Cinsel işlev bozukluğuna yol açan 13 yanlış inanış

Toplum içinde kabul gören mitler

Sokaktan öğrenilen abartılı cinsellik ya da cinsel mitler, cinsel işlev bozukluklarının gelişmesine yol açabiliyor. Cinsel bilgi eksikliği veya yanlış bilgilenme; aşırı kaygı, suçluluk duyguları, gerçekçi olmayan beklentiler veya başaramama korkusuna neden oluyor.

Cinsel mitlerin eğitim düzeyi yüksek gruplarda da yaygın olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Ebru Soylu, en sık karşılaşılan cinsel mitleri sıraladı:

  • Erkekler cinsel ilişkiye her zaman hazır ve isteklidir

Sertleşme bozukluklarıyla en yakından ilişkili cinsel mittir. Benlik saygısını olumsuz etkileyen ve travmatik olarak algılan bu durum aşırı kaygı ve performans anksiyetesine bağlı psikojenik sertleşme bozukluğuna zemin hazırlar. Hâlbuki, bireyin uyarılabilmesi için uygun ortam, uygun zaman ve uygun kişi gerekmektedir. Ayrıca çeşitli bedensel ve ruhsal etmenler, hastalık, ilaçlar, yorgunluk nedeniyle zaman zaman cinsel istek ve uyarılmayla ilgili sorunlarla karşılaşılması doğaldır.

  • Mastürbasyon zararlıdır

Bilinen en eski ve yaygın mitlerden biridir. Toplumsal hastalıklara veya yıkımlara yol açtığı, sapıklık olduğu, alışkanlık yaptığı şeklindeki önyargılar çok yaygındır. Mastürbasyon zararlı değildir. Cinsel sorunlara yol açmadığı gibi cinselliğin haz verici olarak yaşanmasını sağlayabilmektedir. Alışkanlık yapmaz, bedensel ya da ruhsal bir zararı yoktur. Aynı zamanda çok yaygın bir cinsel eylemdir.

  • Cinsel eylemi erkek başlatmalıdır

Bu mite göre cinsel ilişki isteğinin dile getirilmesi ilişkide arzu edilen etkinliklerin talebi bir kadın için ahlaksızlık ve hafiflik olarak nitelendirilmektedir. Oysa yapılan araştırmalar kadının başlattığı bir cinsel eylemin her iki cinsiyet için de daha uyarıcı olduğunu göstermektedir.

  • Cinsellik içgüdüseldir, öğrenilemez

Cinsel tutum ve davranışların önemli bir kısmı öğrenme ile gelişir. Yetersiz ve yanlış bilgilenme cinsel becerilerin gelişmesini engeller ve cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlar. Cinsellik konusunda öğrenebileceğimiz keşfedebileceğimiz yeni şeylerin sınırı yoktur.

  • Cinsel birleşmede iki tarafın birlikte orgazm olması gerekir

Yapılan çalışmalar cinsel birleşme esnasında aynı anda orgazm olmanın ilişkide yapılan denemeler sonucunda zamanla öğrenilen bir şey olduğunu gösteriyor.

  • Cinsel ilişkide amaç cinsel birleşmedir

Bir çift için cinsel birleşme her zaman en fazla zevk veren bir eylem değildir. Karşılıklı mastürbasyon, oral seks ya da masaj da zevk verebilmektedir. Ön sevişme olmaksızın cinsel birleşme ile sınırlı kalan cinsel eylemler, kadınlarda uyarılma yetersizliklerine, orgazm olamamaya zemin hazırlar.

  • Kadınlarda orgazm cinsel birleşme ile sağlanmalıdır

Klitoral uyarılma kadınlarda orgazm oluşumunun temel aşamasıdır. Cinsel birleşme sırasında dolaylı olarak uyarılan klitoris orgazmı sağlar. Pek çok kadın doğrudan klitoral uyarılmanın çok daha güçlü bir orgazm hissi oluşturduğunu belirtmektedir.

  • Sevişmede neyin normal olduğuna dair belirli ve kesin kurallar vardır

Bu yanlış inanış birçok kişinin cinsel arzularını ve fantezilerini bastırmalarına ve ifade edememelerine yol açmaktadır. Oysa cinsel yaşamın özgürlüğü hem kişisel olgunlaşmanın hem de cinsel hazzın önemli bir etmenidir.

  • Dikkat başka yere çekilirse erken boşalma önlenebilir

Böylesi yöntemler boşalmanın kontrolünü tümden yitirmek anlamına gelir. Erkek böyle yaparak boşalmanın geldiğini fark edemez ve erteleyemez.

  • Erkekte sertleşme kaybı, eşini çekici bulmadığı anlamına gelir

Cinsel ilişki sırasında penisin sertliğini kaybetmesinin birçok nedeni olabilir.

  • Cinsel birleşme sırasında fantezi kurmak yanlıştır

Bireyin aklından geçenler sevişme konsantrasyonunu bozmuyorsa ve paylaşılmak istenen fantezi diğer eşe de hitap ediyorsa sorun yoktur.

  • Cinsel ilişki sırasında mastürbasyon yanlıştır

Çiftin ortak görüşüne bağlı olarak gerektiğinde sevişme sırasında uygulanmasının yanlış bir yanı yoktur. Mastürbasyon, eşin yokluğu veya hastalığı halinde, hatta bağımsız olarak yaşam boyu sürebilir.

  • Menopoz cinsel isteği ortadan kaldırır

Üreme ile sevişmeyi birbirine bağlayan kültürel gelenek, menopoza giren kadının artık cinsel isteğinin de yersiz olduğuna işaret etmektedir. Menopozla kadının cinsel hayatının sona erdiğine inanan bir erkek eşiyle sevişmek istemeyebilir. Kadınlar açısından ise bu inanış cinsel isteklerini bastırmaya yol açmaktadır.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir