İLGİSİZ PARTNERİNİZ ‘DUYGU KÖRLÜĞÜ’ HASTALIĞINA YAKALANMIŞ OLABİLİR!

DUVARLARI ARASINDAN ÇIKAMAYABİLİR

Yıkılmaz duvarları ve aşılamaz sınırları vardır. Bazen anlık bir üzüntüyü paylaşmak bir yana, küçük bir mutluluğu beraber yaşamak bile neredeyse imkansızdır. ‘Acaba duyguları var mı’ diye zaman zaman şüpheye düştüğümüz, ‘Abartıyor muyum?’ diye kendimizi sorguladığımız zamanlar olur. Ancak karşımızdaki kişinin soğuk ve mesafeli ruh hali, haklı olduğumuz kanıtlar. Çünkü karşımızdaki kişi duygularını bilmeyen, tanımayan ve bunu aktaramayan bir hastalıktan muzdariptir: Aleksitimi!

Reem Nöropsikiyatri Kliniği‘nden Dr. Mehmet Yavuz ‘duygu körlüğü’ olarak da bilinen aleksitimiyi anlattı:

Duyguları algılama, tanımlama ve açıklama konusunda yetersiz olma şeklinde tanımlanan bir kişilik durumudur. Yani kişilerin temel duyguları olan mutluluk, öfke, acı, özlem, sevgi gibi hislerin farkındalığından ya da bunları sözle ifade edebilme yeteneklerinden yoksun olmalarıdır.

Bir çeşit duygu sağırlığı

Aleksitimi hastalarının en tipik özelliği duygularını belli edemediği gibi karşısındakinin duygularını da anlamayamaması ve duyamamasıdır. Yaşadıkları hiçbir duyguyu aktaramayan kişiler, kendilerini bir kapana kısılmış gibi hisseder. Sürekli bedensel şikayet içinde olan aleksitimi hastalarında, baş ve karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma tipik belirtilerdir.

Vücutta yüksek gerilime neden oluyor

Aksetimi hastalığına sahip olan bireyler genellikle yaşadıkları gerilim sonucunda, kanlarındaki stres hormonları yükselir. Çünü ifade edilemeyen duygu, kendine bir çıkış yolu arar ve bir çatışma ortamı yaratır. Bu da uzun süreli kronik ağrılara, yüksek kan basıncı gibi hastalıklara yol açar.

Aleksitimi belirtileri

  • Duygularını dış dünyaya ifade edememekten kaynaklanan psikomatik belirtiler
  • Hem kendi hem de karşısındaki kişinin duygularını anlamkta ve tanımlamakta zorluk çekme
  • Bayılma
  • Baş ağrısı
  • Mide ve bağırsak ağrıları
  • Kalp atışlarında hızlanma, taşikardi

Peki aleksitimi neden olur?

  • Aleksitimi hastalığı genetik olarak nesilden nesile aktarılabilir.
  • Çocukların büyüme döneminde yeteri kadar ilgi ve sevgi görmemesi bu hastalığın nedenleri arasındadır.
  • Aile içerisindeki yetersiz sosyalleşme nedeniyle ortaya çıkabilir.
  • Beyinde duyguları tanıyan ve şekillendiren bölümün yeterli çalışmaması nedeniyle gelişebilir.
  • Eğitimsizlik de etkilidir. Çünkü kendimizi ve duygularımızı ifade etmek için kelimelere ihtiyaç duyarız. Eğitim ise bize ihtiyaç duyduğumuz kelime dağarcığını sağlar.

 Üç boyutu var

Söz yoksunluğu olarak da tanımlanan aleksitiminin üç temel boyutu var. Birincisi; duyguları tanımakta ve onları somotik-bedensel duyumlardan ayırmakta güçlük çekmek. İkincisi,  duyguları belli etmek ve dışa vurmakta zorluk çekmek. Üçüncü boyutuysa somut düşünmede güçlük çekmek olarak açıklanabilir.

 ‘Toronto Alekstimi Ölçeği’ne’ göre aleksitimi

  • Ne hissettiğimi çoğu kez tam olarak bilemem.
  • Duygularım için uygun kelimeleri bulmak benim için zordur.
  • İçimde ne olup bittiğini bilmiyorum.
  • İçimdeki duyguları yakın arkadaşlarıma bile açıklamak bana zor gelir.
  • İnsanlarla, duygularından çok günlük uğraşları hakkında konuşmayı yeğlerim.

Tedaviyle yenmek mümkün mü?

İnsanların duygularıyla yüzleşmesi ve bunları fark edebilmesi adına bir tedavi süreci başlatmak ve bu hastalığı alt etmek mümkün. Şöyle ki, uygulanacak duygusal ve bilişsel terapiler yapı psikoterapi bu hastalık üzerinde olumlu sonuçlara yaratabilir. Psikoterapiler sayesinde hasta duygularını fark etmeye ve haberdar olmaya başlar. En önemlisi de olaylar karşısında ne hissettiğini anlayabilir.