Kalp hastalarının yazlık bölgelere gitmesi sakıncalı mı?

Kalp hastalarına koronavirüs uyarıları

Koronavirüs dünya genelinde can almaya devam ederken, kalp ve damar hastaları yüksek risk grubunda bulunuyor. COVID-19’a karşı kalp ve hipertansiyon hastalarının, kalp damar hastalığı olanların hijyen koşullarına dikkat etmeleri ve kendilerini evde izole etmeleri gerekiyor.

Prof. Dr. Timur Timurkaynak

Virüsün solunum yollarında yaptığı baskı ile kalbe aşırı yük bindirdiğini söyleyen Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Sosyal medyada tansiyon ilaçlarının virüse yol açtığı gibi birçok dedikodu dönüyor. Bu gerçek dışı sözler, hastalarımızın ilaçları bırakmasına neden oluyor. Bu konuya dair herhangi bir kanıtlanmış bilgi bulunmuyor.  Kalp ve damar hastaları reçeteli ilaçlarını kullanmaya devam etmeli. Ayrıca herhangi bir kan grubunun hastalığa karşı üstünlüğü ya da dezavantajının bulunduğu haberleri doğru değildir. Bu söylenti bilime dayanmamaktadır ve yanlış bilgidir” şeklinde konuştu.

Hangi durumda hastanelere gidilmeli?

Prof. Timurkaynak, şu durumlarda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini belirtti: “Öncelikle göğüs ağrısı varsa bu önemli olabilir. Özellikle kravat alanında hissedilen, boyna, kola, çeneye, omuza yayılan bir ağrı varsa bunlar önemli ağrılardır. Bunun dışında tansiyonları kontrolsüz giden hastalar da önemlidir. Bu hasta grupları, mutlaka bizimle iletişime geçmelidir. Eğer telefon üzerinden tansiyonları kontrol edemezsek hastaneye gelmelerini isteyebiliriz. Ayrıca, konuşma bozukluğu başlayan, hafıza kaybı yaşamaya başlayan, bayılma ya da kolunda-bacağında kuvvet kaybı gibi sorunları olanlar mutlaka hastaneye gelmelidir.”

Reçeteli ilaçlar bırakılmamalı

Kalp-damar hastaları için ilaç kullanımının çok önemli olduğunu söyleyen Timurkaynak, “Maalesef sosyal medyada, ACE ve ARB grubu tansiyon ilaçlarının vücuttaki coronavirüs hasarını artırdığına dair birçok dedikodu dönüyor. Bu gerçek dışı sözler, hastalarımızın ilaçları bırakmasına neden oluyor. Bu konuya dair herhangi bir kanıtlanmış bilgi bulunmuyor. Ayrıca dünyanın farklı yerlerindeki kardiyoloji dernekleri ve Dünya Sağlık Örgütü, tansiyonun kontrol altında tutulmasının önemli olduğunu ve kullanılan ilaçlara aynen devam edilmesi gerektiğinin altını net olarak çiziyor. Bu yüzden dedikodulara inanmadan ve doktorunuza danışarak ilaçlarını kullanmaya devam edin” diyerek uyarılarda bulundu.

Yaş arttıkça risk büyüyor

Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Elde edilen veriler, 50 yaşın altında ölüm oranlarının yüzde 1’lerin altında olduğu gösteriyor. Özellikle 60-70 yaşlarında yüzde 5’lere çıkıyor. 70-80 yaşları arasındakilerin yüzde 10’unu, 80 yaşın üzerindekilerin ise yüzde 20’sini kaybediyoruz. Yaş tabii ki tek başına bu durumdan sorumlu değil. Yaşlandıkça kronik hastalıklarımız arttığı için ölüm riskimiz artıyor. Fakat bu, gençler bu hastalıklardan korunuyor, onlara bir şey olmaz demek değil. Herkesin korunması gerekiyor” dedi.

Yazlık bölgelerde hastane ve sağlık personeli sayısı oldukça az olduğundan, komplike hastalıklarla mücadele etmek için yeterli olmayabiliyor diyen Timurkaynak, “Bu nedenle evlerinizden çıkmamanız çok önemli. Evinizde kalın, büyük şehirlerde kalın. Eğer herhangi bir sağlık probleminiz olursa büyük şehirlerdeki imkanlardan yararlanın. Yazlıklara gitmenin zamanı henüz gelmedi” açıklamasını yaptı.

Prof. Timurkaynak, “Virüs öldürmez ama sağlıksız yaşam tarzı ve bu tarzın ardından gelen hastalıklar öldürür” diyerek şunları tavsiye etti:

  • Tansiyon hastası olmayın
  • Diyabet hastası olmayın
  • Kilo almayın
  • Egzersiz yapın
  • Sigara içmeyin
  • Sağlıklı beslenin
  • Sağlıklı uyku uyuyun



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir