Doktorlarına sordukları 9 soru ve cevabı
Ülkemizde kadınların sağlıklarıyla ilgili en çok merak ettikleri konuların başında jinekolojik sorunlar geliyor. Ancak çoğunlukla utandıkları ya da ihmal ettikleri için doktora başvurmayı geciktirebiliyorlar.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doktor Harika Bodur Öztürk, “Kadınlar çoğunlukla ‘bu sorun arkadaşımda da var, demek ki normal’ diye düşünerek doktora gitmiyor. Bu yaklaşım ise önemli bir hastalığın tanısını geciktirebiliyor. Sorunları doktorla paylaşmaktan kesinlikle utanmamalıyız” diyor.
Öztürk, kadınların en çok yönelttiği 9 soruyu ve yanıtlarını anlattı:
1-SORU: Kadınlarda idrar kaçırma neden olur?
CEVAP: Özellikle gebelik, kilo alıp verme, kronik kabızlık, menopoz ve vajinal doğumlar sonrasında pelvik taban kaslarının zayıflamasıyla birlikte, öksürme veya hapşırma gibi karın içi basıncını artıran durumlarda idrar kaçırma sorunu yaşanabiliyor. Tedavide pelvik taban egzersizleri ve genital laser tedavileri oldukça etkili olabilirken, anatomik bozulma durumunda ise ameliyatla tedavi ediliyor. İdrara zor yetişme gibi daha farklı bir şikayet olduğunda ise ilaç tedavileri ile bu sorun çözülebiliyor.
2-SORU: Adet düzensizliği normal olabilir mi?
CEVAP: Adet döneminde bir iki günlük sarkma normaldir. Genç bir kızda menstruel kanama başladıktan sonra ilk 2 yıl düzensiz kanamalar normal kabul edilmektedir. Ancak sonrasında düzensizlik devam ediyorsa değerlendirilmelidir. Ani ve hızlı kilo kayıpları ile aşırı egzersizde adet olamama şikayeti gelişebiliyor. Kilo almaya eğilim ile birlikte adetlerin arası 35 gün üzerine çıkıyorsa polikistik over sendromu veya tiroit hormonu bozuklukları değerlendirilmelidir. Yaş ilerledikçe periyodlar 24-25 gün öne gelmeye başladıysa perimenopoza giriş süreci de araştırılmalı.
3-SORU: Doğum kontrol hapı kullanırsam ilerde çocuğum olmaz mı?
CEVAP: Dünya Sağlık Örgütü doğum kontrol haplarının kısırlığa yol açmadığını belirtiyor. Hap bırakıldığında, yumurtlama yeniden başlıyor ve gebelik planlanabiliyor. Çoğu kadında doğurganlık, hap bırakıldıktan sonraki ilk 1–3 ayda geri dönüyor. Burada önemli olan doğum kontrol ilaçlarını kullanırken hastanın yaşının ilerlediği ve yaşla birlikte doğurganlığın azaldığı bilgisinin unutulmamasıdır.
4-SORU: Yumurta rezervim nasıl artabilir?
CEVAP: Kadın doğurganlığının limitleri olduğu için yumurtalık rezervini değerlendiren muayene, ultrasonografide antral folikül sayısının değerlendirilmesi ve kan testlerini yapmak önemlidir. 35 yaş civarında gebelik planlamayan kadınların yumurta rezervi araştırılmalı. Yumurta dondurma veya tüp bebek uygulamasıyla ileride gebelik şansı artırılabiliyor.
5-SORU: Menopozla birlikte neler yaşayacağım?
CEVAP: Menopoz aslında kadınların yeni hayatlarını kucakladığı bir dönemdir. Halk arasındaki tabiriyle sıcak basmaları, gece uykusuzluğu, çarpıntı, anksiyete, cilt ve saçlarda değişim, vajinal kuruluk, libido azalması, unutkanlık ve beyin sisi gibi şikayetler menopoz öncesi geçiş dönemi veya menopozla ilgili olabilir ve destekle düzelebiliyor. Menopozla birlikte başlayan kalp damar hastalığı ve kemik erimesi riski hormon replasman tedavileriyle azaltılabiliyor.
6-SORU: Vajinal akıntı ne zaman normal, ne zaman hastalık belirtisidir?
CEVAP: Vajinal akıntı varlığını sorduğumuz her hasta evet cevabını verebiliyor. Şeffaf ve koku içermeyenler normaldir. Ancak sarı, yeşil, süt kesiği karakterinde, yoğun beyaz, özellikle de koku, kaşıntı ve genital bölgede yanma varsa mantar veya bakteriyel enfeksiyon olabiliyor. Mutlaka uzman hekim tarafından değerlendirilip tedavi edilmelidir. Bulaşıcı enfeksiyonlar infertiliteye de yol açabiliyor.
7-SORU: Ağrılı cinsel ilişki bir kader mi?
CEVAP: Hayır. Bu sorun altta yatan nedenin tedavisiyle tümüyle ortadan kaldırılıp, tedavi edilmektedir. Ağrı birçok mekanizma ile gelişebiliyor. Mantar enfeksiyonu, menopozla birlikte vajinal kuruluk, doğum sonrasında hormon dengesindeki değişiklikler veya endometriozis gibi nedenler ağrıya yol açabiliyor. Ülkemizde tanı konmamış ve tedavi edilmeyen vajinismus vakalarında da ağrılı cinsel ilişki bir kadermiş gibi algılanabiliyor ancak tedavisi mümkün.
8-SORU: HPV nasıl bulaşır?
CEVAP: HPV virüsü hamam, güzellik merkezi ve ortak kullanılan tuvaletler gibi ortamlardan bulaşmaz. En yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biridir. Prezervatif kullanımı riski azaltsa da tamamen ortadan kaldırmaz. Tek partnerli ilişkiniz olsa bile riskim yok diye düşünmeyin. HPV’nin bazı tipleri rahim ağzı kanserine, bazı tipleri ise genital siğillere neden olur. Dünya Sağlık Örgütü, korunmada en etkili yöntemin HPV aşısı olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenle taramalar ve HPV aşısı çok önemlidir.
9-SORU: Miyomlar kötü huylu mudur? Mutlaka ameliyat olmak mı gerekir?
CEVAP: Miyomlar rahim dokusunun kas tabakasından gelişen çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. Üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 40’ında miyom tespit edilebiliyor. Genellikle belirti vermez ve rutin muayenede fark edilip takibe alınıyor. Ancak rahim duvarına yakınsa veya büyükse aşırı derecede kanama yaparak kansızlık nedeni olabiliyor. Büyük miyomlar bulunduğu konuma göre mesaneye veya bağırsaklara bası şikayetine yol açabiliyor. Sık idrara gitme, karında büyüme, ele gelen kitle gibi durumlara yol açabiliyor.
Hastanın şikayetine göre cerrahi endikasyon konulur. Kanama, anemi etkeniyse, gebeliğe engel olduğu veya tekrarlayan düşüklere yol açtığı düşünülüyorsa, takiplerde hızlı büyüdüğü tespit edilirse hastanın yaş ve klinik durumuna göre cerrahi laparoskopik olarak myomun çıkarılması veya histerektomi yapılması tıbben gerekmektedir. Binde 3 oranında ‘leiomyosarkom’ adını verdiğimiz kötü huylu tümör saptanabiliyor. Menopozdan sonra miyomda büyüme varsa, kısa sürede boyutunda değişiklik olduysa ‘sarkom’ ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.