- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
- Syorell ürünleri ile güneşle mutlu anılar biriktirin - 26 Nisan 2024
- LC Waikiki müşterilerini aktif bir yaşama teşvik ediyor - 26 Nisan 2024
15 Şubat Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü
Dünyada her yıl 200 bine yakın çocuk, Türkiye’de her yıl 3 bin çocuk kansere yakalanıyor. Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü’nde çocuk kanserleri hakkında farkındalık oluşturulması ve erken teşhisin önemine vurgu yapılıyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Psikolog Aynur Sayım, kanser teşhisi ve sonrasında aile psikolojisinin önemine işaret etti. Kanser teşhisinin ilk öğrenildiği dönemin hem hasta hem aile için çok yıkıcı ve yıpratıcı olduğunu söyleyen Sayım, çocukların bu süreçte güvende olduklarını hissetmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Tüm hastalık ve kayıplarda birincil aşama, kabulün sağlanmasıdır. Hastalığın adı nedir, seyri ve tedavi nasıl olur, bu süreçte neler yaşanabilir açıklanmalıdır. Çocuğun yaş ve gelişim düzeyi açıklamanın içeriğini belirler. Bunu doktor ve psikolog/ psikiyatristin yapması gereklidir. Aile öncelikle bilinçlenecek, neyle mücadele edip, nasıl davranacak bilmelidir.
Aile ve okul işbirliği yapmalı
Tedavi sürecinde çocuğu, gereksinimlerine odaklanıp, bu alanda düzenlemeler yapmak gerekir. Hastalığın getirdiği şaşkınlıkla, yaşam tarzı ve kalitesinin farklılaşması, yeni bir düzen, yaşam stili gerekliliği hem çocukları hem de tüm aile bireylerini etkiliyor. Çocuklar bu süreçte korkuyor, hem kendisi hem sevdikleri için kaygılanıyor, güvende hissetmiyor. Bu nedenle depresyon, anksiyete, sosyal fobi gibi psikiyatrik rahatsızlıklar, okul başarısının düşmesi, uyum ve davranış sorunları, gelişimin duraklaması gibi etkiler görülebiliyor.
Kaygı çocuğa yansıtılmamalı
Bazı aileler çocuğun hastalığı sürecinde tutum değişimine girip, çok toleranslı ve korumacı olabiliyor. Bu durumda çocukta kaygı yükseliyor, kişilik gelişimi negatif yönde etkileniyor. Disiplin sorunları ortaya çıkıyor, sosyal ilişkiler olumsuz etkileniyor. Hastalığın seyri ve koşullarına uygun biçimde sosyal ilişkilerin devam ettirilmesi, sosyal gelişim duygusal gelişim çocuğun ruh sağlığı açısından son derece değerlidir. Ailenin sosyalliğinin sıfırlanmaması, çocuğun yaşıtlarıyla görüştürülmesi için program yapılmalıdır.”
