Uyuz vakalarında neden artış yaşanıyor?

Avm, okul, spor salonları ve toplu taşıma araçlarına dikkat! 

2018’den beri daha sık görülmeye başlanan uyuz vakaları bu yıl en yüksek seviyelerine ulaştı. Peki, uyuz nedir? Belirtileri nelerdir, tedavisi nasıl yapılır? Korunmak için alınması gereken önlemler nelerdir?

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. İhsaniye Dönmez Çiçek tüm bu sorulara yanıt verdi:

Uyuz hastalığının yayılmasındaki en başlıca nedenlerden bazıları; okullarda ve kreşlerde çocukların çok fazla yakın temasta bulunması ve spor kıyafetlerini ortak kullanması, spor salonlarında matların ve bazı antrenmanlarda giysilerin ortak kullanılması, toplu taşımalarda insanların birbirine yakın durması ve oturma yerlerinin ortak kullanılması, bazen de mağazalarda kıyafet denerken o kıyafetlerin uzun süre kişilerin üzerinde kalması, restoran ve kafeteryalarda ortak alanların kullanımı gibi faktörlerdir. Bunun dışında, yazın tatil yerlerinde insanların bir arada bulunması sebebiyle daha hızlı bir şekilde yayılmış olan uyuzun, kente göç ile şehirde görülme sıklığı da artmıştır. Ek olarak, özellikle ailede uyuz vakası olan kişilerin tedavi olması; ancak kaşınmayan kişilerin “Ben uyuz değilim.” şeklinde tedavi olmakta gecikmesi ve bu kişilere hiçbir tedavi uygulanmamasıyla birlikte uyuzun yayılımı hızlanmıştır.

Uyuzun etkeni nedir?

Uyuz, sarcoptes scabei var hominis adı verilen bir parazitin, derinin üst epidermis tabakasında yerleşerek oluşturduğu bir hastalıktır. Bu parazit kişiye ilk bulaştığı esnada belirti vermez. Öncelikli olarak bir inkübasyon dönemi geçirir. Bu inkübasyon dönemi içerisinde deride tüneller açar, parazitin dişisi bu tünellerin içerisine yumurtalarını bırakır. Deriye girişten yaklaşık 45 ila 60 günlük bir süreç sonrasında parazitin dışkılarıyla ve bırakılan yumurtaların çatlayıp erişkin parazitlerin ortaya çıkmasıyla birlikte ciltte belirtiler görülmeye başlanır.

Uyuz nasıl bulaşmaktadır?

Enfekte olan kişiyle doğrudan temas ve bu temasın en az 15-20 dakika sürmesi gerekmektedir; yani aynı yatakta uyumak, sarılmak ve enfekte olan kişinin kişisel eşyalarını, giysilerini, havlularını, yatak takımlarını kullanmak gibi durumlar bulaşma riskini artırmaktadır.

Nasıl tespit edilir, belirtileri nelerdir?

Uyuzun teşhisinde olmazsa olmaz gece kaşıntısıdır ve bunun dışında vücutta kendine özel spesifik bir döküntü tarzı vardır. Klinik teşhis dermatoloji doktorları tarafından konulmaktadır. Ama normal kişiler vücutlarında kaşıntı tespit ettiklerinde ve özellikle mahrem bölgelerinde, göbek etrafında, parmak aralarında, bilek iç yüzlerinde gibi bölgelerinde kaşıntı söz konusuysa ve de bu kaşıntı geceleri çok artıyorsa, şüphelenip mutlaka bir dermatoloji doktoruna başvurmaları gerekmektedir.

Belirtiler ilk nerede başlar?

Belirtiler genellikle ilk olarak el-bilek içi üzerinde, parmak aralarında ve genital bölgelerde başlamaktadır.

Toplu yaşam alanlarında ve evde nelere dikkat edilmelidir?

Yakın temastan kaçınılmalıdır. Yakın temas olduysa, sonrasında parazite karşı deriye koruyucu bazı bakımlar yapılabilmektedir. Toplu yaşam alanlarında birlikte yaşarken eşyalar ve kullanılan malzemeler mutlaka kişiselleştirilmelidird. Aynı eşya birden fazla kişi tarafından kullanılmamalıdır. Yine, toplu taşımalarda mümkünse yakın temaslardan kaçınılmalıdır.

Velilerin çocuklarını uyuz hastalığı konusunda bilinçlendirmesi gerekmektedir. Çocuklar, diğer arkadaşlarıyla çok yakın temasta olmamalı, okul içerisinde birbirlerinin giysi, kıyafet ya da diğer kişisel eşyalarını paylaşmamalıdır. Öğretmenler ve okul yönetiminin bu konuda uyarılarda bulunması ve eşyaların kesinlikle kişiselleştirilmesi gerekmektedir. Bu tür önlemler alınamıyorsa da uyuzun bulaşmasını engelleyici bazı preparatların doktora gidilerek reçetelenmesi uygun olacaktır.

Tedavisi nasıl olmalıdır?

Tedavisi mutlaka bir dermatoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Bu konuda bazı lokal preparatlar ve sistemik ajanlar kullanılmaktadır. Tedavide, birlikte yaşanan tüm aile bireylerinin, semptomu olmasa bile aynı anda tedavi olması çok önemli bir kriterdir.

Kişinin tedaviye cevap vermesi ne kadar sürer?

Klasik tedavisi 3 günlük bir süreci içermektedir; ancak kaşıntıların sonlanması 10 ila 20 günü bulmaktadır. Bu yüzden tedavinin hemen sonrasında kaşıntılarının geçmemesi bireyleri telaşlandırmamalıdır. Semptomlar 15-20 günlük bir süreç içerisinde derece derece azalmaktadır.

Tedavi sürecinde ve sonrasında yapılması ve yapılmaması gerekenler nelerdir?

Birlikte yaşanan kişiler semptomları olmasa bile tedaviyi mutlaka yapmalıdırlar. Tedavide doktorun tavsiyelerine uyun. Evdeki eşyaları dezenfekte edin. Eşyaları havasız ve ışıksız ortamda bekletin.

Uyuz hayvandan insana bulaşır mı?

Hayvanda yaşayan tiplerle insanda yaşayan tipler farklı olduğundan dolayı tamamen insandan insana bulaşmaktadır.

Uyuzun panzehri var mıdır?

Panzehirden söz etmek pek doğru değildir; ancak tedavisinde yüksek başarı oranlarına ulaşılmaktadır. Son zamanlarda yurtdışından getirilen tabletlerle birlikte uyuz tedavisinde daha büyük bir başarı yakalanmıştır; ancak sadece tabletle değil lokal ilaçlarla birlikte tedavinin kombinasyon şeklinde yapılması önemlidir. Bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde uyuz belirtileri çok daha farklı ortaya çıkabilmektedir. Burada da teşhis ancak bir dermatoloji doktoru tarafından konulur.

Uyuz geçiren ve sonradan iyileşen bir kişi tekrar uyuz geçirir mi?

Uyuz hastalığında bağışıklık kazanma gibi bir durum söz konusu değildir. Bu hastalığı geçiren ve iyileşen bir kişi, parazitli ve enfekte olan bireylerle yakın temasta bulunursa tekrar hastalığa yakalanabilmektedir. Bu yüzden tedavi sonrası izolasyon çok önemlidir.

Uyuz hastalığı ile ilgili bir salgından bahsedebilir miyiz?

Şu anda uyuz hastalığının görülme oranında çok ciddi bir artış yaşanmıştır. Özellikle 3 yıl öncesine kıyasla, her 100 kişiden 30 ila 40’ına uyuz teşhisi konulmaktadır. Bu oranlar ülkemizde ciddi bir uyuz salgını olduğunu gösterir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir