23 Aralık 2025
SAĞLIK

Siz 40, kalbiniz 60 yaşında olabilir mi?

Organlarınızın biyolojik yaşı sağlığınızı ele veriyor

Kronolojik yaş, doğum tarihinizden beri geçen süreyi anlatıyor. Biyolojik yaş ise hücrelerinizin, dokularınızın ve organlarınızın gerçek sağlık durumunu, yıpranmanın boyutunu gösteriyor

Bilim, vücudumuzdaki her organın kendi hızında ve biyolojik yaşımızdan bağımsız olarak yaşlandığını gösteriyor. Genetik etkenler, yaşam tarzımız gibi değişkenlerle organlarımızın yaşlanma hızı biyolojik yaşımızdan daha hızlı olabiliyor. Tüm bunların getirdiği risklerin en başında ise organ bazlı sağlık sorunları geliyor.

Örneğin; kalp biyolojik yaşı kronolojik yaştan belirgin derecede büyük olan birinde, kalp krizi riski onlarca yıl önceden öngörülebiliyor. Hızlı yaşlanmakta olan böbrekler, ileride böbrek yetmezliği, metabolik ve kardiyovasküler sorunlar için uyarı sinyali oluyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Halil Ertürk organ yaşlanmasını anlattı:

Organların farklı yaşlarda olması ilk duyulduğunda şaşırtıcı gelebiliyor. Ancak modern biyogerontoloji bunu açıkça ortaya koyuyor. Vücudumuz tek bir yaşa sahip değil. Her organ ve sistem kendi hızında yaşlanmakta. Biyolojik yaşın hesaplanmasında öne çıkan yöntemlerden biri olan epigenetik saatler DNA üzerindeki belirli CpG bölgelerini inceliyor.

Bu noktaların üzerindeki metilasyon adı verilen kimyasal işaretler zamanla değişiyor. Bu değişim yaşlanma hızımız hakkında güçlü ipuçları veriyor. Epigenetik saatler bu CpG bölgelerindeki desenleri analiz ediyor. Kişinin biyolojik yaşını ve kronolojik yaştan ne kadar sapma olduğunu hesaplıyor. Böylece vücudun gerçekten kaç yaşında olduğunu ve hangi hızla yaşlandığını görmek mümkün hale geliyor.

Bağışıklık sisteminiz kaç yaşında? 

Yeni nesil teknolojiler, artık her organın kendi yaşını ayrı ayrı hesaplayabiliyor. Bu gelişmiş modeller; kalp, böbrek, karaciğer, beyin ve bağışıklık sistemi gibi temel organ ve sistemlerin biyolojik yaşlarını birbirinden bağımsız olarak değerlendiriyor. Böylece kronolojik olarak 50 yaşında olan bir kişinin analizinde kalbinin 40, böbreğinin 60, bağışıklık sisteminin ise 70 yaşında olması mümkün olabiliyor. Bu farklılıklar, organların yaşam boyunca maruz kaldığı yüklerin ve yıpranmanın gerçek boyutunu daha net gösteriyor.

Şeker damarları yaşlandırıyor

Organların yaşlanma hızını belirleyen en önemli etkenlerden birinin yaşam boyunca maruz kalınan stres. Sigara ve hava kirliliği akciğerleri zorlayıp erken yaşlandırıyor. Hipertansiyon kalp ve böbrek üzerinde baskı oluşturuyor. Yüksek şeker ve insülin direnci karaciğeri ve damar sistemini yoruyor. Kronik stres ise hem beyni hem de kardiyometabolik sistemi hızla yıpratabiliyor.

Kan testi ile biyolojik yaş ölçümü

Stanford Üniversitesi’nin geniş katılımlı kohort çalışmalarında, kandaki binlerce proteini analiz eden makine öğrenimi modelleri kullanılarak 11 farklı organın biyolojik yaşı hesaplandı. Bulgular çarpıcıydı. Çünkü sağlıklı görünen yetişkinlerin yaklaşık yüzde 20’sinde en az bir organın beklenenden daha hızlı yaşlandığı ortaya çıktı. Yüzde 1-2’sinde ise birden fazla organın hızla yaşlandığı tespit görüldü. Bu hızlı yaşlanma, ilgili organlarla bağlantılı hastalık riskini belirgin şekilde artırıyor. Ölüm oranlarında yüzde 20–50 arasında değişen bir artışla ilişkili olduğu görüldü. Yani dışarıdan sağlıklı görünen bireylerde bile iç organların erken uyarı sinyalleri yıllar öncesinden okunabiliyor. Bu organ yaş farkları, kronik hastalık ve sağlıklı yaşam süresini öngörmede güçlü bir araç haline geliyor.

Kalp krizi riski 10 yıl önceden belirlenebiliyor

Kalp biyolojik yaşı kronolojik yaştan belirgin derecede büyük olan birinde, kalp krizi riski onlarca yıl önceden öngörülebiliyor. Hızlı yaşlanmakta olan böbrekler, ileride böbrek yetmezliği, metabolik ve kardiyovasküler sorunlar için uyarı sinyali oluyor. Organa özgü biyolojik yaş ölçümleri, kişiye özgü önleyici tıbbın temel araçlarından biri. Ancak bu testlerin, klinik bulgular, yaşam tarzı, genetik riskler ve görüntüleme sonuçlarıyla birlikte, konuyu bilen hekimler tarafından yorumlanması şart. Amaç, bu farkın nedenlerini anlamak. Organın yaşlanma hızını yavaşlatmak, mümkünse biyolojik yaşını geri çekmek olmalı.

administrator
Editör

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir