Kalorisiz veya sıfır kalorili içecekler masum mu?

Sıfır kalori gerçek mi?

Aramızda şekersiz içecekleri tercih ederken içinin rahat olmadığını düşünen yoktur. Acaba bu düşünce doğru mu değil mi? Kalorisiz veya sıfır kalorili içecekler ne kadar masum ya da masum mu?

Bu sorunun cevabını Liv Hospital Diyet ve Beslenme Uzmanı Semih Üresin’den aldık.

Daha çok satın alma ve bağımlısı olma eğilimi var

Son yıllarda özellikle diyet yapan bireylerde adını sıkça duyduğumuz diyet/kalorisiz içeceklerin kalorili/şekerli içeceklere kıyasla ne kadar sağlığa yararlı olduğu hala araştırılıyor. Diyet gazlı içecekler, şekersiz kahve veya çaylar tüm dünyada özellikle şeker veya kalori alımını azaltmak isteyen bireyler arasında oldukça popüler ve kurtarıcıdır. Belki de şekersiz veya kalorisiz yazısını görmek kişide placebo etkisi yarattığı için insanların bu tarz ürünleri daha çok satın alma ve bağımlısı olma konusunda itici güç oluyor.

Şekersiz veya kalorisiz ürünlerin içeriğine şeker yerine aspartam, siklamat, sakarin, asesülfam-k veya sukraloz gibi yapay tatlandırıcılar ilave ediliyor. Kahve, kola veya çaylar da ‘light’’, ‘zero’ , ‘kalorisiz’, ‘şekersiz’ formlarıyla sunuluyor.

Bu tarz ürünlerin aslında ilk piyasaya sunulma amacı diyabetli bireyler için ‘sağlıklı’ bir seçeneğin olabilmesiydi. İlk kez 1950’lerde diyet gazlı içecekler piyasaya çıktı.

Diş minesinin erimesine sebep olabilir

Sıfır kalorili, şekersiz veya kalorisiz içeceklerin hiçbirinin besleyici bir özelliği yok. İçerisinde birçok yapay/doğal tatlandırıcılar, koruyucu maddeler, kafein, asitler, karbonatlı su ve diğer katkı maddeleri bulunuyor. Bu içeriklerin vücutta oluşturduğu bazı olumsuz etkilerin başında da diş minesinin erimesi, insülin direnci yatkınlığı gibi sağlık sorunları geliyor. Kalorisiz veya sıfır kalorili içeceklerin etiket bilgisini okumayı kendinize alışkanlık haline getirin.

Şekere kıyasla daha tatlı ancak…

Yapay tatlandırıcılar ile ilgili oldukça çelişkili çalışmalar mevcut. Böbrek, diyabet, metabolik sendrom gibi hastalıkları arttırdığına veya etkilediğine dair henüz kanıtlanmış bir çalışma yok. Ancak bu tarz çalışmaların literatürde olmaması tatlandırıcıları rahatlıkla tüketebileceğimiz anlamına gelmemelidir. Aslında tatlandırıcılar tam olarak şekere kıyasla daha tatlı ancak daha az enerji içeren kimyasal maddeleri oluşturmaktadır.

Kilo almaya zemin hazırlıyor

Şişkinlik veya doygunluk hissi yaratmadığı için bu tarz içecekleri çok daha fazla tüketme eğilimi var. Ve bu durum bireyi bir içeceğe sürekli bağımlı hale getiriyor. Bu bağımlılık ise kişide insülin direnci, diyabet ve kilo almaya zemin hazırlıyor. İşin matematiği aslında tatlandırıcıyı şeker gibi görüp mümkün olduğunca uzak durmaktan geçiyor. Bu tarz ürünler yerine şekeri doğal kaynaklardan; bal, akçaağaç şurubu, meyveden almaya özen gösterebilirsiniz.

Meyveli maden suyu, bitki çayı, Türk kahvesi veya filtre kahve gibi kalorisiz içecekleri günlük rutinlerinize ekleyebilirsiniz. Elbette günlük tüketmeniz gereken porsiyon ve/veya sıvı miktarınızı da göz önünde bulundurun. Konu ile ilgili beslenme uzmanlarından da destek alabilirsiniz.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir