- DESA’nın yeni marka yüzü Hafsanur Sancaktutan oldu - 4 Ekim 2024
- CLEAR Men’in Marka Yüzü: UEFA Yılın Futbolcusu Erling Haaland - 4 Ekim 2024
- Bahçeden toplanan ürünlerle sağlıklı atıştırmalıklar yapıldı - 4 Ekim 2024
2.5-3 yaşından önce kreşe göndermeyin
Medical Park Gebze Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seydi Battal Gölgeli; kreşe başlayacak çocuklarda olması gereken özellikleri, yaş sınırı ve dikkat edilmesi gereken konular hakkında önemli bilgiler verdi:
Olağanüstü bir durum söz konusu değilse, çocukları 2.5-3 yaşından önce aile ortamından ayırmamalı ve okul öncesi kuruluşlara kayıt ettirme kararı aceleyle verilmemeli. Çünkü yeni ve kalabalık bir hayata henüz hazır olmayan küçük bir çocuğun ihtiyacı aile ortamıdır. Yeterli fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal olgunluk kazanmadan kreşe gönderilen çocuk zarar görebilir. Çocuğun kreşe gönderilebilecek olgunlukta olması gerekir.
Gelişimi takip edilmeli
Çocuğunuz 2.5-3 yaşına geldiği halde yaşına uygun becerileri sergileyemiyorsa bunun nedenlerinin önemlidir. Gelişim geriliği gösterdiği belirlenen çocukların en hızlı şekilde doğru ve etkili özel eğitim olanaklarından yararlandırılması uygun olur.
Hoşçakal diyebilmeli: Çocuğun derin bir kaygı ve endişeye kapılmaksızın anne-babasına veya bakıcısına ‘güle güle’ veya ‘hoşçakal’ diyebilmesi, yani onlardan ayrılmaya hazır olması beklenir. Elbette kreşin ilk günlerinde biraz huzursuz olabilir. Gün boyunca ağlayan bir çocuk kreş hayatına henüz hazır olmayabilir.
Başından geçenleri anlatabilmeli: Çocuğunun anne-babasından uzaktayken yaşadığı önemli gelişmeleri ve kendisine yapılan yanlış davranışları aktarabilmesi gerekir. ‘O beni dövdü’, ‘Öğretmen bana kızdı’, ‘Teyze yemek vermedi’ ve ‘Okulda üşüdüm’ gibi.
Tuvalet ihtiyacını söylemeli: Kreş çocuğunun çişinin ve kakasının geldiğini söyleyebilmesi beklenir. Ayrıca temel istek, ihtiyaç ve duygularını ifade edebilmesi gerekir.
Yemeğini kendi yiyebilmeli: Kreş çocuğunun yemeğini kendi başına yiyebilecek durumda olması beklenir.
Yeni arkadaşlar istemeli: Kendi başına arkadaşlık kurabilecek kadar başarılı olamayabilir ama istekli olması gerekir.
Uzun süre uykuya ihtiyaç duymamalı: Beden gücünün ve enerjisinin fazla olması gerekir. Bu konuda bir ipucu olarak çocuğunuzun uyku düzenini gözden geçirebilirsiniz. Öğleden önce ve sonra uzun süre uyumaya ihtiyaç duyan bir çocuk, kreş hayatına ve programına henüz hazır olmayabilir.
Etkinlik seçebilmeli: Öğretmen yardımı olmaksızın bir etkinlik seçecek kadar bağımsız olması gerekir. Katıldığı etkinliği 10-20 dakika süreyle başarıyla devam ettirebilmesi beklenir.
Dikkatini toplayabilmeli: Dikkati dağılmaksızın kurallara uyabilmesi ve verilen görevlere odaklanabilmesi gerekir.
Oyuncaklarını paylaşabilmeli: Diğer çocukların da duygu ve düşüncelerinin olduğunu bilebilmesi, onları anlayabilmesi, sıraya girebilmesi ve oyuncakları paylaşmaya hazır olması beklenir.
Ailesinden birkaç saat uzak kalabilmeli: Anne-babasından birkaç saat uzak kalabilmesi ve kendi kendine bir şeyler yapmaktan hoşlanması istenir.
5’e kadar sayabilmeli: Bazı şekilleri tanıması, renkleri bilmesi, 5’e kadar sayabilmesi, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını basit sözlerle ifade edebilmesi, adını eksiksiz olarak söyleyebilmesi, boya kalemi ve kurşun kalem kullanabilmesi beklenir.
Üç tekerlekli bisiklete binebilmeli: Yerinde zıplayabilmeli, tek ayak üzerinde durabilmeli, koşabilmeli, topa tekme atabilmeli, çevresinden dolaşarak engelleri geçebilmeli ve üç tekerlekli bisiklete binebilmelidir.
Erken başlangıç öz güvene darbe vurabilir
- Küçük bir çocuk henüz hazır olup olmadığı değerlendirilmeden kreşe gönderilirse, psikolojik ve topluma uyum sağlama konusunda sorunlarla karşılaşılması kaçınılmazdır. Bu çocukların yaşama ihtimali olduğu sorunlardan bazıları şunlar:
- Çocuk anne-babasının kendisini ihmal ettiğini, evden uzaklaştırdığını ve hatta cezalandırdığını düşünebilir.
- Dinleme becerileri tam gelişmemiş olabileceği için öğretmenin talimatlarına ve sınıfın kurallarına uyamayabilir.
- Öz güvenini yitirebilir.
- Eğitimden soğuyabilir. İleride eğitim hayatında çok başarılı olamayabilir.
- Topluma ve eğitim kuruluşlarına karşı şüphe, endişe ve hatta korku gelişebilir.
- Ruhsal yapısı olumsuz etkilenebilir. Hatta çok hırçın veya çok pısırık hale gelebilir.
- Kişilik yapısı olumsuz etkilenebilir.