- Yeni yıl teması: Sıcacık ve Rahat Bir Yıla Gülümse - 20 Aralık 2024
- Vakkorama ile yeni yıla eğlenceli ve renkli bir dokunuş - 20 Aralık 2024
- Flormar Zodiac Signs Oje serisi ile burcunu belirle - 20 Aralık 2024
İnsülin direnci hem sebep hem de sonuç
Günümüzde tüm dünyanın ortak problemi haline gelene obezitenin altında yatan esas sebebin insülin direnci olduğunu biliyor muydunuz? Şeker, kalp ve damar hastalıklarına da yol açan bu durum, egzersiz ve sağlıklı beslenme sayesinde düşürülebiliyor.
Avrasya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşegül Navdar bu kısır döngüyle ilgili bilgi verdi:
Gelişen teknoloji yaşam tarzımızda köklü değişikliklere yol açarken, tembel bir nesil yaratmada da etkili oldu. Öyle ki, fiziksel aktivitelerimiz kısıtlandı, bir merdiven bile çıkmaya üşenir olduk. Tabii beslenme düzenimiz de bu köklü değişimden nasibini aldı. Fast food tarzı kalorili beslenme, obeziteyi kamçılarken özellikle 30’lu yaşlardan itibaren sıklığı artmaya başladı. Bu yaşlarda vücudumuz bir dönüşümün içine giriyor ve insülin direnci gelişiyor. İnsülin direnci kilo almanıza sebep olurken, kilonuzun artması da insülin direncini tetikliyor. Bu kısır döngünün baş aktörü olan insülin direncini kırarsak, kalıcı ve sağlıklı kilo verebiliriz.
İnsülin nedir?
İnsülin pankreastan salgılanan bir hormondur. Başta kas ve yağ dokusu olmak üzere kanda dolaşan şekerin hücre içine alınarak vücudun şekeri kullanmasını sağlar. Karaciğerde fazla şekerin depolanmasında etkilidir. Vücuttaki yağ ve proteinlerin parçalanmasını engeller.
Neden direnç gelişiyor?
Pankreastan yeterince insülin salgılandığı halde vücudun buna cevabı azalabilir. Bu durumda pankreas direnci kırmak için daha fazla salgı yapar. Kanda gerektiğinden fazla insülin bulunması, yemek sonrası kan şekerinde ani düşmeye ve erken acıkmaya sebep olur. Sonuç ise aşırı kilo alımıdır. Ortaya çıkmasında rol oynayan faktörler ise şunlardır:
- Genetik yatkınlık
- Hareket azlığı
- İlerleyen yaş
- Kilolu olmak
- Yüksek kalorili rafine gıdalarla beslenmek.
Birçok hastalığa davetiye çıkarıyor
Aslında şeker hastalığının en erken bulgusu denilebilir. Ayrıca obezite, hipertansiyon, kalp damar hastalığı, kan yağlarının yükselmesi, kansere yatkınlık da gelişebilir.
Kimler risk altında?
- Çocuk, genç, yaşı ilerlemiş obezler
- Kilo vermek isteyenler
- Ailede şeker hastalığı olanlar
- Yemekten sonra uyku hali, halsizlik baş dönmesi şikayeti olanlar
- Tedaviye dirençli trigliserid yüksekliği olanlar
- Karaciğer yağlanması olanlar
- Hızlı kilo alma
- Tatlı gıdalara aşırı düşkünlüğü olanlar
- Açlığa dayanamama, açlıkta baş dönmesi ve sersemlik hissi, dudaklarda uyuşma, sinirlilik, baş ağrısı, göz kararması ve bulantı şikayeti olanlar da mutlaka bir uzmana başvurmalı.
Tedavisi nasıl yapılıyor?
Hasta açken kanında ölçülen şeker ve insülin değeri ile hesaplanan HOMA-IR testi, basit ve güvenilir bir yöntemdir. Tedavi için anahtar kelimeler; egzersiz, kilo vermek ve direnci düşüren ilaçlardır. Öncelikle yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Çocukluk çağında bilinçli beslenmeyi öğrenmeliyiz. Eğer 30’lu yaşları çoktan geçmiş ve kilo almışsak, egzersiz ve diyet ile ilaç tedavisine başlanabilir.