Kalbinizin atış hızı sağlığınız hakkında çok şey söyleyebilir 

Ritim bozukluğu nedir?

Hiç durmadan vücudumuza kan pompalayan kalbimizin sesi, sağlığımız ile ilgili önemli ipuçları veriyor. Kimi zaman hızlı kimi zaman ise yavaş atan kalbimizi yılda en az bir kez kontrol ettirmek gerekiyor.

Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, düzenli kontroller hakkında bilgiler verdi:

Kalbin ileti sistemi, bir evin elektrik tesisatı gibidir. Bu sistem, elektriksel aktiviteyi oluşturan bir jeneratör ve bu elektriksel aktiviteyi kalp kasına götüren yollardan oluşur. Jeneratörün veya ileti yollarının kendi hastalıkları, bazen de bunları etkileyebilecek sistemik sorunlarda ritim bozuklukları görülebilir. Kalpte organik ritim bozuklukları ise çok geniş bir yelpazeye dağılır.

Nabız düşüklüğünü önemseyin

Yaşlılık, damar tıkanıklığı, beslenme bozukluğu ve bazı hastalıklar nedeniyle elektriksel aktivite azabilir. Bu durumda normalde 60-100 arasında olan impuls çıkarma hızı düşer. Hastanın nabzı 60/dk altındadır. Hasta baş dönmesi, halsizlik, minimal eforda dahi nefes darlığı veya bayılma gibi şikayetlerde bulunur.

Hastanın nabzının düşük olduğu, çekilen EKG’lerde veya ritim takibi amacıyla yapılan 24 saatlik ritim holter incelemesiyle tespit edilir. Bu durumda tedavi, kalbin elektriksel aktivitesini sağlayabilecek kalıcı kalp pili uygulamalarıdır. Kalp pilleri göğüs kasının altına yerleştirilen 3×5 cm ebatlarında cihazlardır.

Kontroller ile kalbinizin sorunlarını dinleyin

Normalde kalbin jeneratörüne bağlı kalp kasına iletim sağlayan bir ana kablo mevcuttur. Bazı kişilerde doğumsal olarak ikinci bir kablo bulunabilir. Buna ‘aksesuar yolak’ denir. Bu aksesuar yolak aktif hale geldiğinde kalp hızı 150-200/dk kadar çıkabilir. Ani başlayıp ani biten, göğüste huzursuzluk hissi oluşturabilen çarpıntılar ortaya çıkar. Bu çarpıntıların ne zaman başlayacağını ne kadar süreceğini tahmin etmek pek mümkün değildir.

Eğer çarpıntı süresi uzun olursa hasta acil servise müracaat ettiğinde çekilen EKG veya 24 saatlik ritim holter tetkiki ile tanı konulabilir. Bu çarpıntılar kalp krizine veya kalp yetmezliğine sebep olan kötü ritim bozuklukları değildir. Ancak nabzın çok yükselmesi hastada ciddi bir huzursuzluk oluşturabilir. Bu bozuklukların tedavisi EFÇ (elektrofizyolojik çalışma) ve ablasyon denilen tedavilerdir. Anjiografi laboratuvarlarında yapılan ve kasık toplar damarından girilerek uygulanan işlemlerdir. Aksesuar yolağın yerinin tespit edilip, yakılarak veya dondurularak ortadan kaldırılması temeline dayanır.

Çarpıntı nedeni yalnızca kalp değildir

Çarpıntı, kalbin çalıştığını hissettiğimizde tarif ettiğimiz şikayettir. Normalde kalbimiz ömür boyu hiç aralık vermeden sürekli çalışır, ancak çalıştığını göğsümüzde hissetmeyiz. Bu çarpıntılar bazen düzensiz teklemeler, bazen de nabzın 200/dk’ya yükselecek hıza ulaşması olabilir.

Hastalarda mutlaka sistemik bir rahatsızlığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Kansızlık, tiroid hastalıkları, sıvı kayıpları, ateşli hastalıklar, anksiyete, panik hali, ağır egzersiz, kronik sistemik hastalıklar, kondisyonsuzluk gibi pek çok durumda nabız değerleri artar, kişi bunu çarpıntı gibi hissedebilir.

Aslında buradaki durum kalp hastalığından ziyade, kalbin mevcut hastalığı kompanse etmesi için hızını artırmasıdır. Tedavi sebebe yönelik yapılmalıdır. Yani kansızlığın, enfeksiyonun ya da tiroid fonksiyonlarının tedavisi yapılmalı, kondisyonsuzluk varsa düzenli egzersize başlanmalıdır.

Ailesel sağlık öykünüzü iyi takip edin

Kalp krizi geçirmiş, bypass, stent gibi işlemler yapılmış, kalp büyümesi görülen hastalarda, doğumsal anomalilerde veya bazı ritim bozukluğuyla seyreden genetik geçişli hastalıklarda gelişen ritim bozuklukları kalpte ani durmaya yani bayılma veya ölüme sebep olabilir.

Ailesinde sebepsiz erken ölüm öyküsü bulunan hastaların veya sporcuların mutlaka kardiyoloji muayenelerinin EKG ve ekokardiyografik değerlendirmelerinin yapılması gerekir. Yapılan muayenelerde veya tetkiklerde ani ölüm riski görülen hastalara ICD denilen şok cihazlarının takılması gerekir. Bu şok cihazları kalp pillerine benzer şekilde göğüs kasının altına yerleştirilen, yaklaşık 5×7 cm ebatlarında cihazlardır. Kalbin ritmini sürekli olarak takip edip, ölümcül bir ritim bozukluğu görüldüğü zaman şok vererek kalbi tekrar çalıştırır.

 Sürekli devam eden ritim bozukluğu

Atriyal fibrilasyon (AF) olarak bilinen, sürekli devam eden ritim bozukluğu ise ayrıca ele alınması gereken bir hastalıktır. Özellikle ileri yaşta, kapak hastalığı, hipertansiyon, kalp yetmezliği varlığında görülme sıklığı artar. Kulakçıkların kasılamayıp sadece titreşim hareketi yaptığı ritim bozukluğudur. Bu özelliğinden dolayı atriyum içindeki kan, hareketsizliğe bağlı pıhtılaşabilir. Bu pıhtıların embolize olması felç ataklarına sebep olabilir. İleri yaşta görülen felçlerin en sık sebebi de AF’dir. AF’nin tespit edilmesi, mutlaka pıhtı önleyici tedavi kullanımını gerektirir. Pıhtı önleyici tedaviler pıhtı ve felçten korurken diğer taraftan kanama eğilimini arttırdıkları için kontrollü kullanımları gerekir




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir