- Kiko Milano güzellik evrenini yeni saç bakımı serisi ile büyütüyor - 4 Mayıs 2024
- Dünya Bitki Günü’nde evinizde yetiştirmeye uygun beş şifalı bitki - 4 Mayıs 2024
- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
Biriken kir işitmeyi engelleyebilir
Enfeksiyonlar ve kulak zarı yırtılmalarının sebep olduğu akıntılar, kulakların sudan korunması ve çubuk kullanımından uzak durulmasıyla önlenebiliyor.
Op. Dr. Yalçın Varnalı
Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Yalçın Varnalı, kulak akıntıları ve tedavileri hakkında bilgi verdi.
Kulak akıntısı, kulaktan herhangi bir sıvının gelmesiyle ortaya çıkar. Kulak kirine bağlı akıntı, vücudun doğal olarak ürettiği yağın boşalmasıdır. Tıpkı burun akıntısında olduğu gibi toz, bakteri ve diğer yabancı cisimleri barındırabilir. Bu akıntılar, kire, dış kulak yolu iltihabına ve kronik orta kulak iltihabına bağlı olarak sınıflandırılabilir. Kulak bölgesine darbe gelmesiyle de akıntı görülebilir.
Kulak kiri çok sık görülen bir sağlık sorunudur ancak bazı insanlarda temizleme mekanizması doğuştan bozuktur. Kulak temizleme çubuklarının kullanılmasıyla normalde dışarıya atılacak kir içeri doğru itilir ve üzerine yeni salgıların birikmesiyle organ tamamen tıkanır. Kulaktan gelen akıntılar ne zaman tehlikeli hale gelir?
Çocukluk çağında sık görülen dış kulak yolu yabancı cisimleri de kulak kiri gelişmesini hızlandıran faktörler arasında. Yapılması gereken, bir KBB uzmanı tarafından kulağın güvenli şekilde temizlenmesi ve arka tarafta herhangi başka bir sorun olmadığının belirlenmesidir. Kulak temizlenmesinin alışkanlık yaptığı ise doğru bir bilgi değildir.
Kulağınıza su kaçırmayın
Dış kulak yolu iltihabında görülen kepeklenme, pullanma, kabuklanma ya da egzama gibi lezyonlar alerjiye, bölgenin dışarıdan kurcalanmasına veya orta kulaktan gelen akıntıya bağlıdır. Aktif iltihabın gelişmesinde dışarıdan yapılan müdahaleler kadar nem de önemli bir sebeptir. Bu durumda, vazelinli pamuk ya da kulak tıkaçları kullanılarak dış kulak yoluna su kaçması engellenmelidir.
Kulak temizleme çubuğuna dikkat edin
Kulak enfeksiyonlarının en önemli sebeplerinden biri çeşitli nedenlere bağlı kulak kaşıntısı olan hastaların kulak kanallarına kendilerinin müdahale etmesidir. Bu travma dış kulak yolu cildinin hasarlanmasına ve cilt lezyonlarının gelişmesine yol açar. Bu hastalarda, dış kulak yolu arka duvarında, özellikle kulak zarına yakın kısımlarda ve kulak kepçesinde içi sıvı dolu küçük kabarcıklar, ağrı, yaygın şişlik, kızarıklık, ödem ve kıkırdak kısmında tamamen daralmış bir dış kulak yolu görülebilir. Ayrıca temas yoluyla ortaya çıkan veya atopik kabul edilen alerjiye yatkın kişilerde görülen alerjik kökenli dış kulak yolu iltihapları da bulunabilir.
Dış kulak yolu iltihabının tedavisinde dikkat edilecek en önemli husus, kulağı sudan korumaktır. Bunun dışında, kulak temizleme çubuklarının kullanılmaması da çok önemlidir. Tedavide, dış kulak yolundaki ödemin çözülmesine yönelik damlalar, etken mikroorganizmalar için antibiyotikler, ağrı ve ödemi engellemeye yönelik ilaçlar uygulanmaktadır. Dış kulak yolu, lokal tedaviyle temizlenmelidir.
Akut orta kulak iltihabı, orta kulakta biriken iltihabi sıvının ince zar üzerine yaptığı basınç nedeniyle kulak zarında bir delinmeye neden olabilmektedir. Akıntının başlamasıyla ağrıda azalma görülür. İltihap doktorunuzun uygulayacağı ilaç tedavisi ile kontrol altına alındığında, zar kendisini tamir edebilmektedir.
Bazen delik kalıcı olabilir
Bazı durumlarda zardaki delik kalıcı bir hal alarak kronik orta kulak iltihabı gelişmesine yol açar. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirildiğinde ya da kulağa su kaçırılması durumunda, delik zardan orta kulak boşluğuna giren mikroorganizmalar, akıntılı orta kulak iltihabına neden olabilir.
İlaç tedavisi ve koruyucu önlemlerle akıntı ve iltihabi durum ortadan kaldırıldığında hastalığın kontrol altında olduğu söylenebilir. Ancak, iyileşmenin tamamlanabilmesi için zar mutlaka onarılmalı ve delik kapatılmalıdır. Kulak zarının uzun süredir delik olduğu bilinen hastalarda, geçirilen her atak sorunu daha da şiddetlendirebilir. Kontrol altına alınmayan vakalarda kötü kokulu ve bazen kanlı akıntı, işitme kaybı, baş dönmesi, yüz felci, beyin apsesi, menenjit gibi ciddi durumlar ortaya çıkabilir.
