24 Ekim 2025
Wellness

Regl döngüsüne göre spor ve beslenme trendi nedir?

Cycle Syncing diyeti ve egzersizi

Kadınların regl döngüsüne göre egzersiz, beslenme ve yaşam ritmini düzenlemesi, wellness dünyasında hızla büyüyen bir hareket haline geldi. Cycle Syncing, sadece bir fitness akımı değil; kadın sağlığının merkezine hormon döngüsünü yerleştiren yeni nesil bir yaşam modeli.

Peki cycle syncing tam olarak nedir? Diyeti ve egzersizi nasıl şekillendiriyor? Gerçekten işe yarıyor mu?

Cycle Syncing nereden çıktı?

Cycle syncing, kadınların regl döngüsünü dört faza ayırarak (menstrüasyon, foliküler, ovülasyon ve luteal) yaşam tarzını buna göre planlaması anlamına geliyor. Burada amaç, bedenin hormon döngüsüne karşı gelmek değil, onunla iş birliği yapmak.

Bu yaklaşım ilk kez integratif beslenme uzmanı Alisa Vitti tarafından gündeme geldi. Vitti, “Her gün aynı performansı beklemek biyolojik olarak gerçekçi değil” diyor.

Her fazda metabolizma, ödem, tatlı isteği, iltihaplanma ve enerji değişiyor. Cycle syncing diyeti tam da bu dalgalanmalara uygun beslenme öneriyor.

Menstrüasyon (Kanama Dönemi)
  • Demir, magnezyum ve omega-3 odaklı.
  • Mercimek, ıspanak, avokado, yulaf, tahin, sıcak çorbalar.
  • Yavaş enerji, hafif beslenme.
Foliküler Faz (Adet sonrası)
  • Yaratıcılığın arttığı dönem.
  • Fermente gıdalar, taze yeşillikler, kuruyemiş, yumurta.
  • Vücut toksin atımına daha açık.
Ovülasyon (Yüksek enerji dönemi)
  • Metabolizma hızlanıyor.
  • Çiğ sebzeler, hafif protein, meyve, chia, antioksidan.
  • Sosyal enerji yükseliyor.
Luteal Faz (PMS dönemi)
  • Tatlı isteği ve ödem artabiliyor.
  • Tam tahıl, balık, muz, tatlı patates, bitki çayları.
  • Şişkinliği azaltmaya odaklı.

Bu diyette amaç zayıflamak değil, hormonları rahatlatmak, inflamasyonu azaltmak, ruh halini dengelemek.

Egzersizler de döngüye göre değişiyor

Cycle syncing sadece mutfakla ilgili değil; spor programı da fazlara göre düzenleniyor.

  • Menstrüasyon: Yoga, esneme, hafif nefes egzersizleri.
  • Foliküler dönem: Pilates, hafif ağırlık, koşu başlangıcı.
  • Ovülasyon: HIIT, dans, kardiyo, güç antrenmanları.
  • Luteal dönem: Yürüyüş, pilates, düşük tempolu kardiyo.

Birçok kadın, luteal fazda yaptığı yoğun egzersizlerin hem şişkinlik hem yorgunluk hem de kortizol artışı yarattığını fark edince cycle syncing’e yöneldi.

Bu akım gerçekten işe yarıyor mu?

Henüz her şeyi kanıtlayan dev klinik çalışmalar yok, ancak küçük ölçekli araştırmalar ve deneyimler umut verici:

  •  PMS şikayetlerinde azalma
  •  Şişkinlik ve tatlı krizlerinde düşüş
  •  Uyku düzeninde iyileşme
  •  Daha verimli spor performansı
  •  Kortizol dengesinde rahatlama
  •  Ruh hali dalgalanmalarında azalma

Bazı fitness eğitmenleri ve beslenme uzmanları, yanlış fazda yapılan ağır sporun kas gelişimini yavaşlattığını, rahim çevresinde inflamasyonu artırabildiğini ve motivasyonu düşürdüğünü söylüyor.

Eleştiriler ve gerçekçi yaklaşım

Her trend gibi cycle syncing’in de tartışılan yönleri var:

  • Her kadının döngüsü 28 gün değil (21-35 arası değişebiliyor)
  • Doğum kontrol hapı kullananlarda hormon döngüsü farklı işliyor
  • PCOS, endometriozis, tiroid sorunu olanlarda etkiler değişebilir
  • Sosyal medyada ‘herkese uyar’ diye sunulması yanıltıcı
  • Tıbbi takiple desteklenmezse yanlış uygulanabilir

Döngünle kavga etme, iş birliği yap

Cycle syncing; kural dayatan bir sistem değil, beden farkındalığına çağrı. İster sadece beslenmeni hafifçe ayarla, ister egzersiz seçimlerini döneme göre düzenle ya da uygulama desteğiyle ilerle… Amaç mükemmel olmak değil, biyolojinle uyumlanmak.

Belki bu akımın hepsi sana göre değildir. Ama büyük ihtimalle içinde sana iyi gelecek bir parça vardır. “Her gün aynı olmak zorunda değilim” diyorsan; cycle syncing, tam da o cümlenin vücut bulmuş hali.

administrator
Editör

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir