- Yıpranmış saçlara bağ bakımı: Yeni Dove Bond Intense Repair - 22 Aralık 2024
- Burun açıcı spreyler masum mu yoksa tehlikeli mi? - 22 Aralık 2024
- Yanlış makyaj ürünü gözde enfeksiyona yol açabilir - 22 Aralık 2024
Sorunlar hafiften ağıra değişiklik gösterebilmektedir
Serebral Palsi (SP), gelişimini sürdüren beyinde oluşan bir hasara bağlı kalıcı hareket ve postür bozukluğudur. Serebral Palsi tablosu; doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğum sonrası erken dönemde oluşan beyin lezyonlarında görülmektedir.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Çabukoğlu, hastalığını anlattı:
Beynin erken gelişim dönemi ilk 18 ay olmakla birlikte, 6 yaşa kadar oluşan ve ilerleyici olmayan beyin lezyonlarının tümü Serebral Palsi olarak tanımlanabilir. Nöromotor kontrol bozukluğu dışında SP’de ayrıca; görme, konuşma, yutma ve bilişsel işlev bozuklukları da olabilir.
Görülme sıklığı, ülkelere göre farklılıklar göstermekle birlikte görülme sıklığı ortalama 2-3/1000 şeklindedir Görülmesi ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve tıp teknolojisindeki ilerlemelere rağmen son otuz yılda pek azalmamıştır. Bu durum, önceden sağ kalım oranı az olan prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin, günümüzde yaşatılıyor olmasına bağlanmaktadır.
Hastalığı tamamen tedavi eden bir yöntem yoktur. Ancak etkilenen hastaların etkilenme derecelerine göre; kendi ihtiyaçlarını karşılaması, oturması, yürüyebilmesi, okuluna kendi başına gidebilmesi ve iş sahibi olması amaçlanır.
SP’de ortaya çıkabilecek sorunlar
- Hareket güçlüğü
- Spastisite (kaslarda aşırı gerginlik)
- Kaslarda güçsüzlük
- Denge kusuru
- İstem dışı hareketler
- Zeka sorunları
- Dikkat ve algı bozuklukları
- Havale (nöbet)
- Görme bozukluğu ve şaşılık
- İşitme sorunları
- Konuşma güçlüğü
- Beslenme bozukluğu ve büyüme geriliği
Erken dönemde belirtileri neler?
0-1 ay arasında; emme bozukluğu, aşırı kusma, havaleler
2’inci ay; adalelerde anormal kasılmalar
3’üncü ay; sırtüstü konulduğunda baş ve topuklar üzerinde yay gibi durma
4’üncü ay; başını tutamama, başparmağın avuç içinden çıkarılması ve elin çok sert bir yumruk tutulması, devamlı şaşılık.
8’inci ay; dönme ve oturma olmayışı, baş tutamama, otururken bacakların birbirini çaprazlaması, tekme atarken iki bacağı birden itme.
10’uncu ay; tutunarak ayağa kalkma becerisi olmayışı, ismiyle çağırınca yanıt vermeme, ayağa kalkarken bacakları çaprazlama, ağızdan fazla salya akıtma.
1 yaş; teşhisin en kolay olduğu devredir.
Tedavi planı nasıl olmalı?
Tanı konulduğu andan itibaren fizik tedavi başlanmalıdır. Amaç; kas, eklem denge ve koordinasyon gelişimini artırmak, oluşabilecek deformasyonları engellemektir. Tedavi de beraberinde olan patolojiler (görme problemleri, işitme problemleri, beslenme bozukluğu, diş problemleri) açısından kontrol ve tedavileri düzenli olarak yapılmalıdır. Fizik tedavi tanı konulduğu andan itibaren aile sürekli fizyoterapist ve çocuk uyumu ile birlikte devam etmelidir.
Hastalara yapılan ortopedik müdahaleler
5 yaş dolana kadar;
- Gerekli durumlarda botox uygulaması
- Eğer kemik ve eklem bozukluğu varsa muayene ve röntgen sonuçlarına göre ameliyat yapılmaktadır. ( Genellikle 5 yaşından önce cerrahi girişim düşünülmemektedir.)
5 yaşından sonra;
- Yumuşak doku gevşetme ameliyatları (Kas ve tendon uzatmaları)
- Tendon transferleri (eklemi hareket ettiren tendonların başka bir yere transfer edilmesi ile kas dengesinin ayarlanması
- Osteotomiler (kemiklerin istenilen pozisyona getirilebilmesi için kemiğin kesilerek istenilen pozisyonda yeniden tespit edilir)
- Çıkık ameliyatları (kalça ve dirsekte radyus başı çıkığına yönelik ameliyatlar)
- Artrodezler (eklemlerdeki bozulma ve düzgün kullanamaması nedeni ile sadece etkilenen eklemin sabitlenmesi için yapılan ameliyatlar)
Ortopedik ameliyatlarda amaç bacakların ve kolların düz anatomik hale getirilmesi, kasılmaların dengelenmesidir. Bu sayede ameliyat sonrası fizik tedavi yapılarak; denge, kas güçlenmesi ve koordinasyonlarının artırılması ve bağımsız hareket etmesi amaçlanmaktadır.