- Yeni yıl teması: Sıcacık ve Rahat Bir Yıla Gülümse - 20 Aralık 2024
- Vakkorama ile yeni yıla eğlenceli ve renkli bir dokunuş - 20 Aralık 2024
- Flormar Zodiac Signs Oje serisi ile burcunu belirle - 20 Aralık 2024
Diyabet hastalarının Ramazanda oruç tutmaları sakıncalı mı?
Diyabet hastalarının Ramazanda akıllarına gelen ilk soru, oruç tutup tutumayacakları oluyor. Uzmanlar, bu sorunun tek bir yanıtı olmadığını belirtiyor. Çünkü her hasta özel değerlendirilmelidir.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aydın; konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
‘Tip 1 diyabet hastalarının oruç tutmaları mümkün değildir’
Tip 1 diyabet hastalarının hayat boyu insülin kullanmaları gerekmektedir. Bu insülinler genel olarak günde 3-4 doz şeklindedir. Kimi Tip 1 diyabet hastaları da insülin pompası ile kan şekerlerini kontrol altına almaya çalışmaktadır. Bu yüzden bu hastaların oruç tutmaları mümkün değildir. Kısa bir dönem insülin yapmazlar ise yüksek şeker komasına girebilirler.
‘Tip 2 diyabet hastalarında hayatı tehdit eden sonuçlar ortaya çıkabilir’
Tip 2 diyabeti olan hastaları çok farklı gruplar şeklinde tedavi almaktadırlar. Temel olarak şeker düşüklüğü ve şeker yüksekliğine açmayacak şekilde tedavi planlaması yapılmalıdır. Oruç tutan hastalarda bu klinik durum gelişirse; hayatı tehdit eden sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
‘Birinci ve ikinci grup Tip 2 diyabet hastaları ilaç dozları ayarlanarak oruç tutabilir’
Birinci grup hasta; çok düşük dozda ilaç kullanan ve kan şekerleri kontrol altında olan ve ek hastalıkları bulunmayanlardır. Bu hastalar ilaç dozları ayarlanarak oruç tutabilirler. Bu hastaların birçoğu tek veya iki şeker hapı kullanmaktadır. Özellikle hipoglisemiye yol açan sülfonilüre grubu ilaçlar iftara kaydırılarak tedavi değişebilmketedir. Eğer sadece metformin kullanıyorsa ve kan şekeri düzenli ise oruç tutmasında herhangi bir sakınca yoktur.
İkinci gruptakiler, tek doz insülin ile beraber şeker düşürücü ilaçlar kullanan hastalardır. Bu hastalarda insülin hemen iftar sonrasında uygulanır ve sahurda hipoglisemiye yol açmayan ilaçlar tedaviye eklenerek oruç tutmaları sağlanabilir. Bu hastalar insülin kullandıkları için mutlaka hipoglisemi riski açısından yakın kan şekeri takibi yapılmalıdır. Özellikle öğleden sonra, saat 15.00-16.oo’dan sonra hipoglisemi açısından dikkatli olmalılar. Kan şekeri 70 mg/dl altına düşerse, orucunu bozarak kan şekerini normale getirmelidir.
‘Üçüncü ve dördüncü grup Tip 2 diyabet hastalarının oruç tutmaları uygun değildir’
Üçüncü grup Tip 2 diyabet hastaları, iki veya daha fazla insülin tedavisi kullanan hastalardır. Bu hasta grubunda aynen Tip 1 diyabet hastalarında olduğu gibi oruç tutmaları kan şekeri regülasyonunu daha da kötüleştirebileceği ve hipoglisemilere yol açacağı için oruç tutmaları uygun değildir.
Dördüncü grup Tip 2 diyabet hastaları ise kan şekerleri çok oynak seyreden ve ciddi komplikasyonları olan hastalardır. Örneğin bypaslı veya stent öyküsü olan, kontrolsüz hipertansiyonu olan, ciddi diyabet göz hastalıları olan, yakın zamanda felç geçirmiş hastaların kan şekerleri iyi bile olsa oruç tutmaları çok uygun değildir. Çünkü gelişecek hipoglisemi veya hiperglisemi durumunda hayatı tehdit edecek sonuçlar oluşabilir.
Mutlaka doktorlarına danışmalılar
Oruç tutmak isteyen her diyabetli, Ramazan öncesinde mutlaka hekimlerine başvurmalıdır. Özellikle 3 aylık kan şekeri ortalaması yüzde 8.5 üzerinde ise kan şekeri kontrolü kötü olarak kabul edilmelidir. Bu diyabet hastalarının da oruç tutması uygun değildir.
Ramazan döneminde oruç tutan diyabet hastalarının her zaman sahur yapmaları gerekmektedir. Sahurda protein içeriği yüksek gıdaları (yumurta, peynir, baklagil ve proteinli çorbalar) tüketmeliler. Ayrıca sıcak bölgelerde oruç tutan kişilerde sıvı kaybı riski fazla olduğundan sahurda yeterli oranda su ve sıvı içeren gıdalar tercih etmeliler. Mutlaka kan şekerlerini daha sıkı takip etmeliler.