Okul ve sınav stresi çocukların uyku sağlığını bozabiliyor

Her 5-6 çocuktan birinde görülüyor

Uyurgezerlik, en sık çocukluk çağında görülüyor. Özellikle 12 yaş ve öncesinde her 5-6 çocuktan birinde rastlanan uyurgezerliği tetikleyen unsurların başında ise okul ve sınav stresi geliyor.

Doç. Dr. Burcu Örmeci

Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Burcu Örmeci aileleri uyararak, “Anne babalar çocuklarını iyi okullara gönderebilmek için sabahın karanlığında servise bindiriyor, çocuk saatlerce yol gitmek zorunda kalıyor. Bu da aşırı yorgunluk ve uyku yoksunluğuna yol açıyor. Uyku yoksunluğu ise derin uyku yoğunluğunu artırarak uyurgezerliği tetikleyebiliyor. Özellikle lise öncesi çağda çocuk açısından başarı değil sağlık ön planda tutulmalı” dedi.

Uyurgezerlik, derin uykunun bir hastalığıdır. Kişinin bilincinde olmadan uyanması ve ambulasyon denen, kapı ve pencere açabilecek kadar hareketliliğe geçtiği, uyandırmanın zor olduğu, kişinin kendini başka bir yerde uyanmış şekilde ya da tekrar yatağına dönerek bulduğu bir durumdur. Çocuk yürümeye başladıktan sonra görülme sıklığı artmaya başlar. 12 yaşına kadar bu risk yüksektir. Her 5-6 çocuktan birinde görülür. Ergenlikle beraber azalır, erişkinlikte yüzde 1 civarına düşer. Çocuklukta sık görülmesinin nedeni ise uykunun organizasyonuyla ilgilidir.

Genetik yatkınlık önemli faktör

Çocukluk çağı uyurgezerlikte genetik alt yapı rol oynuyor. Çocuklukta genelde ailede bir ya da iki jenerasyon öncesinde uyurgezerlik hikayesi vardır. Yetişkinlikte ise stresle ilişkili faktörler daha yoğundur. Ayrıca uykuda huzursuz bacak sendromu, uyku apnesi, parasomniler, uykuyla ilişkili panik bozukluk gibi sorunlar, uyurgezerliğin altında yer alıyor.

Çocukluk çağındaki okul ve sınav stresi ile yorgunluk, uyurgezerliğe davetiye çıkarıyor. Davranışsal terapiler veya rahatlatıcı egzersizler ile bunun önüne geçmek ise mümkün. Uzun vadede gerekli önlemler alınırsa, uyurgezerlik korkulacak bir hastalık değildir. Altta yatan başka bir neden olup olmadığı mutlaka araştırılmalı. Çocuğun kendisine zarar verme ihtimaline karşı gerekli önlemler alınmalı. Örneğin pencerelere özel kilit takılabilir, yatmadan önce evin kapısı kilitlenip anahtar alınabilir, kendisini yaralayabileceği kesici, elektrikli aletler ortadan kaldırılmalı.

Hayati tehlike yaratıyorsa ilaç tedavisi

Bir gece önceki uyku yoksunluğu, aşırı karbonhidratlı bir akşam yemeği gibi, derin uyku yoğunluğunu artırabilecek şeylerden kaçınılmalı. Derin uykunun da belli bir yoğunlukta olması gerekir. Aşırı derin uyku sorun yaratabilir. Çocukta akşamları aşırı uyku yoksunluğu yaşanıyorsa, gündüz 1-1.5 saat uyutulabilir. Çocuk uyumaya başladıktan belli bir süre sonra oluyorsa, ‘programlanmış uyandırma’ denilen bir davranış terapisiyle tedavi sağlanabilir. Başka bir uyku hastalığının olup olmadığını anlamak için uyku laboratuvarına yatırılması gerekebilir. Sıklıkla hayatı tehdit eden durumlar varsa, çeşitli ilaçlar tedaviye eşlik edebilir. Ama bunlar mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

 


ETİKETLER


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir