Makat çatlağı tuvalete gitmeyi kabusa dönüştürüyor

Makat bölgesi zorlanmamalı

Halk arasında makat çatlağı olarak bilinen anal fissür, tuvalette geçirilen zamanı kabusa dönüştürebiliyor. Anal bölge hastalıklarında utanma nedeniyle doktora geç başvurulması, yaşanan sorunun daha da ilerlemesine yol açabiliyor.

Prof. Dr. Gökhan Çipe

Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Çipe, makat çatlağı olarak bilinen anal fissür rahatsızlığı hakkında bilgi verdi.

Anal fissür, dışkılama esnasında anüste yırtılır tarzda ağrı ve kanama ile kendini gösteren çatlak şeklinde yaralardır. Genellikle kabızlık durumunda bir defada sert ve hacimli dışkılama sırasında aşırı ıkınma ile oluşmaktadır. Bazen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, anal kanser veya anüse yönelik travmalar sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Ağrı genellikle dışkılama ile başlar ve saatler içerisinde azalarak geçer. Kanama ise tuvalet kağıdında çizgi şeklinde kırmızı kan görülmesi şeklindedir.

Lifli beslenme ve bol su tüketimi önemli

Makat bölgesinin muayenesinde kolaylıkla tanı konulabilen anal fissür rahatsızlığının ilk basamak tedavisinde beslenme düzeninde yapılan değişiklikler gelmektedir. Uygun diyet düzenlemesi ve bol su tüketilmesi ile dışkının yumuşak hal alması amaçlanmalıdır. Bol su ile birlikte sulu sebze yemekleri, salata ve meyve gibi bol lifli gıdalar tüketilerek, gerekirse dışkı yumuşatıcı özelliği olan şurup, toz veya drajeler kullanılmalıdır. Katı dışkılama anal fissürün gelişme ve devamına yol açabildiği için, yeterli su ve lif alımının sağlanması ilk basamak tedavisinin başlıca unsurudur. Bunların yanı sıra ağrı kesici ve kas gevşetici kremler tedaviye eklenebilmektedir.

Botoks ile tedavi edilebiliyor

Beslenme düzeninde yapılan değişikliklerin faydalı olmadığı durumlarda estetik uygulamalarda sıkça kullanılan botoks enjeksiyonu tedavide gündeme gelebilmektedir. Anal bölge kaslarına yapılan botoks enjeksiyonu ile kasların yaklaşık 6 ay gevşemesi ve kan dolaşımının artarak yaranın iyileşmesi sağlanır. Muayenehane şartlarında anestezi gerektirmeden 5 dakikalık bir işlem olan botoks uygulamasından sonra hastalar günlük hayatlarına dönebilmektedirler. Hastaların önemli bir kısmı botoks enjeksiyonu ile tedavi edilebilmektedir.

Alınan bütün önlemlere rağmen geçmeyen anal fissürün tedavisinde cerrahi yöntemler de kullanılır. Cerrahi tedavide anal kanal etrafını saran, spazma uğrayarak anal kanal basıncında yükselmeye neden olan kasın bir bölümünün kesilerek (lateral internal sfinkterotomi ameliyatı) basıncın düşürülmesi ve iyileşmenin hızlanması hedeflenmektedir. Cerrahi tedavi sonrasında genellikle hastalar aynı gün evine gönderilebilmekte ya da bir gece hastanede kalabilmektedir.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir