- Kahve Dünyası ve Cem Yılmaz’dan Yeni Reklam Kampanyası - 7 Aralık 2024
- Flormar ‘Metaglam’ ile yaratıcılığının sınırlarını keşfet! - 7 Aralık 2024
- Dünya Türk Kahvesi Günü Beta Yeni Han’da kutlandı - 7 Aralık 2024
Topuk dikeni nasıl tedavi ediliyor?
Toplumda sık rastlanan topuk dikeni, ayak tabanı ve topuk bölgesinde yol açtığı ağrıyla, kişinin yaşam kalitesini düşürüyor.
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Turhan Özler, topuk dikeninin başlı başına bir sorun olabilmekle beraber altta yatan farklı sağlık sorunlarına işaret edebildiğini de belirtti. Ayrıca günlük hayattaki bazı hataların ağrının şiddetinin artmasına neden olabileceğini söyledi.
Ayaklarımız, yürüme fonksiyonda en önemli rolü oynayan, kemikler, eklemler, bağlar ve yumuşak dokulardan oluşan kompleks yapılardır. Bedenimizin tüm ağırlığını taşıyan ayaklar, fazla yüklenmeyi bir süre sonra kaldıramayarak dayanılmaz ağrılarla alarm verebilir. Ayak ağrılarının en önemli nedenin aşırı kilolardır. Aşırı kilo ve aşırı yağ birikimi bacaklara baskı yapar, bu da yürüme bozuklukları ile birlikte ağrıları beraberinde getirir.
Ağrının tek bir nedeni yok
Ayak ağrıları sebeplerine bağlı olarak çeşitli şekillerde görülebilir. Yavaş yavaş gelişen ağrılar bir noktadan sonra bardağın taşması misali artık dayanılmaz bir hal alabilir. Kişi o güne kadar ayağında hiç ağrı hissetmediği halde bir sabah yatağından kalkıp ayağına bastığı anda şiddetli ağrı hissedebilir. Kimi zaman da uzun süre oturmanın ardından ilk yürümede ayak ağrısı görülebilir. Bazen de ağrısız başlayan bir yürüyüş ağrı nedeniyle işkenceye dönüşebilir.
Topuk dikenleri, topuk kemiğine bağlı sonradan gelişen küçük kemiksel çıkıntılardır. Bu diken sanıldığı gibi aşağıya doğru batacak bir diken değildir. Ayağın yandan bakıldığında yay gibi durmasını sağlayan bantın içine doğru gelişir. Topuğun önünde ayak kemerinin hemen altında olabildiği gibi topuğun arkasında da bulunabilir. Topuğun arkasında gelişen dikensi görünüm sıklıkla aşil tendon sorunları ile ilişkilendirilir. Aşil tendiniti olarak bilinen bu durumda ayağın ön kısmına basınç uygulanması hassasiyet ve topuk ağrısında artışa yol açar. Hastalar bunu özellikle merdiven inip çıkarken veya yere çömeldiklerinde hisseder.
Nasıl tedavi ediliyor?
Topuk dikeni olan hastalara topuklu ayakkabı giymemeleri önerilir ancak bu yanlış bir bilgidir. Bu hastalar, düz ayakkabı giydiklerinde topuğa daha fazla yük binerek ağrı artar. Hastaların evde ve dışarıda en az 3 parmak topuğu olan terlik ve ayakkabı giymeleri gerekir. Topuk dikeni için germe egzersizleri, masaj ve soğuk uygulama çoğu hastada ödem ve ağrıyı azaltır. Darbe emici spor ayakkabı giymek de yumuşak dokulara uygulanan basıncı hafifletmeye ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.
Düztabanlık sonradan oluşabilir
Düztabanlık ya da diğer adıyla taban çökmesi de ayak ağrılarının nedenleri arasında. Taban çökmesi, ayağın normalde olması gereken iç uzun kavsinin kaybolarak topuğun dışa doğru kayması ile karakterize bir ayak deformitesidir. Doğuştan olduğu gibi 30-40’lı yaşlardan sonra da gelişebilir. Bunun nedeni romatolojik hastalıklar, nörolojik problemler, kontrolsüz diyabete bağlı his kusurları, kısa aşil ve osteoporoz olabileceği gibi, ayağı kötü kullanım da (yanlış ayakkabı seçimi, ağır spor) etkilidir.
Ayağı sıkan ayakkabı nasır yapıyor
Ayaklarda ve topuklarda görülen nasırlar da ayak ağrılarına yol açabilir. Nasırın geçmesi için nasıra yol açan sürtünme ya da baskının ortadan kaldırılması lazım. Bu nedenle de ayağı sıkmayan ayakkabıların giyilmesi önemlidir. Uygun ayakkabı; ayağın içinde rahat edebildiği, tabanı darbe emici, yumuşak ve topuk kısmı ön kısmına göre hafif yüksektir. Özellikle dar şekilli ve çok yüksek topuklu ayakkabıların iş yerinde kullanılması, yollarda yürüyüş ayakkabılarının tercih edilmesi ayak sağlığı için gereklidir.