- Kahve Dünyası ve Cem Yılmaz’dan Yeni Reklam Kampanyası - 7 Aralık 2024
- Flormar ‘Metaglam’ ile yaratıcılığının sınırlarını keşfet! - 7 Aralık 2024
- Dünya Türk Kahvesi Günü Beta Yeni Han’da kutlandı - 7 Aralık 2024
Sağlık ağızdan başlıyor!
Araştırmalara göre; Türkiye nüfusunun yüzde 74’ü dişlerini fırçalamıyor. 3-4 ayda bir değiştirmesi gereken fırçayı 2 senede bir değiştiriyor… 2 dakika sürmesi gereken diş fırçalama işlemini 30 saniye ile sınırlandırıyor. Oysaki sağlık ağızda başlıyor!
İhmal edilen ağız hijyeni sadece dişleri değil, kalp-damar hastalığından zatürreye tüm vücudu etkiliyor.
Diş Hekimi Sibel Özkan ile ağız sağlığı hakkında doğru bilinen yanlışları, doğru diş fırçası ve macun seçimini, ihmal edilen diş sorunlarının hangi hastalıklara yol açtığını konuştuk.
Pek çok markanın pek çok diş macunu ve diş fırçası var. Alışverişe çıkan bir tüketici, bilinçli seçimler yapıyor mu sizce? Yoksa bu konuda kafalar karışık mı?
Diş macunu seçimi haneden haneye farklılık gösterir ve bunda mutlaka bazı faktörler rol oynar. Diş macunu seçimini belirlemede rol oynayan faktörlerden bazıları sosyoekonomik faktörler, tasarım veya ambalaj ve reklam oluyor genellikle.
Kişilerin önceki deneyimleri de hem diş fırçası hem de diş macunu seçiminde çok güçlü bir faktör gibi görünüyor, bu da kullanıcıların belirli bir üründen memnun kaldıkları sürece o ürüne bağlı kalacaklarını gösteriyor. Macun ve fırça seçiminde kişisel ihtiyaçlar da önemli. Diş eti rahatsızlığı, kanama veya dişlerinde hassasiyet varsa bu durum diş fırçası ve özellikle diş macunu seçimini etkilemektedir.
Diş macunlarının üzerinde çeşitli özellikler yazıyor; beyazlatıcı, hassas dişlere özel, diş minesini koruyucu gibi… 3-4-5 etki bir arada yazanlar da var. Bu özellikler tam olarak neyi ifade ediyor?
Beyazlatıcı özelliğe sahip bir diş macunu, dişleri nazikçe parlatan özel aşındırıcılar, peroksit veya lekeleri parçalamaya yardımcı olan diğer kimyasallar içerebilmektedir.
Tüketiciler artık sadece sorunlarına çözüm aramak değil, sağlıklı dişlere kavuşmak için de çözümler arıyorlar. Burada ‘diş besleme’ dediğimiz yeni bir kavram önümüze çıkıyor. Esansiyel yağlara ve biyoaktif minerallere sahip etkili ve hassas beyazlatmaya yardımcı olan diş macunları var ve dişleri besleyerek güçlendiriyor. Diş ve diş eti sorunlarını önleyici formüller günümüzde hız kazanan trendlerden. Artık hastalarımız diş çürüğü olmadan, diş kaybı yaşamadan önlemler alıp, gelecekte de ağız sağlığını garanti altına almak istiyor.
Bir diş macununun ağızda tam koruma sağlaması için içeriğinde neler bulunmalı?
Hepsi aynı temel bileşenlere sahip olsa da tüm diş macunları aynı değil. Diş minesini güçlendirmek ve diş çürümesini önlemek için bulunması gereken ana bileşen florür. Seçeceğiniz diş macununun; diş hassasiyetine, plak ve diş eti iltihabına karşı etkili bileşenler içermesi de ağız sağlığını koruyabilmek için önemli.
Ama artık sadece tam koruma değil ‘besleyici’ etki de çok önemli. Koruma sağlarken bir yandan da diş besleyen ürünler mevcut. Biyoaktif mineraller ağız içinde mineral yoğunluğunu artırarak ve dişin mineral kaybını azaltarak diş minesinin güçlenmesini sağlıyor. Bu biyoaktif mekanizma sayesinde de dişlerde beslenme etkisi, yani nourishing effect görüyoruz.
Beyazlatıcı özelliği olan diş macunlarının diş minesine zarar verdiği söyleniyor. Bu doğru mu?
Diş beyazlatıcı macun kullanılacaksa seçilen macunun yapısının pürüzlü değil krem formunda ve pürüzsüz bir yapıda olması gerekmektedir. Mine yüzeyinde beyazlatıcı macun sebebiyle oluşabilecek hasarların geri dönüşümsüz olduğu unutulmamalı. Beyazlatıcı bir macunun içeriği, hidratlı silika, kalsiyum karbonat gibi aşındırıcılardan perlit, peroksitler, aktif kömür, mavi kovarin, hidrojen peroksit, mikro boncuklar veya doğal beyazlatıcı maddelere kadar değişebilmektedir. İdeal olarak, beyazlatıcı diş macunları lekeleri çıkarmalı ve diş rengini iyileştirmeli.
Hassas diş ve diş eti nedir, neden ortaya çıkar? Hangi belirtilere yol açar?
Diş minesi aşındığında veya diş etleriniz çekildiğinde, sinirlere giden küçük delikler içeren alttaki dentini açığa çıkarır. Özellikle buzlu su gibi bazı tetikleyiciler, dişlerinizin içindeki sinirleri harekete geçirerek ağrıya neden olabilir. Asitli yiyecek ya da içeceklerin düzenli olarak tüketilmesi dişin minesini aşındırır ve hassasiyete neden olur. Ayrıca dişlerin çok sert fırçalanması, diş eti hastalığı, diş gıcırdatma, dişlerde çatlak ya da dolgu gibi durumlar da hassasiyetine yol açıyor. Böyle durumlarda biyoaktif mineralleriçeren ve hassasiyete karşı koruma sağlayan diş macunları tercih edilmeli.
Diş plakları neden oluşur, düzenli olarak dişlerin plaklardan temizlenmesi gerekir mi?
Dişlerimiz, plak adı verilen yapışkan bir filmle kaplıdır. Şeker içeren yemekler yediğimizde plak içerisinde yer alan bakteriler diş minesine saldıran asitleri serbest bırakır. Bu durumun tekrarlanması diş minesinin bozulmasına ve çürüklere neden olabilir. Düzenli diş hekimi kontrolü, günde iki kez biyoaktif mineraller içeren diş macunu ile dişlerin fırçalanması ve her gün diş ipi ile diş aralarının temizlenmesi plak oluşumu önleyebilir.
Asit erozyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Asit ya da diş erozyonu, yediğiniz, içtiğiniz veya midenizden gelen asitler nedeniyle diş yüzeyinin kaybıdır. Bu asitler dişlerinizi oluşturan sert maddeyi yıkayarak diş yüzeyinin kaybına neden olabilir. Asitli yiyecek ve içecekleri sınırlandırmak, tükürük akışını artırmak için yemeklerden sonra şekersiz sakız çiğnemek ve zayıflamış diş minesinin aktif bir şekilde onarımına yardım eden ve dişi ileride meydana gelebilecek aşınmalara karşı koruyan diş minesi diş macunlarını kullanmak diş erozyonunu önlemeye yardımcı olur.
Günlük rutinde sık yaptığımız, ağız sağlığına zararlı olan davranışlar var mı?
Pek çok insan hiç farkında olmadan ağız sağlığına zarar veriyor. Tüm gün atıştırmak, gazlı içecekler tüketmek, yemekten hemen sonra dişleri fırçalamak ve bir şeyleri açmak için dişleri kullanmak en sık yapılan zararlı davranışlar arasındadır.
Ağız sağlığı hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir? Mesela dişleri sık fırçalamanın diş hassasiyetine yol açtığı söylenir. Efsaneler ve gerçekler var mı?
Diş hassasiyeti, dentin dokusunun açığa çıkmasıyla ilişkili ağrılı bir durumdur. Sık diş fırçalamak değil ama sert diş fırçalamak hassasiyete neden olabilmektedir. Hastalar diş fırçalarken veya diş muayenesinde hassasiyet hissederlerse oral hijyen uygulamalarını ve diş kontrollerini aksatabilirler. Bu da ileride daha büyük sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle diş hassasiyetinin nedenlerini ve tedavi edilebileceğini hastalara anlatmak önemli.
Diş hassasiyetine sebep olan faktörler
· Sert fırçalama
· Diş eti çekilmesi ve hastalığı
· Kırık dişler
· Gıcırdatma ve sıkma
· Plak birikimi
Neden çocuklar ve yetişkinler için ayrı diş macunları var? Farkları nedir?
Diş çürüklerinde gözlenen düşüşte en belirgin etkiye sahip faktör florürlü diş macunlarıdır. Ancak altı yaşından önce florürlü diş macunu kullanımı florozis için risk yaratır. Florozis fazla florür kullanımı nedeniyle diş yüzeylerinde çizgiler, lekeler veya çukurlar oluşmasıdır. Altı yaşına kadar, ebeveynler kullanılan diş macunu miktarı konusunda dikkatli olmalıdırlar. Altı yaşından sonra ön dişler için artık florozis riski söz konusu değildir. Bu nedenle yüksek florür içerikli diş macunlarının kullanımı güvenlidir. Yüksek çürük riski altındaki çocuklara önerilmektedir.
Diş fırçalarının yumuşak, orta ve sert çeşitleri var. Kim, hangisini kullanmalı?
İyi bir diş fırçası, fırçalama işlemini kolaylaştırmalı. Fırçalama sırasında etkili bir şekilde plak kaldırmalı. Diş ve dişeti dokularına zarar vermemelidir. Bu nedenle yumuşak kıllı diş fırçaları tavsiye edilmektedir. Sert ve hatta orta sertlikteki diş fırçaları, diş etlerinize ve minenize zarar verebilmektedir. Dişlerinizi fırçalarken sert bir şekilde bastırmayın. Sadece dişlerinizdeki filmi temizleyecek kadar sert fırçalayın.
Birçoğumuz ağız ve diş sağlığı sorunu yaşamadan bir diş hekimine gitmiyor, rutin kontrollerini yaptırmıyor. Sizce düzenli diş hekimi ziyaretleri yapılması neden önemlidir?
Düzenli diş hekimi ziyaretleri önemlidir, çünkü diş sağlığı sorunlarının erken dönemde tespit edilmesine yardımcı olabilirler. Böylece tedavi daha kolay ve uygun maliyetli bir şekilde uygulanabilmektedir. Ayrıca birçok sorunun gelişmesini önlemeye yardımcı olur.
Ancak birçok hasta herhangi bir şikayeti yoksa diş hekimine gitmeyi tercih etmiyor. Siz bir şey hissetmeseniz bile, sadece diş hekiminin teşhis edebileceği problemleriniz olabilmektedir. Genel sağlığınızdaki herhangi bir değişiklik hakkında diş hekiminizi bilgilendirmeniz de önemlidir.
Araştırmalar, ağız sağlığı ve genel sağlık/iyilik hali arasında sıkı bir ilişki olduğunu gösteriyor. Aslında sağlık ağızdan başlıyor… İhmal edilen diş sorunları, hangi hastalıklara yol açıyor?
Ağız içerisinde çok sayıda mikroorganizma bulunmaktadır. Ağız bakımı iyi yapılmadığında bu mikroorganizmalar çürüklere, diş eti ve kemiğinde enfeksiyonlara sebep olur. Özellikle diş çürüğü, diş taşı veya diş etrafında biriken plak ve tartarlar, bakteri miktarını ve çeşitliliğini artırır. Bu bakteriler ağız ve diş sağlığını etkilemekle kalmayıp genel sağlığımız için de tehdit oluşturmaktadır.
Kalp-damar hastalığı: Yapılan birçok çalışma, diş eti hastalıkları ile kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur. Orta ya da ileri seviye diş eti hastalığı; diş etleri daha sağlıklı olan bireylere göre kalp hastalığı gelişme riskinin daha yüksek olduğu gösterilmiştir.
Endokardit: Ağzınız gibi vücudunuzun başka bir bölümünden gelen bakteri veya diğer mikropların kan dolaşımınıza yayılıp; kalbin iç yüzeyini kaplayan dokuda enfeksiyona yol açmasıdır.
Hamilelik ve doğum komplikasyonları: Periodontitis (dişeti ve dişleri destekleyen çene kemiğinde hasar oluşturan iltihabi bir hastalık), erken doğum ve düşük doğum ağırlığı ile ilişkilendirilmiştir.
Zatürre: Ağzınızdaki bazı bakterilerin akciğerlerinize ulaşmasıyla zatürree ve diğer solunum yolu hastalıklarına neden olabilmektedir.
Özellikle gelecekte genel vücut sağlığını da etkilememesi için hassasiyete karşı etkili ve dişleri besleyen içeriğe sahip; biyoaktif mineraller içeren diş macunlarını tercih etmek önemli. Diş Besleme’nin sadece ağız sağlığına değil genel iyi olma haline ve dişlerimizin geleceğine etkileri yadsınamaz.
Tam bir ağız sağlığı hijyeni sağlamak için fırça ve macun dışında hangi ürünleri tavsiye ediyorsunuz?
Diş ipi: Diş fırçası ön, arka ve çiğneme yüzeyleri olmak üzere dişlerin üç bölümüne erişir. Diş fırçası ile temizlenemeyen ara kısımlarda kalan yiyecek artıkları, diş ipi yardımıyla temizlenmektedir. Böylece ara yüz çürüklerinin ve diş ve diş eti hastalıklarının ana nedeni plak oluşumunun önüne geçilmektedir. Düzenli diş ipi kullanımı, dişlerin arasında kalan ve kötü kokuya neden olan artıkları yok etmektedir.
Ağız çalkalama suları: Asit aşınmasının etkilerine, hassasiyete, çürümelere ve bakteri plağına karşı korumaya yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda hastalar için daha ferah bir nefes sağlayabilmektedir.
Diş fırçalamanın kuralları var mı? Hepimiz diş fırçalıyoruz ama yaptığımız hareketler doğru mu? Belli bir süresi ve teknikleri var mı?
Diş eti hastalıklarının ve çürüğün ana nedeni olan dental plak; içerisinde bakterilerin bulunduğu bir tabakadır. Diş plağını uzaklaştırmanın en etkili yolu diş fırçası ve diğer yardımcı araçlardır.
Dişlerin florürlü bir diş macunu ile günde 2 kez 2 dakika fırçalama öneriliyor. Ayrıca diş fırçanızı diş etlerine 45 derecelik bir açıyla yerleştirmeniz tavsiye ediliyor. Diş ve diş etlerinizin zarar görmemesi için çok fazla bastırarak fırçalamayın. Fırçanızı 3 ayda bir değiştirmeyi ihmal etmeyin. 3 ay kullanılan bir diş fırçası; plak kaldırmada yeni fırçadan daha az etkindir.