- Avon’dan yeni yılın neşesine yakışır hediye alternatifleri - 2 Aralık 2024
- NARS’ın ikonik ürünleri ile makyaja sihirli bir dokunuş - 2 Aralık 2024
- NYX Professional Makeup Buttermelt Blush ile 12 saat kalıcı renk - 2 Aralık 2024
Stresli dönemlerde daha sık görülüyor
Tik bozukluklarının çocuğun okul başarısını ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, “Son zamanlarda çocukların televizyon ve internet aracılığıyla çok fazla ve hızlı bilgiye maruz kalması, özellikle kaygı bozukluğu kaynaklı tiklerde artışa yol açabilir” dedi.
7-12 yaş arası ortaya çıkabilen, yineleyici, istem dışı, amaca yönelik olmayan, göz kırpma, burun çekme, boğazını temizleme gibi hareketler ve ses çıkartmalar, tik olarak adlandırılıyor.
Her şeyden çok hızlı haberdar olmak, haber programlarına fazlasıyla maruz kalmak ya da yaşıtlarının stresli bilgilere sahip olması çocukları etkiliyor. Elbette savaşlar, kötü olaylar her zaman vardı. Ancak çocuklar hızlı öğrenerek henüz başa çıkma becerileri olmadığı halde buna maruz bırakılıyor.
Vokal (çeşitli sesler, kelime grupları çıkarma) ve motor (yüz, kol ve boyun hareketleri) olmak üzere iki türü bulunan tikler, sosyal ortamlarda baskılanabiliyor. Ancak aile ortamında daha fazla karşılaşılıyor ve strese maruz kalmak gibi belli zamanlarda artış gösteriyor. Ev değiştirme, okul değişiklikleri, yeni bir kardeş ya da arkadaşlarıyla yaşanan olaylardan söz etmek mümkün. Tiklerin ortaya çıkmasının ardından izleyip beklemek, bir süre sonra geçmiyorsa müdahale etmek gerekebilir.
Geçici tikler bir yıldan kısa sürede kaybolur
Eğer bu davranışlar, bir yıldan fazla sürerse buna uzun süreli tik bozukluğu adı verilir. Tiklerle ilgili çocuk da rahatsızsa öncelikle onunla konuşulabilir. Çocuğa ‘Ne yapıyorsun, bu çok tuhaf bir hareket, yapma’ gibi cümleler kurmak yerine, ‘Canını sıkan bir şey mi var?’ gibi cümlelerle yaklaşılabilir. Tik bozukluğu olan çocuklarda bu bozukluğa eşlik eden tanılar da söz konusu olabilir. Dikkat eksikliği ve kaygı bozuklukları da birlikte görülebilir. Tüm bunlara yönelik destek verilmesi gerekir. Çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarını anlamak, psiko-sosyal faktörleri ayrıştırmak başlangıç için en iyi yoldur. Tik bozukluğunda, davranışı durdurma yöntemleri uygulanabilir. Sosyal desteğin artırılması, çocuklara birtakım başa çıkma becerilerinin kazandırılması gerekiyor.