- Avon’dan yeni yılın neşesine yakışır hediye alternatifleri - 2 Aralık 2024
- NARS’ın ikonik ürünleri ile makyaja sihirli bir dokunuş - 2 Aralık 2024
- NYX Professional Makeup Buttermelt Blush ile 12 saat kalıcı renk - 2 Aralık 2024
Hem nakil olacak hastalar hem de bağışçılar endişeli
Organ yetmezliğine bağlı ölümler tüm dünyada giderek artıyor. Organ nakli bekleme listeleri ise gün geçtikçe uzuyor. Ülkemizde de 26 bin 742 kişi her an bağışlanabilecek bir organla yaşama yeniden tutunmanın hayalini kuruyor. Ancak organ bağışının istenen düzeyde olmamasının yanı sıra Covid-19 pandemisi de durumu olumsuz etkiliyor.
Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nden İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır ve Organ Nakli Merkezi Bölüm Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, hem bağışçıların hemde hastaların endişe duyduğunu söyledi.
Tedavisi yalnızca doku ya da organ nakli ile mümkün olan hastalıklar ya da kazalar, nakil gereksinimini oluşturuyor. Organ bağışı kişinin hayattayken kendi özgür iradesiyle, organlarının bir kısmının veya tamamının, ölümünden sonra başka hastaların tedavisinde kullanılması anlamına geliyor. Organ bağışı, sadece ülkemizde değil, dünyada da ihtiyacın sağlanamadığı önemli bir sorun. O yüzden daha çok sayıda bağış yapılması gerekiyor. 18 yaşını aşmış, akıl sağlığı yerinde olan herkes organ bağışında bulunabiliyor. Organ bağışlamak, başka birine can bağışlamak anlamına geliyor.
Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden bağış oranı artmalı
Ülkemizde böbrek, kalp, akciğer, karaciğer, pankreas ve ince bağırsak gibi organlar ile kalp kapağı, gözün kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokular nakledilebiliyor. Nakil için gerekli organlar, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin organlarının yakınları tarafından bağışlanması sonucu ya da gönüllü kişilerin canlı verici olmalarıyla elde edilebiliyor.
Ülkemizde organ nakli bekleme listesinde 26 bin 742 kişinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ülkem Çakır, “Geçen yıl gerçekleştirilen 5 bin 759 organ naklinin, 4 bin 381 tanesi canlı vericiden, bin 378 tanesi ise beyin ölümü gerçekleşmiş vericiden yapıldı. Sağlık Bakanlığı verileri de beyin ölümü gerçekleşen her 4 kişiden yalnızca birinin organlarının bağışlandığını gösteriyor. Ülkemiz canlı vericili organ nakillerinde başarılı ancak organ bağışını desteklemek gerekiyor.
Bağış sayıları neden azaldı?
Prof. Dr. İbrahim Berber, “Mart ayından itibaren pandemiye maruz kalan ülkemizde, yılın ilk 10 ayında gerçekleştirilen 3 bin 137 organ naklinin, 2 bin 683 tanesi canlı vericiden, 454 tanesi ise beyin ölümü gerçekleşmiş vericiden yapıldı. Yoğun bakım yataklarının pandemi hastalarına ayrılmak zorunda kalınması beyin ölümü bildirimini ve dolayısıyla bağış sayılarını azalttı” sözleriyle önemli bir noktaya dikkat çekiyor.
Bekleme listesindeki hastaların bir bölümünün de kendilerine virüs bulaşacağı endişesiyle tedavilerini yarıda kestiğini ve organ nakli olmaktan çekindiğini ifade eden Berber, gerekli önlemler alındığı takdirde nakil ameliyatlarının da güvenli bir şekilde yapıldığını vurguluyor. “Gerek canlı vericiden gerekse beyin ölümü gerçekleşmiş vericiden yapılan organ nakillerinde rutin testlerin yanı sıra, Covid-19 antijen-antikor testlerinin yapılması, izolasyon önlemlerine uyulması, süreci kontrollü hale getiriyor” diyerek, hastaların operasyon sonrası yakından takibinin de önem taşıdığını söylüyor.