Pandemi yumurtalık kanserinin erken tanısını engelliyor

Ülkemizde her yıl 4 bin kadın bu hastalıkla tanışıyor!

Sinsice ilerlediği için geç dönemde fark edilen yumurtalık kanseri, ülkemizde kadın kanserleri arasında sekizinci sırada yer alıyor. Erken tanısı düzenli jinekolojik kontrollerle mümkün olabilen bu hastalık; adetlerde düzensizlik, adet dışı vajinal kanama, karın ağrısı ve karında şişlik” gibi şikayetlere yol açıyor.

Prof. Dr. İlkkan Dünder

Acıbadem Taksim Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlkkan Dünder, “Göz ardı edilen bu belirtiler, tümörün ilerlemesine neden oluyor. Çoğu zaman üçüncü evrede şikayetlerin artmasıyla hekime başvuruluyor” dedi.

Bu işaretlere dikkat!

Ülkemizde de her yıl 4 bin kadın yumurtalık kanseriyle tanışıyor. Araştırmalara göre tanı konulduğunda bu hastaların yüzde 70’i kanserin üçüncü evresinde oluyorlar. Yumurtalık kanseri, özellikle geç belirti vermesi ve karın içine hızla yayılıyor olması nedeniyle tüm jinekolojik kanserler arasında ölüm oranı en yüksek kanser türü.

Yumurtalık kanserinin pek çok belirtisi var. Başlıcaları; şişkinlik, iştah kaybı, kabızlık, sık idrara çıkma, kilo kaybı, vajinal kanama, karın içinde hissedilen basınç ve şişkinlik, kasıkta dolgunluk ve ağrı, uzun süreli hazımsızlık, gaz ve bulantı…

Yılda bir kez düzenli jinekolojik muayeneyi aksatmayın

Bu kanser türü büyük oranda menopoz sonrası görülse de her yaşta ortaya çıkabiliyor. Bu da genç yaşta ve doğurganlık çağındaki kadınların belirtileri dikkate alması, jinekolojik muayenelerini aksatmamasını gerektiriyor. Yumurtalık kanserinin genellikle belirti vermeden ilerlemesi, tedaviyi de zorlaştırıyor. Bu nedenle hiçbir belirti olmasa bile, yılda bir kez düzenli jinekolojik muayenelerin yapılması çok önemli hale geliyor. Jinekolojik muayeneye ise 18 yaşından itibaren başlanması öneriliyor. Muayene ile birlikte yapılan ultrason çekimleri tanı konulmasında oldukça önemli bir rol oynuyor.

Genler, etkili!

Yumurtalık kanserinde risk artırıcı faktörler bulunuyor. Uzmanlar genetik faktörlere dikkat çekiyor. Aile geçmişinde özellikle kız kardeş ya da annede daha önce yumurtalık kanseri öyküsünün olması riski yükseltiyor. Birinci derece yakınları arasında iki veya daha fazla kişide meme, mide, bağırsak, rahim, yumurtalık gibi bir kanser türü görülen kadınlar da risk grubunda sayılıyor. Bunun nedeni ise kalıtsal olarak geçen genler…

Yumurtalık kanserinde BRCA1 ve BRCA2 isimli genler, etkin rol oynuyor ve riski artırıyor. Ancak genler, mutlak bir kanser sonucuna yol açmıyor. Araştırmalar, 10 hastadan birinde genetik faktörlerin etkili olduğunu ortaya çıkarmış.

Yumurtalık kanserinde etkili bir diğer faktör işe obezite. Günümüzde gittikçe yaygınlaşan obezite, pek çok hastalığa zemin hazırladığı gibi yumurtalık kanseri riskini de artıran faktörler arasında sayılıyor.

Yine günümüzde yaşam koşulları nedeniyle 35 yaşından sonraya ertelenen annelik ya da hiç anne olmamak yumurtalık kanserinde önemli bir rol oynuyor. Ayrıca erken adet görmek ya da menopoza geç girmek de risk faktörü olarak kabul ediliyor.

Birincil tedavi yöntemi, cerrahi

Yumurtalık kanserlerinde birincil tedavi yöntemi ameliyatla tümörlü dokuların tamamen alınması. Ancak ileri evre hastalıklarda bazen ameliyat yapılamıyor.Ameliyat sonrasında uygulanan kemoterapiden de oldukça yüksek oranlarda fayda sağlanıyor. Bazı seçilmiş olgularda operasyon öncesinde dahi kemoterapi ile tedaviye başlanıyor. Yumurtalık kanseri tedavisi radyoterapiye rutinde başvurulmuyor, ancak nadir durumlarda ışın tedavisinden yararlanılması gerekiyor.

Pandemi nedeniyle düzenli kontrolleri erteliyorsanız… 

Yumurtalık kanserinin tarama testi yok; erken teşhiste yılda en az bir kez yapılacak düzenli muayenelerin önemi çok büyük. Covid-19 bulaşma riski nedeniyle rutin kadın doğum muayenelerine gitme oranının düşmesi, yumurtalık kanserli olgulara erken evrede tanı konma oranını düşürebilir. Dolayısıyla daha geç evrelerde tanı konması, hastanın tedavi sürecinin uzamasına ve zorlaşmasına yol açabilir. Oysa erken teşhis, tedavi başarısını çok yükseltiyor. Bu nedenle, yıllık düzenli muayenelerin ihmal edilmemesi gerekiyor.

Pandemi nedeniyle yumurtalık kanseri tedavisi gören kadınlar, 6 ayda bir yapması gereken kontrollerini erteliyor. Bu hastalığın tekrarlama riski yüksek. Bu nedenle yumurtalık kanserini atlatanların rutin kontrollerini aksatmadan sürdürmeleri gerekiyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir