Serebral palsinin erken dönem belirtileri nelerdir?

Serebral palsinin farklı tipleri var

Çocukluk çağında görülen engelliliğin önemli sebeplerinden biri, halk arasında beyin felci olarak da bilinen Serebral Palsi (SP). Her 1000 canlı doğumda 2, her 1000 prematüre doğumda ise 100 bebekte görülüyor. Bebeklik döneminden itibaren veya daha ileri yaşlarda tanısı konulabilen SP, beynin etkilenen bölgesi ve hasar derecesine göre farklı belirtiler gösterebiliyor.

Bebeklerde nedensiz ve amaçsız, susturulamayan aşırı ağlama, bir yaşından önce sağ elli veya solak olduğunu düşündürecek şekilde el tercihinin olması, ayına göre başını tutmasında geri kalma ve gülümsememe gibi durumlar görülüyorsa mutlaka uzman hekime başvurmak gerekiyor.

Çocuk Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Y.K. Yavuz Gürer, SP konusunda önemli bilgiler verdi:

İlerleyici bir özelliği yok

SP,  gebelik öncesinde, gebelik sürecinde, doğum sırasında ve doğumu takip eden ilk beş yıl içerisinde, çeşitli nedenlerle beyin dokusunda oluşan ve ilerleyici özelliği olmayan zedelenmeler sonucunda meydana gelmektedir. Annenin daha önce düşük yapması, zihinsel özürlü olması, tiroid hastalığının bulunması ve önceki çocuklarında motor, zihinsel ve duygusal bozukluğun olması gebelik öncesi nedenleri oluşturmaktadır. Çdoklu gebelik, annenin epileptik olması, gebelik toksemisinin bulunması ise gebelik sürecindeki sebepler arasında bulunmaktadır. Bununla birlikte prematüre doğum ve bebeğin ters gelmesi, enfeksiyonlar, K vitamini eksikliği, travmalar ve sarılık değerlerinin yüksek olması da doğum sonrası sebepleri oluşturmaktadır.

SP belirtisi erken dönemde ortaya çıkabilirse de bazı hastalarda tanı geç konulmaktadır:

  • Bebeğiniz, gereksiz yere çok ağlıyor, onu mutlu etmekte zorlanıyor ve susturamıyorsanız,
  • Ellerini, başparmakları avuç içinde olacak şekilde yumulu tutuyor ve açmıyorsa,
  • Bir yaşından önce bebeğinizin, sağ elli veya solak olduğunu düşündürecek şekilde el kullanımında asimetri varsa,
  • Kol ve bacaklarının hareketlerinde asimetri varsa,
  • Başını yeterince dik tutmuyor, sizi görünce izlemiyor, gülümsemiyorsa,

Gerekli tetkiklerin yapılması önemli

Beklenen zamanda başını dik tutamayan, desteksiz oturamayan, ayakta duramayan ve yürüyemeyen bebeklerde muayene ve gerekli tetkiklerin yapılmasını takiben SP tanısı konulabilir. Ancak beyin gelişiminin iki yaşına kadar çok hızlı olduğu bilinmektedir. Hatta 5 yaşına kadar motor gelişimde çok olumlu değişikliklerin olabileceği unutulmamalıdır. Kesin tanı koymak için hekimler bir süre takip etmeyi önerebilirler.

Tedavi sürecinde sabırlı olmak gerekir

SP tanısı alan hastanın tedavisi, konuyla ilgili uzmanların ve ailenin desteği ile yapılmaktadır. SP’nin tedavisinde sabırlı olmak gerektiği ve bunun bir ekip işi olduğu unutulmamalıdır. Motor becerilerdeki sorunların çözümünde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları ve fizyoterapistlerin rolleri büyük önem taşımaktadır. Duruş ve yürüyüş bozukluklarının tedavisinde, kasları gevşetmek ve fizik tedaviye destek için ağızdan ilaç kullanılabilmektedir. Bununla birlikte özel durumlarda botoks tedavisi ve kas gevşetme operasyonları da yapılabilmektedir.

SP hastalarında beyindeki zedelenmenin yeri, derecesi ve nedenine bağlı olarak işitme, görme, konuşma bozuklukları olabilmektedir. Ayrıca epilepsi nöbetleri, dikkat noksanlığı, algılama, öğrenme, davranış ve beceri bozukluğu eşlik edebilmektedir. Bu nedenle hastalarda görme ve işitme testlerinin yapılması, çocuk psikiyatrisinin görüşünün alınması gerekebilir.

Serebral palsili çocukların aileleri için öneriler

  • Bu rahatsızlığın sebebi aileler değildir. Öngörülemeyen bu durum için aileler kendilerini suçlamamalıdır.
  • Gelişim geriliği, motor gerilik, çevreyle ilgisizlik, kol ve bacaklarında asimetri, gereksiz çok ağlama ve susmama, başparmakları avuç içinde tutup elleri açmama gibi durumlarda ailelerin bir uzman ile görüşmesi önem taşımaktadır.
  • Her türlü olumsuzluğa rağmen, çocuğun sağlıkla büyümesi için yapılabilecek çok şey olduğu bilinmelidir.
  • Tedavi uzun ve yorucu olabildiği için aileleralternatif tedavi yöntemlerine yönelebilmektedir. Kanıtlı olmayan bu tedaviler konusunda uzmanların görüşünün alınması ve bilinçsizce bu yöntemlere başvurulmaması uygun olacaktır.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir