- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
- Syorell ürünleri ile güneşle mutlu anılar biriktirin - 26 Nisan 2024
- LC Waikiki müşterilerini aktif bir yaşama teşvik ediyor - 26 Nisan 2024
Bitki bazlı beslenme neden önemli?
Tüm dünya iklim krizi ve gıda krizinin yıpratıcı etkileriyle yüzleşiyor. “Geleceğin 10 milyarlık nüfusu, gezegeni ve insan sağlığını koruyarak besleyebilecek miyiz?” sorusu yanıt bekliyor. Bilim Kuruluşu EAT Lancet’e göre gıda, dünya üzerinde insan sağlığını ve çevresel sürdürülebilirliği optimize etmek için en güçlü tek kaldıraç. Burada anahtar rolü ise bitki bazlı gıdalar üstlenmekte.
BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Bugün, büyük bir dönüşümün eşiğindeyiz ve bu dönüşümün merkezinde gıda var. Çünkü tükettiğimiz gıdalar, bunları nasıl ürettiğimiz ve ne kadarını israf ettiğimiz, insan sağlığı ve çevremizin geleceği üzerinde hayati etkilere sahip” diyor.
Bitkisel gıdalara yönelik aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 7 ülkede tüketici algı araştırması yapan Uluslararası Bitki Bazlı Gıdalar Çalışma Grubu (IPBFWG), bu gıdalara ilişkin tüketim alışkanlıklarını değerlendirdi.
Ekosistemde denge yaratmanın yollarından biri
Ekim 2023’te, Türkiye, Birleşik Krallık, Hindistan, Fransa, İtalya, Şili, Güney Afrika gibi farklı coğrafyalarda 3 bin 500’ün üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen çalışmaya göre, bitki bazlı gıdalara ilgi arttı. Tüketicilerin %80’inden fazlası bitki bazlı gıda tüketimini korumuş ve arttırmış durumda. Akdağ, “Amacımız sadece beslenmeye değil, ekolojiye, mental sağlığa, yaşam tarzına bir denge sağlamak. Bu noktada fleksitaryen beslenmenin modern insan hayatındaki sağlıklı ve çevreye duyarlı yaşam biçimini desteklediğini biliyoruz. Bitkisel gıdalar odağında dönüşüm, sağlığın çok daha ötesinde… Pek çok alanda hayatın dengesini yeniden kuracak, sürdürülebilir yaşamın belirleyicilerinden” dedi.
Obezite ve açlık yan yana
Ebru Akdağ, “Bugün dünyada 2 milyar insan obezite ile mücadele ediyor. Bir yandan da 1 milyara yakın insan açlıkla yüzleşiyor. Bu dengesizlik için adımlar atmamız gerekiyor. Bunun yolu beslenme alışkanlıklarını bitki bazlı gıdalar odağında dönüştürmekten geçiyor. Gıda üretimini iyileştirmek ve gıda israfını azaltmaktan geçiyor. Bu yolculukta bereketli topraklarımızı ve kadim bilgileri, bilim ve inovasyonla harmanlamalıyız.
Türk tüketici neler yapıyor?
11.700 bitki türüne sahip olan Türkiye’nin bitkisel gıda alternatiflerindeki inovasyon ve ihracatta büyük potansiyeli var. Ülkemiz sahip olduğu endemik bitki çeşitleriyle bu küresel gelişmelerde oyunu değiştirebilir.
Türkiye’de tüketicilerin bitki bazlı gıdaları tercih etmesindeki ana motivasyon, hayvansal alternatiflerinden daha sağlıklı olduğunu düşünmeleri. İkinci sırada ise hayvansal alternatiflerine göre çevre için daha iyi olduğuna inanmaları geliyor.
Uluslararası alandaki gelişmelere dikkat çeken EAPF Genel Sekreteri Siska Pottie, “Avrupa’daki bitki bazlı gıda pazarı, 2022’de toplam satış değerini 5,7 milyar euro’ya çıkardı. Büyüme ise yüzde 6 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamlar, büyük umutlar veriyor. Bu durum sağlam tüketici talebini gösteriyor. Yeni nesil bitki bazlı et, deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünlerine artan ilgiyi gösteriyor” dedi.
