Yeni araştırma: Anne sütü alan bebeklerin kalpleri daha sağlıklı

Tansiyon üzerinde de etkili

ABD’de yapılan yeni bir araştırmada anne sütü ile beslenen bebeklerin ileri yaşlarda; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve felç riskinin anne sütü almayan bebeklere oranla daha az olduğu ortaya çıktı.

Araştırma, Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde (JAHA) yayımlandı ve emzirme ile kan basıncı- kalp sağlığı arasındaki ilişkiyi odaklandı. 2 binden fazla çocuktan alınan verileri analiz edildi. Birkaç gün dahi anne sütüyle beslenen bebeklerin; 3 yaşına geldiklerinde hiç anne sütü almayan bebeklere oranla kan basınçlarının daha düşük olduğu görüldü.

Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar; özellikle  ‘kolostrum’ adı verilen anne sütünün çok faydalı olduğunu söyledi.

Kolostrum, doğal bir antibiyotiktir. Kök hücreleri, ve büyüme faktörlerinden zengin olduğundan; büyümeyi ve mikrobiyomu etkileyen bileşikler içeren konsantre bir süttür. İçeriğinde bulunan immunoglobülin A, D, E ve G vitaminleri ile bebeği her türlü mikrop ve virüsten koruduğu; vasküler endotelyumu da etkileyerek tansiyon ve kalp sağlığı üzerinde olumlu etkileri yaratıyor.

Anne sütü bebeğin bağışıklık sistemini geliştirerek; bebeklik döneminde zatürre, bronşit, orta kulak iltihabı, ishal, idrar yolu enfeksiyonları ve menenjit gibi enfeksiyon hastalıklarından koruyor.

Obezite ve zeka üzerinde de olumlu etkileri var

Bebekleri ilk 6 ay anne sütüyle besleme ve 6 aydan sonra tamamlayıcı besinler ekleyerek anne sütüne 2 yaşına kadar devam edilmelidir. Anne sütü içindeki su, yağ, şeker ve protein oranları, vitaminleri, mineralleri bebeği tam olarak besler. Anne sütü alan bebeklerin zeka oranları da daha yüksek olur. Bununla birlikte anne sütüyle ilgili yapılan tüm çalışmaları tek çatı altında yorumlayan meta analizler sayesinde anne sütü ile beslenen bebeklerin ileri yaşlarda aşırı kilo ve obezite risklerinin daha düşük olduğu da tespit edilmiştir.

Emzirme anneye de faydalı

Emzirme annede ‘oksitosin’ adı verilen hormonun salgılanmasını sağlar. Oksitosin, uterus kasılmaları ve süt salgısının sağlanması dışında; annelik içgüdüsel davranışlarını yönlendiriyor. Aynı zamanda anne-bebek bağlanmasını ve güçlü bir ilişki kurmasını da sağlıyor.

Oksitosin, memede kanserojen birikmesini önler. Normal meme hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşmesine engel olur. Böylece emziren annenin meme kanseri olma riski önemli ölçüde düşer. Oksitosin hormonu rahim yenilenmesini de sağladığından, rahmin doğum öncesi haline dönmesini hızlandırır. Rahmin eski haline çabuk dönmesi beraberinde lohusalık kanamalarında azalmayı sağlar.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir