Dünyada her üç dakikada bir çocuk kanser tanısı alıyor

Son 20 yılda düzenli bir artış var

İstatistikler, çocukluk çağı kanserlerinin tüm kanserlerin yüzde 2’sini oluşturduğunu gösteriyor. Her ne kadar tanım olarak 15 yaş altı çocuklarda görülen kanserler bu gruba girse de, hastaların yarısı tanıyı 5 yaşın altında alıyor. Dünyada her 3 dakikada bir çocuğa kanser tanısı konuyor.

Dr. Asım Yörük

Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Çocuk Onkolojisi Uzmanı Dr. Asım Yörük, çocukluk çağı kanserlerinin yüzde 80-90’ında nedenin saptanamadığını hatırlattı. İyi haber ise çocukların tedaviye çok daha iyi yanıt vermesi. Yörük, “Çocukluk çağı kanserleri erişkin kanserlerine göre daha saldırgan olduğu ve daha çabuk büyüdükleri için tanı geç evrede konabiliyor. Bu noktada hastalığın belirtilerini önceden fark edip, önlem almak önem kazanıyor” ve önemli bilgiler verdi.

Yaşa ve kanser tipine göre değişmekle birlikte çocuk kanserlerinin görülme sıklığında, 1980’den itibaren her yıl düzenli fakat küçük oranlarda artış yaşanıyor. Beş yaş altındaki çocuklarda özellikle lösemilerde, bazı beyin tümörlerinde, böbrek üstü bezi kanserinde ve karaciğer kanserinde görülme sıklığı arttı.

Bu artışın nedeni ise kimyasallar, radyasyon, virüsler gibi çevresel faktörlere maruz kalmak ve bu maruziyetin genetik faktörlerle birleşmesi.

Çocuklarda en sık görülen kanserler şöyle sıralanıyor;

  • Lösemiler yüzde 31
  • beyin ve omurilik tümörleri yüzde 26
  • lenfomalar yüzde 10
  • yumuşak doku sarkomları yüzde 7
  • nöroblastom yüzde 6
  • Wilms’ tümörümyüzde 5
  • kemik tümörleri yüzde 4
  • germ hücreli tümörler yüzde 3
  • retinoblastom yüzde 3
  • karaciğer tümörleri yüzde 2
  • Diğerleri yüzde 3

Hiçbir belirti kansere özgü değil

Tüm çocukluk çağı kanserleri göz önüne alındığında, tipine ve yayılımına göre değişmekle birlikte iyileşme oranı yüzde 65 civarında. Çocukluk çağı kanser belirtilerinin hiçbiri kansere özgü değil ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak yeterli tedaviye cevap vermeyen ve 2-3 haftadan daha uzun süren, nedeni saptanamayan herhangi bir belirti malign bir tümör şüphesini akla getirmeli.

Devam eden ve açıklanamayan kilo kaybı, genellikle sabahları, kusma ile birlikte olan baş ağrısı, kemiklerde, eklemlerde, sırtta veya bacaklarda geçmeyen şişlik veya kalıcı ağrı, özellikle karın, boyun, göğüs, pelvis veya koltuk altlarında şişlikler, vücutta morluklar, kanama veya döküntü, iyileşmeyen enfeksiyonlar, göz bebeği arkasında beyazımsı renk, devam eden bulantı veya bulantı olmadan kusma, sürekli yorgunluk veya belirgin solukluk, aniden ortaya çıkan ve devam eden göz veya görme bozuklukları, nedeni saptanamayan tekrarlayan veya sürekli ateş, tehlike işareti olabilir.

Bazı semptomlar daha özgüldür ancak yine de kanser tanısı koydurmaz. Bunlar; 2 santimetreden daha büyük lenf bezi büyümesi, sabah kusması ani gelişen görme bozuklukları, solukluk ile birlikte ateş veya geçmeyen ateşle birlikte olan gece terlemeleridir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir