- Yeni yıl teması: Sıcacık ve Rahat Bir Yıla Gülümse - 20 Aralık 2024
- Vakkorama ile yeni yıla eğlenceli ve renkli bir dokunuş - 20 Aralık 2024
- Flormar Zodiac Signs Oje serisi ile burcunu belirle - 20 Aralık 2024
Çocuğunuz fazla tartılı ya da obezite hastası mı?
Çocukluk çağı obezitesi dünyada ve ülkemizde hızla artıyor. Çalışmalar, Türkiye’de her 4 çocuktan birinin fazla kilolu ya da obezite hastası olduğuna işaret ediyor. Özellikle pandemi sürecindeki hareketsizlik ve beslenme düzenindeki değişiklikler obezite riskini de beraberinde getirebiliyor.
Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bölümü’nden Uz. Dr. Bahar Özcabı, anne babalara önemli önerilerde bulundu.
Amerika Birleşik Devletleri’nde her 3 çocuktan birinin fazla tartılı/şişman olduğu bildirilmektedir. Ülkemizde ise COSI-TUR 2016 çalışması, ilkokul ikinci sınıf öğrencilerinin yüzde 24.9’unun fazla tartılı/şişman olduğunu göstermiştir. Bu oran da yaklaşık her 4 çocuktan birinin fazla kilo veya obezite hastası olduğuna işaret etmektedir.
Değerlendirme nasıl yapılıyor?
Obezite hastalığının tanısında sıklıkla boy ve vücut ağırlığı değerleri kullanılmaktadır. İki yaşından küçük çocuklarda boya göre ağırlık değerlerine göre tanı konulmaktadır. Daha büyük çocuklarda ise vücut ağırlığı, boyun metre cinsinden karesine bölünerek vücut kitle indeksi hesaplanmaktadır. Ancak erişkindekinden farklı olarak sabit bir değere göre karar verilmemektedir.
Yaş ve cinsiyete göre oluşturulmuş eğrilerde vücut kitle indeksi yüzde değerleri yüzde 85-95 arasına denk gelen çocuklar fazla tartılıdır. Yüzde 95 ve üzerinde olanlar ise şişman olarak kabul edilmektedir. Bu çocuklarda bel çevresi değerleri de organ yağlanması ve metabolik risklerin ortaya konulmasında yardımcıdır.
Fazla kilo sağlıklı bir ergenliği önleyebilir
‘Şişman bebek ya da çocuk sağlıklıdır’ algısı son derece yanlıştır. Çünkü çocukluk ve ergenlik çağında en sık görülen şişmanlık tipi basit şişmanlıktır. Basit şişmanlık, kişinin aldığı ve harcadığı enerji dengesinin bozulması nedeniyle karşımıza çıkmaktadır. Bu çocukların beslenme öykülerinde çok miktarda şeker ve şekerli gıda/içecek, yağlı ya da hazır gıda tüketimi vardır. Bazen de porsiyonların büyük olması ya da besin öğelerinin uygun oranlarda alınmaması bu duruma yol açar.
Ergenlik öncesi dönemde yaşıtlarına göre uzundurlar ancak ergenliğin erken başlaması ve büyümenin erken sonlanması nedeni ile erişkin boyları olumsuz etkilenebilmektedir. Özellikle de aile bireylerinin ya da bakımı üstlenen kişilerin ‘Çocuktur, yesin, vücut zamanla kiloyu atar’ gibi yaklaşımları şişmanlığın gelişimi ve ağırlaşmasında rol oynamaktadır. Bugün çocukluk çağında şişman olarak adlandırılan çocukların önemli bir kısmının erişkin dönemde de obezite hastası olmaya devam ettiği bilinmektedir.
Kanserden kalp hastalıklarına pek çok tehlike pusuda bekliyor
Çocukluk çağı şişmanlığında; kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, kan yağlarında yükseklik, karaciğer yağlanması, diyabet, ortopedik sorunlar, uyku bozuklukları, özgüven kaybı ve sosyal izolasyon gibi sorunlar görülebilmektedir. Her zaman ek tedaviler gerektirmese de ergenlik bulgularının öne kayması ile karşılaşılabilmektedir. Özellikle de obezitenin erişkin dönemde meme, yumurtalık, prostat gibi bazı kanserler için de zemin hazırladığını ve üreme bozukluklarına yol açabildiğinin unutulmaması gerekir. Şişmanlığın bağışıklık sistemi üzerine de olumsuz etkileri olabilmektedir.
Anne babada olan şişmanlık çocuktaki riski 15 kat artırıyor
Çocukluk çağında obezite konusunda hem genetik, hem de çevresel etmenlerin büyük etkisi vardır. Anne-babadan birinde obezite varlığı çocukta şişmanlık gelişme riskini 2-3 kat artırmaktadır. İkisinde birden olması ise 15 kat artırmaktadır. Doğum öncesi ve sonrası nedenler, fiziksel aktivite durumu, beslenme alışkanlığı, sosyo-kültürel ve ailesel etmenler, psikososyal faktörler ve kimyasallar gibi ek çevresel etmenler de obezitenin oluşumunda rol oynamaktadır.
Uygun tedavi planlaması büyük önem taşıyor
Genetik yatkınlığın haricinde erken yaşta şişmanlığa neden olan ya da ek bulguların eşlik ettiği, nadir genetik hastalıklar da bulunmaktadır. Bu çocuklar, çocuk endokrinoloji hekimleri tarafından izlenmelidir. Basit obezitenin söz konusu olduğu durumlarda ise tedavinin en önemli bileşeni yaşam tarzı değişiklikleridir. Bazı durumlarda ilaç tedavileri gündeme gelebilmektedir. Ancak bu yaşam değişiklikleri uygulanmadığı zaman ilaç tedavisinin de etkinliği sınırlı kalmaktadır. Ayrıca erişkin dönemde uygulanan bariatrik cerrahi, çocukluk çağında öncelikli tedavi yöntemlerinden biri değildir.
- Sağlıklı beslenme bilinci çocuklara erken yaşlarda kazandırılmalıdır.
- Anne ve baba sağlıklı beslenme ile egzersiz planlaması konusunda çocuklarına örnek olmalıdır.
- Paketli gıdalar yerine sağlıklı atıştırmalıklar seçilmelidir.
- Şekerli ya da katkı maddeli yiyecek ve içecekler ödül olarak gösterilmemelidir.
- Çocuklar karbonhidrat, protein, yağ, lif, vitamin ve mineralleri bakımından dengeli beslenmelidir.
- Porsiyonlar çocuğun yaşına uygun olmalıdır.
- Çocuğa düzenli egzersiz alışkanlığı kazandırılmalıdır.
- Uyku saatleri düzenlenmelidir.
- Ekran başında geçirilen süre sınırlandırılmalıdır.
- Çocuklarla oyunlar oynanmalı, kaliteli zaman geçirilmelidir.
- Hafif ev işlerinde çocuklara sorumluluk verilebilir.