Uykuya dalamama psikolojik sorunların habercisi olabilir

Sağlıklı uyku çekmenin yolları

Gündelik hayatın yoğunluğuyla beraber maruz kalınan stres ve hastalıklar, uyku sorunlarına yol açabiliyor. Kısa süreli de olsa yaşayan uykusuzluk ilerleyen dönemlerde kronikleşebiliyor. Uykuya dalamama kaygı, erken uyanma ise depresyonun habercisi olabiliyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, toplumda sık görülen uyku sorunlarının yaşam kalitesini nasıl etkilediğine dair bilgiler verdi.

Kronik uykusuzluk nedenlerinin psikiyatrik hastalıklar, organik hastalıklar veya ilaçlar olabileceğini belirten Yrd. Kuzu, “Toplumda sık görülen uykusuzluk nedenlerinden olan huzursuz bacak sendromu, uykuda periyodik bacak hareketleri, uyku apne sendromu ve parasomniler uyku laboratuvarlarında yapılan polisomnografik incelemeyle tespit edilebilir. Bunama veya Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar; psikozlar, duygulanım bozuklukları, anksiyete, panik ve alkolizm gibi psikiyatrik hastalıklar uykusuzluk nedeni olabilir” dedi.

Uykusuzluğun farklı çeşitleri var

Uykusuzluk karşımıza üç şekilde çıkabilir. Birincisi; uykuya dalma süresinde uzama veya uyuyamama, ikincisi uykuya daldıktan bir süre sonra uyanıp daha sonra uykuya tekrar geçmede zorluk yaşama yani uykuyu sürdürmede güçlük, üçüncüsü ise kişinin uykuya dalmasında veya uykuyu sürdürmesinde herhangi bir sorun yokken sabah erken saatlerde uyanması ve bir daha uyuyamamasıdır.

Kaygı ve huzursuzluk kaynağı

Normal ve sağlıklı bir uykuya geçiş süresi 8-30 dakika arasında değişiyor. Uykuya dalamamak önemli bir endişe, kaygı ve huzursuzluk kaynağıdır. Hasta, ‘Ben yatağa gittiğimde yine uyuyamayacağım’ şeklinde kendisini şartlar ve yatağa gittiğinde uyuyamaz ancak televizyon seyrederken uyuyakalabilir.

Geceleri uyanıp sonra uykuya geçmede sorun yaşayan hastaların uykuları çok yüzeyseldir. En ufak seslerden, eşinin yatakta dönüşünden bile etkilenerek uyanabilirler. Uyandıktan sonra da uykuya geçmekte zorluk yaşarlar. Uykusuzluğun bir diğer şekli de sabah erken saatte uyanma ve bir daha uyuyamama. Bu, daha çok depresyonda görülen bir uykusuzluk şekli. Bu kişiler, iç sıkıntısıyla birlikte uyandıklarını söyler.

Bu önerilere kulak verin

  • Herkesin kendisini dinlendiren uyku süreleri aynı değildir. Bazı insanlara dir. İnsanların çoğunluğunda 7-8 saat uyumak sabahları zinde ve dinlenmiş olarak uyanmaları için yeterlidir. Uyuma saatleri de kişiden kişiye değişebilir.  Bazıları erken yatıp erken kalkarken (tavuk uykusu), bazıları geç yatıp geç uyanırlar (baykuş uykusu). O yüzden uyuma saatimizi kendi kişisel özelliklerimize göre ayarlamalıyız. Uykumuz gelmeden yatağa gitmemeliyiz.
  • Sabahları uyanma saatini geciktirmek, ertesi gece uykuya geçmemizi zorlaştırır.
  • Gece uykuya dalmada güçlüğe neden olabilecek bir diğer alışkanlık olan gündüz uyumalarından da kaçınmak gerekir.
  • Uykusuzluk sorunu yaşamamak için mutlaka günlük işlerin arasına egzersiz de eklenmeli. Egzersizlerin uyku saatine yakın yapılmasından kaçınmak gerekir.
  • Akşam saatlerinde ağır yemekler yemekten ve geceleri aşırı sıvı almaktan kaçının. azaltır.
  • Çay, kahve ve asitli içecekler gibi sinir sistemini uyaran maddeleri aşırı tüketmemek gerekir.
  • Vücut ısısının düşmesi uykuya geçmeyi kolaylaştırır ve de derin uykuyu artırır. Bu nedenle yatak odalarının ısısı diğer odalara göre daha düşük olmalıdır.
  • Uyku öncesi ılık bir duş almak vücut ısısını düşürmeye katkı sağlar.
  • Uykuyu başlatan en önemli hormon kabul edilen melatonin salınması karanlıkta başladığı için uyumaya yakın ışıkları azaltmakta fayda var.
  • Yatak ve yastıkların belli periyotlarla yenilenmesi de uyku kalitesini olumlu yönde etkiler.

 

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir