Sosyal ilişkileri azaltan, insanları yalnızlaştıran, çevre ve doğadan daha uzak bir yaşama neden olan teknolojik cihazlar, göz sağlığını da olumsuz etkiliyor. Dijital göz zorlanması adı verilen bu durum, giderek daha çok kişide ortaya çıkıyor. Memorial Lara Tıp Merkezi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Maden, dijital ekranların göz sağlığına etkileri hakkında bilgi verdi.
Mavi ışık zararlı
Dijital görsel araçlar ve ekranlarda kullanılan led ile flüoresans temelli aydınlatma gereçleri doğal ışık dağılımından biraz daha fazla kısa dalga boylu mavi ışık içerir. Genel olarak kısa dalga boyu ışınlar, katarakt ve maküla dejenerasyonuna yol açabilir. Mavi ışığın melatonin sentezini azalttığı, dolayısıyla uyku öncesi yatakta ekran kullanımının uyku kalitesini olumsuz etkileyebileceği öne sürülmektedir.
Şu etkilere neden oluyor
Gözlerde yorgunluk, göz kapaklarında ağırlaşma, uykuya eğilim
Baş ağrısı
Bulanık görme, harflerin birbirine girmesi
Gözlerde kuruma, kızarma, sulanma, batma, yanma
Boyun ve omuz ağrısı
Ekran karşısında gözleri açıp kapamakta zorlanma
Kum varmış hissi
Göz kuruması
Normalde gözler dakikada 15-20 kere hiç farkında olmadan açılıp kapanır. Bu doğal refleks, gözyaşı tabakasını sürekli gözün önüne yayarak, kurumayı engeller. Oysa görsel dikkatin bilgisayar, cep telefonu, tablet gibi bir objeye yönlendirilmesi durumunda, göz kırpma sıklığı yarıya kadar azalır. Özellikle gözyaşının doğal olarak azalmaya başladığı ilerleyen yaş, menopoz sonrası dönem.
Dikkat edilmesi gerekenler
Gözler sık kırpılmalı, daha çok sulanması sağlanmalı.
Çalışma ortamının havası çok kuru olmamalı. Daha nemli hale getirmek için su kapları, nemlendiricilere başvurulmalı.
Yapay gözyaşı damlaları doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.
Eğer yaş gereği yakın gözlük gereksinimi varsa kullanılmalı, gözler gözlüksüz görmeye zorlanmamalı. İyi camlar kısa dalga ultraviolet ışınlarını yüzde 100 oranında engelleyebilir.
Gözlük camları için hekimden görüş alınmalı, güvenilen yerlerden gözlük alınmalı.
Periyodik olarak çalışmaya ara verilmeli. ‘20-20-20’ kuralı uygulanmalı, her 20 dakikada bir en az 20 saniye gözler ekrandan uzaklaştırılmalı ve yaklaşık 60 metre uzakta bir şeylere bakılmalı.
Her 1-2 saat çalışma sonrasında yaklaşık 15 dakikadan uzun ara verilmeli.
Ekranların tozu sık sık anti statik bir bez parçası ile alınmalı.
Çalışma ortamının aydınlatması yansıma ve parlamaları engelleyecek bir biçimde düzenlenmeli. Standart ofis aydınlatması rahat bir bilgisayar kullanımı için genellikle fazladır. Eğer bulunulan odanın ışığını ayarlamak mümkün değilse, ekran çevresi mobilya ve perdelerle kısmen loş hale getirilebilir.
Ekrana her türlü parazit ışık girmesi önlenmeli. Bakılan ekrana ve gözlere doğrudan ışık gelmemeli, ekranda yansıma ve parlamaların önüne geçilmeli.
Ekrana 40 cm uzaklıktan bakılması önemli. Ekran büyüklüğüyle orantılı olarak bu mesafe 70-75 cm’ye kadar çıkabilir.
Genellikle ekran üst kenarı göz seviyesinde veya çok az aşağısında olmalı, dolayısıyla ekranın görülmesi gözlerin yukarı bakışını gerektirmemeli.
Klavye tam ekran önünde olmalı, varsa referans doküman ekrandan çok uzak olmayacak şekilde bir kağıt tutucuya asılmalı.
Oturulan sandalye rahat ve uygun yükseklikte olmalı, gövde dik, uyluk zemine paralel olmalı.
Doğrudan bir sınırlama ve yasaklama yerine, çocukların ekran karşısında geçirecekleri sürenin bölünmesinin sağlanması ve başka oyunlara yönlendirilerek geçirilecek zamanlarının çekici kılınması önemli.