Hepatitten korunmada güçlü bağışıklık sisteminin önemi

Hepatite karşı kendimizi nasıl koruruz?

Her yıl dünya genelinde 1.45 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olan hepatitten korunmanın birçok yolu var. 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Sabri Ülker Vakfı, hepatite karşı korunma yöntemlerinin önemini vurguladı.

Dünyada yaklaşık 400 milyon kişi hepatitle yaşıyor ve tahminlere göre bunların yüzde 95’i hepatit taşıyıcısı olduğunu bilmiyor. Türkiye’de ise her yıl yaklaşık 200 bin kişi Hepatit B tanısı alıyor, toplam 3 milyon kişi ise hepatit taşıyıcısı. Hepatit; A-B-C-D ve E olarak tanımlanan 5 hepatit virüsü ile çeşitli ilaçlar, uzun süreli alkol kullanımı veya çeşitli zararlı kimyasal maddelere maruz kalma sonucunda ortaya çıkabilen ve basitçe karaciğer iltihaplanması olarak tanımlanan bir hastalık.

Hepatit A ve E, güvenli ve hijyenik olmayan su ve besinlerle bulaşabilirken; Hepatit B, C, D kan ve vücut sıvılarıyla bulaşıyor. Hepatit bazı kişilerde siroz ve karaciğer yetmezliğine veya kansere neden olabiliyor ancak gerekli önlemleri alarak hepatitten korunmak mümkün.

En etkili yöntem aşı

Hepatit A ve B virüsü için geliştirilen aşılar var. Çocukluk dönemi aşı takviminde yer alan Hepatit A aşısı Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak yenidoğan 18 ve 24’üncü aylarda iki doz halinde uygulanıyor. Genellikle hastalığın yaygın olduğu bölgelere seyahat etmeden en az bir ay önce de tavsiye ediliyor. Hepatit B aşısı ise, Sağlık Bakanlığı tarafından 1998 yılı itibarıyla yenidoğanların aşı takvimine eklenerek, zorunlu hale geldi. Böylelikle doğumda, birinci ve 6’ncı ayın sonunda olmak üzere toplam 3 doz halinde veriliyor. Hepatit B aşısının 3 dozunu tamamlayanların, hastalıktan 20 yıla kadar yüzde 90 oranında korunabildiği bildiriliyor.

Kişisel hijyene dikkat edin

Hijyenik olmayan koşullar, hepatitin bulaşmasına zemin hazırlayabiliyor. Elleri uygun ve doğru şekilde yıkamak hepatitten korunmada anahtar rol oynayabilir. El yıkamak kadar, el yıkamayı ihmal etmememiz gereken koşulların farkında olmamız da çok önemli. Ev de ve/veya dış ortamlarda yemek pişirme ve servisi çok önemli. Eller pişmemiş çiğ besinlere dokunduktan sonra, yemek hazırlamadan ve yemeden hemen önce ve sonra, tuvaleti her kullandıktan sonra, toplu taşıma araçları, ortak telefon kullanımından sonra, para alışverişinden sonra mutlaka yıkanmalıdır.

Besin güvenliğine azami özen gösterin

Hepatit A ve Hepatit E virüs enfeksiyonu bulaşıcı besin veya su/içecekler aracılığıyla bulaşabilir. Bu nedenle besin güvenliği de en az el hijyeni kadar önemli. Kabuklu deniz ürünleri, uygun koşullarda hazırlanmamış pastacılık ürünleri, iyi yıkanmamış çiğ sebzeler ve bunlardan hazırlanan salatalar, pastörize edilmemiş çiğ süt ve süt ürünleri ile pastörize edilmemiş meyve suları hepatit bulaşına neden olabilir. Besin güvenliğini sağlamak için kişisel hijyene ve tüketilen besinler ile besin hazırlama ve pişirmede kullanılan alan, araç ve gereçlerin hijyenine mutlaka dikkat etmek gerekiyor. Besinleri güvenilir yerlerden satın almak, pastörize veya UHT süt ve pastörize sütle yapılmış süt ürünlerini tercih etmek, yumurta satın alırken çatlak, kirli ya da kırık olmayanları tercih etmek, sebze ve meyveleri akan su altında iyice yıkamak ve her türlü çiğ etin hazırlandığı doğrama tahtasını ve kullanılan bıçak ve diğer mutfak araç ve gereçlerini iyice yıkamadan çiğ sebzeler için kullanmamak gibi önlemleri yaşam tarzı haline getirmek hayati önem taşıyor.

Bağışıklık sistemini güçlü tutun

Genel olarak enfeksiyon hastalıklarından korunmada güçlü bir bağışıklık sisteminin önemli rolü var. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenerek besin çeşitliliğine önem vermek, yeterli su ve sıvı tüketimini sağlamak ve fiziksel aktiviteyi ihmal etmemek gerekiyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir