- Kiko Milano güzellik evrenini yeni saç bakımı serisi ile büyütüyor - 4 Mayıs 2024
- Dünya Bitki Günü’nde evinizde yetiştirmeye uygun beş şifalı bitki - 4 Mayıs 2024
- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
Mide kanseri Türkiye’de sık görülüyor
Kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan mide kanseri; kilo kaybı, karın ağrısı, kusma ve midede şişkinlik gibi belirtiler veriyor. Korunmak için ise özellikle tuzlu ve tütsülenmiş yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor.
Medigold Sultan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar, hastalık hakkında şu bilgileri verdi: “Sıklıkla 50-60’lı erkeklerde, kadınlara oranla daha çok görülen tehlikeli bir türdür. Tuzlu yiyecekler, tütsülenmiş ve mangalda hazırlanmış gıdalar, helikobakter pilori enfeksiyonu, sigara, geçirilmiş mide ameliyatları, kronik gastrit ve pernisiyöz anemi gibi nedenler riski artırır. İştahsızlık, kilo kaybı, karın sağrısı, halsizlik, bulantı, kusma, midede şişkinlik, karaciğer büyümesi ve karında sıvı birikmesiyle kendini belli eder. Böyle bir durumda hastaların acil olarak uzmana başvurup endoskopi yaptırmaları tavsiye edilir.”
Kontrol altına alınabilir
Mide kanserinin ülkemizde en sık rastlanan kanser türlerinden biri olduğuna dikkat çeken Kar, “Çeşitli nedenlerden ötürü mide mukozasında kötü huylu tümörlerin gelişmesi sonucunda gerçekleşir. Organın herhangi bir bölgesine yerleşen ve genellikle lenf bezleri, karaciğer, akciğer gibi organlara yayılım yapabilir. Erken tanı büyük önem taşır. Doğru tedaviler uygulanarak mide kanseri kontrol altına alınabilir. Korunmada ise uzman kontrolü ve doğru beslenme büyük rol oynar” şeklinde konuştu.
Ameliyat sonrası düzenli kontrol şart
Mide kanseri tedavilerinin multidisipliner bir yaklaşımla planlandığını ifade eden Dr. Kar, “Erken evrede tanı konulan uygun hastalara ameliyat şansı doğmaktadır. Yaklaşık 2-5 saat süren ameliyat sırasında midenin büyük bir kısmı veya tamamı alınmaktadır. Hastaların düzenli doktor kontrolü altında olması ve beslenme programını uzmanların önerdiği şekilde düzenlemesi gerekir.
İleri evre tanı almış hastalara cerrahi önerilmez. Bu nedenle toplumsal bilinçlenme bu kanser türünün önlenmesi ve tedavisinde rol oynar. Belli aralıklarla kontrol olmak ve endoskopi yaptırmak erken teşhis açısından önem taşır” açıklamalarını yaptı.
