- D&R’dan yeni yıla özel: Burçlara göre hediye rehberi - 24 Aralık 2024
- Yeni yılı renkli bir panayırla karşılıyor - 24 Aralık 2024
- Aşkın, şansın ve ışıltının zamanı! - 24 Aralık 2024
‘Zamanın acımasızlığını’ göz ardı etmemek gerekiyor!
Eğitim, kariyer, ekonomik zorluklar, yaşam tarzı derken günümüzde anne olma yaşı giderek yükseliyor. Son yıllarda 35 yaş ve üzeri anne adaylarının sayısında büyük artış yaşanıyor.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Ganime Aygün, “Yaş ilerledikçe yumurta rezervi ve kalitesi azalır. 35 yaş üzerinde anne olmayı planlıyorsanız; hekiminizin önerilerini sıkı sıkıya uygulamalısınız” dedi.
1-Adet düzeninizi takip edin
Kadınların 35 yaş altında gebe kalma oranı yüzde 65’ken; 35 yaş üzerinde bu oran yüzde 10-15 civarındadır. Yıllar içerisinde de giderek azalır. Üretkenliğinizin azaldığını anlamakta en önemli işaret adet düzeninizde olan değişimlerdir. Adet süresi, miktarı ve sıklığındaki değişimler; hormonal düzensizlikler ya da yumurta kapasitesindeki azalmalar ile ilgili olabilmektedir. Bu nedenle altı ayda bir yumurta kapasitesi hormonal ve sonografik değerlendirilme ile gözden geçirilmelidir. Azalma olduğu anda acilen tedavi planı yapılmalıdır. Yumurta kapasitesindeki azalma genetik hastalıklı bebeklere de zemin hazırlar.
2-Diyetisyen ile planlama yapın
Gebeliğin en önemli ve yaygın görülen sorunlarından biri kilo kontrolüdür. Anne adaylarının gebe kalmadan önce gebelikte en az 12-14 kilo alacaklarını öngörerek kilo kontrolü yapmaları faydalıdır. Bazen gebelikte diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların ortaya çıkması bu kilo artışının daha çok olmasına yol açmaktadır. Gebelik kusması şiddetli olan annelerde ciddi kilo kayıpları yaşanabilmektedir. Diyetisyen kontrolünde yüksek proteinli, düşük karbonhidratlı beslenmeyle anne adayları gebeliğe hazırlanmalı, taze mevsim sebze ve meyveleri vazgeçilmez olmalıdır.
3-Vücut rezervlerinizi kontrol ettirin
Anne adayının sadece hormonal olarak değil, bedeninin biyokimyasal olarak da gebeliğe hazır olması gerekmektedir. Yani bir kadın bedeninde kendinden hariç bir canlı büyütecek ise kan vitamin, mineral depolarının dolu olması gerekir. Özellikle folik asit gebeliğin ilk ayları için en önemli parametrelerden biridir. İlerleyen gebelik haftalarında da demir, vitamin D ve vitamin B düzeyleri de anne ve bebek için son derece kıymetlidir.
4-Kötü alışkanlıklardan uzak durun
Sigara, alkol ya da bağımlılık yapan ilaçlar gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak son derece önemlidir. Günlük düzenli yeşil çay tüketilmeli ve bol su içilmelidir. Sigara; gebelikte su kesesinde erken yırtılma, gelişme geriliği, zeka geriliği, düşük doğum ağırlığı ile doğmak, gebelik zehirlenmesi denilen prekeklampsi (gebelik tansiyonu), gebelik diyabeti, bebekte astım gibi ciddi sorunlara neden olur. Keza alkol de fetal alkol sendromu denilen bir dizi patolojik tabloya neden olmaktadır. Diğer uyuşturucu maddeler ise ciddi ağır anomaliler ve düşüklere neden olabilir.
5-Kronik hastalıklarınızı kontrol altında tutun
Kronik bir hastalığı olup da düzenli ilaç kullanan anne adaylarının gebelik öncesinde hastalığını takip eden hekiminden izin alması, devamlı aldığı ilaçları düzenlemesi gereğinde kesmesi hatta bazen hekimi ile kadın doğum uzmanının iletişim kurması gerekebilir. Dahili, cerrahi veya psikiyatrik kronik hastalıkları olan anne adayları genellikle riskli gebelik uzmanları tarafından da sıkı takip altında tutulmalıdır. Çünkü bazı hastalıklarda ilaçları kesmek mümkün olmaz ve fetüs bu nedenle yakından takip gerektirir.
6-Düzenli egzersiz yapın
Sağlam bir bebek sağlam bir bedende büyür ilkesinden yola çıkarak her anne adayı mutlaka düzenli spor yapmalıdır. Düzenli spor, kan basıncını dengede tutar, kas ve eklem yapısını güçlendirir. Tüm bunlar gebelik sürecinde anne adayının değişen bedenine daha kolay adapte olmasını sağlar. Bebek de kendisine daha kolay bir doğum yatağı oluşturur. Böylece normal yoldan doğum yapmak da çok daha kolay olur. Yürüyüş, pilates, yoga ve yüzme anne adayları için erişilmesi de uygulaması da kolay sporlardır.
7-Smear testinizi yaptırın
Her anne adayı gebelik öncesi yoğun hormonal uyarı altında kalacak olan bedende kanser öncesi olası lezyonları kontrol altında tutmak adına rahim ağzı kanser taraması olan smear testini yaptırmalıdır. Bu test gebeliğin ilk vizitinde dahi yapılabilir. Bebek açısından yapılmasında sakınca yoktur. Erken yakalanan her lezyon hayat kurtarır.
8-İdrar yolu enfeksiyonlarına karşı dikkatli olun
Çoğu kadın şikayet oluşturmayan idrar yolu enfeksiyonuna sahiptir. Ancak bu enfeksiyon, erken doğuma neden olarak bebeği yenidoğan yoğun bakıma mecbur bırakır. Bu nedenle anne adayları için tam idrar tetkiki ve idrar kültürü önemli testlerdendir. Ayrıca vajinal enfeksiyonlar bebekte enfeksiyona yol açabileceği gibi su kesesinin de erken yırtılmasına neden olabilmektedir. Vajinal enfeksiyonlar ağızdan tedavi edilemeyeceği için mutlaka gebelik planlaması öncesi vajinal kültür taramaları yapılmalıdır. Gereğinde partner ile beraber tedavi edilmelidir.