- Kulak temizliğinde devrim yaratan teknoloji: OtoSet - 20 Ocak 2025
- Rado’dan Sevgililer Günü için gül metaforlu hediye - 20 Ocak 2025
- Sevgililer Günü’nde ışıldayan saçların sırrı ne? - 20 Ocak 2025
Türkiye’nin yaklaşık yüzde 35’i fazla kilolu yüzde 5’i ise obezite hastası
Diyabet, kalp ve damar hastalıkları, nörolojik rahatsızlıklar hatta kanser gibi birçok sağlık sorununa neden olan obezite; bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs için de büyük tehlike oluşturuyor. Fazla kilolu ve obezite hastası olan kişilerin koronavirüs nedeniyle hastanede yatış süresi artarken, bu nedenle hayatını kaybetme riski de artıyor.
Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, fazla kilo ve obezitenin koronavirüs ile ilişkisi hakkında bilgi verdi.
Obezite koronavirüsü de etkiliyor
Obezite, aşırı kalori alımına bağlı olarak yağ dokusunun artmasıdır. Günümüz beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam sonucu obezite sıklığı giderek artmaktadır. Türkiye’nin yaklaşık yüzde 35’i fazla kilolu yüzde 5’i ise obezite hastasıdır. Koronavirüs salgını nedeniyle evden çıkmamak, hem beslenme alışkanlıklarının bozulmasına hem de egzersiz yapamamaya bağlı olarak kilo artışına neden olabilmektedir.
Fazla kilolu olmak Covid-19 için risk faktörüdür. Obezite de ise risk çok daha fazla artar. Obezite hastalarının hastaneye yatış oranları ve bu nedenle hayatını kaybetme riski daha fazladır. Obezitede solunum fonksiyonlarda bozulmalar görülmektedir. Akciğer rezerv hacminde ve solunum kapasitesinde azalma gibi bulgulara daha sık rastlanmaktadır. Karın çevresinin artışı, yatar pozisyonda karın zarına baskı yaparak solunum kapasitesini daha da azaltmaktadır. Bu nedenle obezite hastalarında nefes darlığı daha sık görülmektedir. Ayrıca obezitede vücutta artmış olan bazı iltihabi maddeler, Covid -19 enfeksiyonu sırasında artan maddeler ile benzerlik gösterdiği için klinik durumun ağırlaşmasına yol açabilmektedir.
Kilonuz sizi savunmasız bırakabilir
Obezite hastalarında kanın pıhtılaşmasını arttıran bazı maddeler artmaktadır. Benzer şekilde Covid-19 enfeksiyonu da vücutta pıhtılaşmaya neden olan faktörleri artırdığı için hastalarda dolaşım bozukluğuna bağlı kalp krizi ve felç gibi sorunlar daha fazla görülmektedir. Obezite, vücudun bağışıklık yanıtının zayıflamasına neden olabilmektedir. Çünkü bağışıklık hücrelerinin üretildiği, dalak, kemik iliği ve timus gibi organlar artmış yağ dokusu nedeniyle fonksiyon kaybına uğrayabilmektedir. Bağışıklık hücrelerinin de mikroorganizmalar ile savaşma güçleri azalmıştır. Obezite hastalarında hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, astım ve KOAH gibi rahatsızlıklar daha sık görülmektedir. Bu hastalıkların çoğu aynı zamanda Covid-19 için risk faktörü oluşturmaktadır.
Kilolar aşının etkinliğini düşürebiliyor
Obez kişilerin grip, hepatit ve tetanos gibi aşılara yanıtı normal kişilere göre daha düşüktür. Bu nedenle Covid-19 aşısının etkisinin de düşük olması beklenmektedir. Covid-19 tedavisinde kullanılan kortizon kan şekerinin yükselmesine neden olabilmektedir. İnsülin direnci olan veya diyabetli obezite hastalarında bu durum daha da önemlidir.
- Sağlıklı beslenme düzeni sağlanmalıdır.
- Karbonhidrat alımı azaltılmalı ve glisemik indeksi düşük olanlar tercih edilmelidir.
- Sebze ve antioksidan özelliği olan portakal, mandalina, kivi, ayva ve nar gibi besinler dengeli olarak tüketilmelidir.
- Tam tahıllar, yağsız kırmızı ve beyaz et, balık haftanın en az 3 günü tüketilmelidir. Şekersiz dahi olsa yapay içeceklerden ve meyve sularından uzak durulmalıdır.
- Egzersiz günlük yaşantının bir parçası haline getirilmelidir. Hafif tempolu yürüyüşler ve merdiven kullanma alışkanlığı kazanılmalıdır. Egzersiz yapmak uyku düzeninizin sağlanmasına ve stresin azaltılmasına da katkıda bulunur. Bu amaçla gevşeme egzersizleri ve yoga yapılabilir. Yetersiz ve kalitesiz bir uyku, hem insülin direncinin artmasına hem de bağışıklık sisteminizin zayıflamasına neden olur.
- Alkol ve sigara kullanımından uzak durulmalıdır.