Vücuttaki serbest radikallerin avcısı ‘Glutatyon’ nedir?

Glutatyon ve kolajen ile yaşlanmaya savaş açın!

Glutatyon, vücudun ürettiği en güçlü antioksidan… Kanserojen ve toksik maddeleri etkisiz hale getirerek vücuttan atarak, bağışıklık sistemini de koruyor. Bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesi; hastalıkların önlenmesi ve yaşlanma etkilerinden korunmak için vücutta glutatyon seviyesinin etkin düzeyde olması gerekiyor. Ancak hem yaşlanma hem de sağlıksız beslenme ile yaşam tarzı vücudumuzdaki miktarını azaltıyor. Peki böyle bir durumda ne oluyor? Vücudumuz, hayatımızı tehdit eden pek çok hastalığa karşı savunmasız hale geliyor!

Medikal Estetik Hekimi Dr. Burcu Zabun

Medikal Estetik Hekimi Dr. Burcu Zabun, www.iyininpesinde.com okuyucuları için bu mucize antioksidanı anlattı. Sorularımızı yanıtlayan Zabun, son yılların en popüler konularından biri haline gelen kolajene dair bilgiler de verdi.

Glutatyon nedir?

Glutatyon, vücuttaki en güçlü antioksidandır. Glutamin, sistein ve glisin adında üç farklı amino asitten oluşur. Vücudumuzda doğal olarak vardır, gıdalarla ve takviye edici ürünlerle de alınabilmektedir.

Hangi gıdalarla almak mümkündür?

Glutatyon içeren besinler arasında lahana, karalahana, Brüksel lahanası, enginar, karnabahar, ıspanak, maydanoz, sarımsak, soğan, tarçın, kimyon, zerdeçal, avokado, kuşkonmaz, bamya, kabak, greyfurt, havuç var.

Glutatyonun sağlığımız için önemi nedir?

Serbest radikaller olarak bilinen ve elektron açlığı içinde bulunan moleküller, vücudun sağlıklı hücrelerinden elektron çalarak kararsız yapılarından kurtulma eğilimindedir. Bunu yaparken sağlıklı hücrelere ve vücut metabolizmasına geri dönüşümsüz zararlar verirler.

Serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmak için devreye antioksidanlar girmektedir. Glutatyon, vücuttaki sağlıklı hücrelerden elektron çalmaya çalışan serbest radikallere kendindeki fazla elektronlardan vererek; onları düzenli molekül haline dönüştürür. Bu sayede sağlıklı hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur. Adeta bir serbest radikal avcısı gibi çalışır ve vücudun savunma sistemi için vazgeçilmezdir.

Maalesef yıllar içinde vücudun üretimi azalır. Ayrıca sigara, alkol tüketimi, sağlıksız ve asidik beslenme, yetersiz ve kalitesiz uyku, hareketsiz yaşam  kaybına sebep olur. Bu durumda vücutta serbest radikaller artarak, hücre ve doku hasarı meydana getirir. Glutatyon eksikliği sadece erken yaşlanmaya neden olmakla kalmayıp, kronik yorgunluktan diyabete, kalp-damar hastalıklarından sinir sistemi sorunlarına hatta kansere zemin hazırlar.

Bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesi, hastalıkların önlenmesi ve yaşlanma etkilerinden korunmak için vücutta glutatyon seviyesinin etkin düzeyde olması gerekmektedir.

Günlük ne kadar ‘glutatyon’a ihtiyacımız var?

Yetişkin bir bireyin günlük ihtiyacı 500 mg olarak belirlenmiştir ancak doğal besinlerle bunun sadece1/5 mg’lık kısmı sağlanabilmektedir.  Bu aşamada seviyesini artırabilmek için takviye edici preparatlar önem kazanmaktadır.

Bu takviyeler tablet, sıvı ve enjeksiyon formunda olabilmektedir. Klinik araştırmalar neticesinde tablet formunun neredeyse hiçbir işe yaramadığı gözlemlenmiştir. Damar yolundan enjekte edilen formu ise yüksek fiyatlıdır. Teknoloji ise içilebilir glutatyon takviyesini sunmuştur. Sıvı preperatlar yüksek emilimi ve hızlı etkinliği sayesinde diğer formlara göre avantaj sağlamaktadır.

Ciltte anti-aging özellikler de gösteriyor değil mi?

Glutatyon sayesinde yaşlanma etkilerinin geciktirilmesinden bahsederken, cilt yaşlanmasının gecikmesinde etkili kolajenden bahsetmemek olmaz. Cildin elastikiyet ve nem kaybında, kırışıklıkların oluşması ve belirginleşmesinde, deri kalitesinin azalmasında, yaşlanmada en önemli sebep kolajen kaybıdır. Kolajen, tıpkı glutatyon gibi yıllar içerisinde azalmakta hatta 30’lu yaşlardan sonra her yıl yüzde 1 oranında kaybedilmektedir.

Glutatyon gibi antioksidanların eksikliği de kolajen kaybını hızlandırır. Vücudun ihtiyacı olan kolajenin takviye edilmesi cilt elastikiyetini ve kalitesini artırıp; kırışıklık oluşumunu önlemek ile kalmayıp saçlara, tırnak ve eklemlere de iyi gelmektedir.

Glutatyon da, anti-aging özelliği sayesinde de cildin daha canlı ve parlak görünmesinde, renk tonunun eşitlenmesinde etkili olmaktadır.

Kolajen dışarıdan görünen yaşlanma etkilerini engeller. Glutatyon ise antioksidan etkisi ile vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyarak; yaşlanma sürecini geciktirmektedir.

Günlük rutinimizde gıdalarla yeterince temin edemediğimiz bu destekleri takviye edici gıdalar ile almak mümkündür.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir