- Avon’dan yeni yılın neşesine yakışır hediye alternatifleri - 2 Aralık 2024
- NARS’ın ikonik ürünleri ile makyaja sihirli bir dokunuş - 2 Aralık 2024
- NYX Professional Makeup Buttermelt Blush ile 12 saat kalıcı renk - 2 Aralık 2024
Kendinizi açlığa mahkum etmeyin!
Liv Hospital’dan Diyet ve Beslenme Uzmanı Şükran Yıldız, yazın alınan fazla kilolardan kurtulmanızı sağlayacak ipuçlarını anlattı.
Kilo vermek için sık yapılan yanlışlardan biri, uzun süreli açlıklar ve yemekten tamamen kaçmak. Bu uygulama sürdürülebilir olmadığı gibi vücut için gerekli besin öğeleri alınamadığından önemli sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Ayrıca uzun süreli açlıklarda vücut kendini korumaya alarak metabolizmayı yavaşlatır, bu da yağ yakımının azalmasına sebebiyet verir. Yetersiz protein ve karbonhidrat alımı kas kayıplarına da neden olabilir. Tüm bunlarla birlikte uzun süreli açlıklardan sonra ‘tıkınma’ dediğimiz aşırı gıda tüketimi de sıklıkla görülen bir davranıştır. Vücudu açlığa mahkum etmektense porsiyon kontrolü ve doğru gıda seçimleriyle daha kesin ve kalıcı bir sonuç alırken sağlık da korunur.
Vücudumuz değil beynimiz aç!
Bir reklam seyrederken, güzel bir yemek kokusu alınırken ya da sadece yemekten konuşulduğunda aniden acıkma hissi yaşanır. Beynimiz bu tür bir dış uyaranla karşılaştığında, çeşitli hormonların salgılanmasıyla birlikte aç olduğumuz hissini yaratır. Aynı miktardaki yemek büyük bir tabakta gözümüze çok az görünürken, küçük tabakta doyurucu görünür.
Tabaklarınızdaki tercih edeceğiniz kalorisi düşük fakat hacmi büyük yiyecekler ve yanında bol yeşillikli salatalarla önce beyninizi doyurun. Açlık gibi tokluk hissi de beyinde oluşur. Yemek yemeye başladıktan yaklaşık 15-20 dakika sonra leptin hormonu salgılanarak, beynimizde tokluk hissini yaratır. Bu süreç içerisinde ne yersek yiyelim kendimizi tok hissetmeyiz. Yemekleri yavaş ve ara vererek tüketirsek, daha az yemekle doygunluk hissini yaşarız.
Tabağınızı doğru tercihlerle doldurun
Miktarının yanı sıra besin öğelerinin doğru kaynaklardan alınması da kilo kontrolü ve sağlığımızın korunması açısından yönünden önemlidir. Yağlar diğer besin öğelerine oranla daha yüksek kalori içerir. Yağ gereksinimimizi hayvansal yağlar veya kızartmalar yerine kuru yemiş, balık, zeytinyağı gibi kaynaklardan karşılamak kilo kaybını sağlamanın yanında sağlığımızı da olumlu yönde etkileyecektir. Vücudumuzun enerji kaynağı olan karbonhidratların diyette kısıtlanması da kilo kaybını doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelir. Diyetteki karbonhidrat türünü ve miktarını düzelterek, kilomuzu kontrol altına almamız mümkün. Basit şekerler yerine lif oranı yüksek kompleks karbonhidratlar tüketmek fark yaratacaktır. Beyaz ekmek yerine kepekli veya tam buğday ekmeği, pirinç ve makarna yerine kepekli bulgur tercih edilebilir
Harekete geçin
Kilo kaybının gerçekleşmesi için harcanan kalorinin alınan kaloriden yüksek olması gerekir. Diyette porsiyon kontrolü ve doğru tercihlerle alınan kalori kısıtlanırken, fiziksel aktiviteyle harcanan kalorinin arttırılması kilo kaybında kilit rol oynar. Tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet veya sevdiğiniz herhangi bir spor türü… Kilo kaybına yol açmasının yanında, kendinizi zinde ve mutlu hissetmenize de yardım eder.