsa devlet destekleri yapılıyor.”