- Egzama ile kaliteli yaşamanın ipuçları - 9 Ocak 2025
- Saçlarınızın dökülme nedeni D vitamini eksikliği olabilir mi? - 9 Ocak 2025
- Samsung X KNTLGY iş birliği moda ve teknolojiyi bir araya getirdi - 9 Ocak 2025
Türk Tıbbı Onkoloji Derneği Kongresi sanal ortamda gerçekleşti
Dünyada ve ülkemizde kanser konusunda yaşanan gelişmeler, bu gelişmelerin uygulama alanındaki etkileri gibi önemli başlıklar, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) tarafından online platformda ele alındı. Kongre, ‘Pandemi gölgesinde geçen 2020 yılında onkolojide neler değişti?’ başlığıyla gerçekleştirildi.
TTOD ve Kongre Sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez, “Günümüzde onkoloji alanında gelişmeler baş döndürücü hızla yaşanmakla birlikte kanser hala ciddi bir sağlık sorunu olma özelliğini sürdürmektedir. Kanser tedavisinin hasta odaklı olarak gerçekleştirilmesi yolundaki yeni bilgiler, alanında söz sahibi bilim insanları tarafından katılımcılarla paylaşıldı” dedi.
Pandemi döneminde dernek olarak birçok faaliyet ve destek çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Sönmez, “Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Covid-19 Pandemisi Danışma Kurulu kuruldu. TTOD tarafından, üyelerine Covid-19 Önleyici Ekipman Desteği sağlandı. Gerek hekimler, gerekse hastalarımız ve hasta yakınlarımız için kısa bilgilendirme videoları ile görseller hazırlandı. Danışma Kurulu tarafından, hasta ve yakınlarına yönelik el broşürleri hazırlandı. Basın ve sosyal medya kanalları ile hastaların tedavilerinin aksatılmaması konusunda çeşitli yayınlar yapıldı, çağrıda bulunuldu. Onkoloji Hastaları Danışma Kurulu oluşturuldu” diye konuştu.
Virüsten kaçarken kansere yakalanmayın
Covid-19 salgını nedeniyle insanların virüs belirtileri yaşamadıkça hastanelere gitmediğini ya da ertelediğine dikkat çeken Sönmez, sözlerine şöyle devam etti: “Hastanelerin normal polikliniklerinde başvurularda düşüş gözlemledik, bu nedenle kanserde erken tanı şansının da azaldığını söyleyebiliriz. Hastanelerde bütün önlemler alınmış durumdadır, vatandaşlarımızı tereddüt etmeden şikayetleri olduğunda başvurmaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz. COVID-19 hastalığına ait semptomlar olmadığı sürece, kanser hastalarının, doktorlarının tavsiyelerine uymalarını ve tedavilerine mutlaka devam etmelerini öneriyoruz. TTOD olarak, enfeksiyon hastalıkları uzmanı hocalarımızla iş birliği yaparak oluşturduğumuz Pandemi Danışma Kurulu ile hastalarımızın tedavilerinin planlanması için kılavuz hazırlandı. Aktif tedavisini bitiren ve takip döneminde olan hastalarımızın kontrolleri, tümör özelliklerine ve riskine göre ötelendi veya teletıp yöntemleri kullanılarak uzaktan yapılmaya çalışıldı.
Akciğer kanseri tedavisinde yenilikler
Yine bu sene daha önce kalınbağırsak kanserinde baktığımız KRAS mutasyonu olan akciğer kanseri hastalarındaki cevap oranları yüzde 32 ve meme kanseri hastalarında baktığımız HER 2 mutasyonu olan hastalarda cevap oranlarının yüzde 60 olduğu erken bir çalışmada gösterildi. Yakında akciğer kanseri hastalarında 10’un üzerinde hedefi kontrol edip, hedefe yönelik tedavi ilaçlarını verme imkanımız olacak gibi görünüyor. Başka bir ümit vadeden tedavi iyileşmesi de immun checkpoint inhibitörleri tedavileri.
Son 1 yılda 150 bine yakın kişi kanser tanısı aldı
Kanserin her gün büyüyen sosyoekonomik bir sorun olduğunu belirten TTOD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Tarık Salman da, “Dünyada her yıl yaklaşık 20 milyon kişi kanser tanısı almakta olup, her yıl 10 milyon insan kansere bağlı nedenlerden ölmektedir. Ülkemizde son istatistiklere göre bir yıl içinde 148 bin hasta kanser tanısı almış ve 92 bin hasta kansere bağlı nedenlerden kaybedilmiştir. Dünyada ölüm nedeni olarak ikinci sırada yer alan kanser sadece kişileri, aileleri değil tüm toplumu, tüm üretim araçlarını, hizmet sektörlerini etkilemektedir. Bu ölümlerin yüzde 70’i az ve orta gelişmiş ülkelerde görülmektedir. Dünyada kansere bağlı yapılan toplam harcama 1.2 trilyon dolardır. Fakat önleyici tedbirler ve erken tanı için harcanılacak 10 milyar doların bu alanda 100 milyar dolarlık tasarruf sağlayacağı görüşü kabul edilmektedir” dedi.
‘Kötü alışkanlıklarımız öldürüyor’
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kansere bağlı 3 ölümden birisinin beş temel davranış ve beslenme alışkanlığıyla ilgili olduğunu belirten Salman, 5 maddeyi şöyle açıkladı: “Sigara ve diğer tütün ürünleri, obezite ve şişmanlık, yetersiz fiziksel aktivite, yetersiz meyve-sebze tüketimi ve aşırı alkol tüketimi. Bu beş maddeye ek olarak güneşe maruziyetin kontrolü, mesleki risklerin azaltılması, HBV (hepatit B virüs) ve HPV (insan papillom virüs) ilgili kontrol ve önlemler ile tüm kanser vakalarının yüzde 30-40’ı engellenebilir. Yani, kanser önlenebilen bir hastalıktır.”
Ülkemizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) mevcut olup, ücretsiz olarak yürütülen bu taramalar aşağıdaki programa göre yapılmaktadır.
Meme Kanseri Taraması
- 20 yaş üzeri her kadın ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi
- 20 yaş üzeri kadınlara iki yılda bir kez, 40 yaş üzeri kadınlara yılda bir kez hekim tarafından meme muayenesi
- 40-69 yaş arasındaki kadınlara iki yılda bir mamografi
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Taraması
- 30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir smear ve HPV testi
Kalınbağırsak (Kolon) Kanseri Taraması
- 50-70 arası kadınlara ve erkeklere iki yılda bir kez dışkıda gizli kan testi
- 51 ve 61 yaşındaki kadınlara ve erkeklere 10 yıl arayla kolonoskopi
Bunların dışında prostat, bazı özel gruplarda akciğer kanseri içinde tarama programları vardır.
‘Adım Adım Umuda’ Belgeseli
Belgesel, adimadimumuda.org adresi ve Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Youtube hesabı üzerinden izlenebiliyor.