‘Aile öyküsü varsa hassas olmak gerekiyor’
Yaşlanan erkek nüfusta sık görülen prostat kanseri, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıyor. Erken teşhis ve tedavi yöntemleri sayesinde, diyabet ya da tansiyon gibi yönetilebilir hale geliyor
İleri evrede bile yaşam süresi uzarken, bu kanser türü modern tıbbın en hızlı ilerleme kaydettiği alanlardan biri oldu.

9.Ulusal İmmünoterapi ve Onkoloji Kongresi’nde bir araya geldiğimiz Koç Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Laçin, prostat kanseriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Prostat kanseriyle uzun bir yaşam mümkün mü?
Prostat kanseri, yaşlanan erkeklerde riski gittikçe artan bir kanser alt grubudur. Bilimsel olarak 100 yaşına kadar yaşayan bir erkekte neredeyse yüzde 100’e yakın bir prostat kanseri durumu olabilir. Ancak bu kanser türü, korktuğumuz bir alt grup kanser değil. Çok erken dönemde yakalama şansı var çünkü PSA değeri dediğimiz, serumda bakılan bir tümör belirteci var. PSA testi tam bir tarama haline gelmedi ancak güçlü bir gösterge. Prostat kanserinin yönetimi diğer kanserlere oranla çok daha kolay. Hormona duyarlı, hatta ileri evrelerde ve metastatik hastalıkta, özellikle kemik yapılara yayılmış bir hastalıkta bile beklenen yaşam süresi beş yılı geçmeye başladı. Bir kronik hastalık haline gelebiliyor, tıpkı diyabet ve tansiyon takibi olan hastalar gibi.
Erkekler ne zaman PSA testinden geçmeli?
Dünya genelinde ’50 yaş üzerinde her erkekte PSA değerine bakılsın ya da bakılmasın’ tartışmaları oldu. Özellikle Amerikalı bilim insanlarının yaptığı çeşitli araştırmalarda yararlı gösterildi. Ama Avrupalı bilim insanlarının yaptığı bir başka büyük çaplı çalışmada, ‘aşırı tanı’ konusu öne çıktı. Bu durum, pek çok erkeğin gereksiz tetkik ve işlemlere maruz kalmasına yol açıyor. Ancak ailede prostat kanseri öyküsü varsa ve risk faktörleri yüksekse daha hassas olmak gerekiyor. Onkoloji alanında yapılan son iki büyük kongrede, fiziksel aktivitenin önemli ön plana çıktı. Sağlıklı erkeklere önerilerim; haftada üç saat fiziksel olarak aktif olun. Sağlıklı beslenin. Sigara, alkol ve şekerden uzak durun.
Prostat kanserinin tedavisinde immünoterapinin yeri nedir?
Prostat kanserinde hastalık sürecini çok ciddi anlamda ileriye taşıyan değerli tedaviler var. İmmünoterapi, diğer hasta gruplarında özellikle de akciğer ve safra yolları kanserlerinde olduğu kadar ön planda değil. İmmünoterapinin çok iyi çalıştığı bazı alt gruplar var ama her hastaya uygun değil. Hasta seçimi söz konusu çünkü immünoterapiden fayda görecek olanları belirlememiz lazım. Bu terapinin kullanıldığı belli bir alt grup prostat kanseri hastamız oluyor. Onları yaptığımız moleküler ve patolojik analizlerle tespit ediyoruz.









